DİYANET İŞLERİ BAŞKANI ALİ ERBAŞ DENİZLİ’DE KONUŞTU

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, dünyanın neresinde olursa olsun bir Müslümanın başına herhangi bir sıkıntı geldiği zaman yüreklerin sızlaması gerektiğini belirterek, Gazze'deki katliama ilişkin "İnsanlığın bittiği yer, tükendiği yer" dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, çeşitli programlara katılmak üzere geldiği Denizli'de Müftü Ahmet Hulusi Efendi Külliyesi Camisinde Sabah Namazı Buluşmasına katıldı. Beşiktaş Barbaros Hayrettin Paşa Camisi İmam Hatibi Alpcan Çelik ile Üsküdar Büyük Çamlıca Camisi müezzin kayyımları Mustafa Alphayta ve Hüseyin Akbulut'un Kur'an-ı Kerim ile ilahi ve kaside okuduğu programda cemaaate konuşma yapan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Erbaş, duanın önemine işaret ederek, Peygamberler diyarı Kudüs'te, Mescid-i Aksa'nın da içinde bulunduğu Filistin topraklarında zalimler tarafından ve zalimlerin ele başı İsrail tarafından çok büyük bir katliam yapıldığını ifade etti.

DUA ETMEK İÇİN BURADAYIZ

Bütün müminlerin Kur'an'ın etrafında, İslam'ın etrafında toplanması gerektiğine işaret eden Prof. Erbaş, Hazreti Peygamber'in hadisinin altını çizerek, "İşte herhangi bir müminin başına herhangi bir yerde bir şey gelse diğer bütün müminler de onun acısını hisseder, o üzülüyorsa üzülür, o seviniyorsa sevinir. Hadis-i şerif çok açık. O yüzden değerli kardeşlerim, şu anda belki de biz konuşurken Gazze'de kaç bebek öldü, kaç masum insanın hayatı son buldu, katledildi. Nasıl dayanırız, kalbimiz, yüreğimiz nasıl sızlamaz? Mümkün mü? Sadece bizim ailemizden akrabalarımızdan, komşularımızdan değil, dünyanın neresinde olursa olsun bir müminin başına herhangi bir sıkıntı geldiği zaman yüreğimiz sızlamalı. İşte bizim yüreğimiz sızlıyor. Onun için buradayız, dua etmek için buradayız. Zalimlerin zulmünü bütün dünyaya duyurmak için buradayız. Onları lanetlemek için, elimizden bu geliyor, Peygamber Efendimiz buyuruyor ki 'Bir kötülük gördüğünüz zaman onu elinizle düzeltiniz, elinizle düzeltemezseniz dilinizle düzeltiniz, dilinizle de düzeltemezseniz kalbinizle buğzediniz.' Bizim şimdi elimizden ne geliyorsa onu yapmamız lazım. Dilizden ne geliyorsa onu yapmamız lazım. Kalbimizle bu zulme dur dememiz lazım." diye konuştu.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANI ALİ ERBAŞ DENİZLİ’DE KONUŞTU

İNSANLIK ÖLMÜŞ

Gazze'deki katliamı "İnsanlığın bittiği yer, tükendiği yer" olarak tarif eden Erbaş, "Bizim inancımızda İslam'da savaş meydanlarında dahi olsa, cephede dahi olsa İslam askerleri, Müslüman askerler, masumlara, çocuklara, bebeklere, kadınlara, yaşlılara dokunamaz, dokunulmazlığı vardır. Hayvanların dokunulmazlığı vardır. Yeşile bile dokunamazsın, ağaçlarına dokunamazsın. İslam askerlerinin ceplerine konulan talimatlar var. Savaş hukuku ile ilgili kitaplarımız var. Fıkıh kitaplarında bölümler var. Orada savaş adabı, savaş ahlakı yer alır. Ama işte görüyorsunuz zalimler ne çocuk dinliyor, ne kadın dinliyor, ne masum dinliyor. Bombalarla yerle bir ediyor, insanların evlerini başlarına yıkıyor. İnsanlık ölmüş. Bunu bizim hiç susmadan dile getirmemiz lazım. Biz dile getirmezsek kim getirecek." dedi.

BUGÜN ZULMEDENLER ARKALARINDAKİLERDEN ZULÜM GÖRDÜ

Kudüs'ün Müslümanların idaresinden çıktığı andan beri kan ağladığını vurgulayan Erbaş, "Geçmişte de öyle olmuştu. 637 yılında Hazreti Ömer (r.a) Kudüs'e adalet getirinceye kadar da orada nice zulümler işlendi. Haçlılar tarafından, Romalılar tarafından o zaman o zulmü kimler gördü biliyor musunuz? Bugün zülmedenler gördü. Bugün zulmedenler zalim Romalıların zulmüne uğramıştı. Daha sonra Haçlıların zulmüne uğradılar. Haçlıların zulmünden büyük sultan, adil sultan Selahattin Eyyübi onları, Müslümanları, yani hem Yahudileri hem Müslümanları, bugün İsrail'in arkasında onun zulmünü destekleyen Haçlı zihniyeti var ya işte onlardan kurtardı. Tekrar Kudüs'ü Daru's-Selam yaptı, barışın yurdu yaptı.

800 yıla yakın Kudüs'te Peygamberler şehrinde farkı dinlerden, farklı ırklardan insanlar büyük bir huzur ve barış içerisinde yaşadı" ifadelerini kullandı.

EY ZALİMLER TARİHTEN DERS ALIN

İslam'ın idaresinde Endülüs'te 700 yıl boyunca yine Müslümanların idaresinde hep barış olduğunu ama 1492 yılında Endülüs'ün yine Haçlılar tarafından büyük bir kıyımla, katliamla yerle bir edildiğinde orada hem Müslümanların hem Yahudilerin katledildiğini ifade eden Erbaş, "Öldürülmekten kurtulan Yahudiler nereye sığınmış? İstanbul'a, Osmanlı'nın, ecdadımızın merhametine sığınmış, onlar Anadolu'nun çeşitli yerlerine yerleştirilmiş. Sonra II. Dünya Savaşında Haçlılar 90 bin Yahudi'yi katletmiş. Bu kadar zulme uğrayan bir kavim, kendisi zulmediyor. Ben de diyorum ki, 'Ey zalimler tarihten ders alın. Zalimlerin zulmü yanına kar kalmıyor. Tarih bunun örnekleri ile dolu. Bugün kanını akıttığınız ve katlettiğiniz masumların ahı sizi en yakında bulacaktır. Biz inanıyoruz ki masumların, mazlumların duası yerde kalmaz. Biz yeter ki elimizle, dilimizle, kalbimizle Peygamber Efendimizin tavsiyesini yerine getirelim." dedi.

Prof. Erbaş, konuşmasının ardından tüm şehitler ve Gazze'de hayatını kaybeden masumlar için dua etti, onlara yardım diledi.