DENİZLİ BAROSU’NDAN AÇIKLAMA
Denizli Barosu, Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunan Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyeleri hakkında soruşturma başlatılması çağrısında bulundu.
Yargıtay 3. Ceza Dairesinin, Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay başvurusunda verdiği ihlal kararına uymama ve mahkeme üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulması şeklindeki kararına Denizli Barosu tepki gösterdi. Yapılan yazılı açıklamada Anayasa Mahkemesi kararında Can Atalay için yeniden yargılama yapılmasının zorunlu görüldüğü hatırlatıldı.
Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "Cumhuriyetimizin 100. yılına hiç yakışmayan bir şekilde; Anayasa'nın 2. maddesinde düzenlenen "hukuk devleti" ilkesine aykırı olarak: Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 8 Kasım 2023 (bugün) tarihli kararı ile Anayasa Mahkemesi'nin ihlal kararının sonuçlarının giderilmemesine (uyulmamasına) ve "Anayasa hükümlerini ihlal eden ve kendisine verilen yetki sınırlarını yasal olmayacak sekilde aşarak" hak ihlalinin kabulü yönünde oy kullanan ilgili Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında gereğinin takdir ve ifası için Yargıtay Cumhuriyet Bassavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasına karar vermiştir”
ÖNGÖRÜLEN YOL YENİDEN YARGILAMADIR
Anayasa'nın 153/6 maddesinde Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağının düzenlendiğine işaret edilen açıklamada, "6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu Ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 48. maddesinde belirtildiği üzere, Anayasa Mahkemesince verilen hak ihlali neticesinde öngörülen yol yeniden yargılamadır. 6216 sayılı Kanun gereğince verilen "yeniden yargılama" kararı, taleple bağlı olmaksızın, derece mahkemelerince re'sen başlatılması zorunlu olan bir giderim yoludur. Yeniden yargılama kararı kendisine gönderilen derece mahkemesi, kabul edebilirlik incelemesi yapmaksızın yargılamayı yeniler ve bu halde derece mahkemesinin gösterilen sebebin varlığı hususunda herhangi bir takdir yetkisi de bulunmamaktadır. 6216 sayılı kanun uyarınca Anayasa Mahkemesi yeniden yargılamaya karar vermiş ise, derece mahkemesi doğrudan yeniden yargılama işlemlerini başlatmak zorundadır. 6216 sayılı Kanun m.50/2'nin 3. cümlesine göre, yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesi'nin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde karar vermek zorundadır." denildi.
HUKUK DEVLETİ İLKESİNE ZARAR VE SUÇ İŞLENMEKTEDİR
"Anayasa Mahkemesinin ihlal kararı sonrasında yargı mercilerinin bariz şekilde Anayasa ve kanunlara aykırı olarak verdikleri kararlarla ihlalin giderilmesini sürüncemede bıraktıkları ve temel hak ve hürriyetleri ihlal edici uygulamaya devam edildiği görülmektedir." ifadelerine yer verilen açıklamada, "Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nce ihlal kararının gereğinin anayasal zorunluluğa karşın yerine getirilmemesi ve kararın uygulanmaması adına Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunularak hukuk devleti ilkesine telafisi imkansız bir zarar verilmekte ve suç işlenmektedir.
Mahkeme kararlarının uygulanmadığı bir yerde hukuk devletinden bahsedilemez. Bu nedenle Anayasa Mahkemesinin Can Atalay kararında tespit edilen hak ihlallerinin ortadan kaldırılması ve bahsi geçen ihlal kararının gereğinin yerine getirilmesi yalnızca ilgili derece mahkemelerinin değil, başta Türkiye Büyük Millet Meclisi ile Yargı organları olmak üzere kamu gücünü kullanan diğer organların da görevidir. "Hukuki güvenlik" hakkının geri dönülmez biçimde zedelenmemesi adına, Can Atalay hakkında derhal yeniden yargılama, yasama dokunulmazlığı kapsamında durma ve tahliye kararı verilmeli; Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyeleri hakkında 2797 sayılı Yargıtay kanunun 46. maddesi gereğince resen soruşturma başlatması çağrısında bulunuyoruz." görüşüne yer verildi.