HİERAPOLİS’İN ZENGİNLERİ LAODİKYA’DA YAŞAMIŞ

Antik Dönemde Denizli ve Çevresi adlı konferansta konuşan Pamukkale Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek, Hierapolis’in zenginlerinin Laodikya’da yaşadığını, antik kentin ana ticareti üstlenen çok büyük bir metropol olduğunu söyledi.

Denizli Büyükşehir Belediyesi, Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) ve Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Denizli Şubesi (MÜSİAD) ile birlikte organize edilen ‘Denizli Tarihi’ konferanslarının ikincisi yapıldı.

Antik Dönemde Denizli ve Çevresi adlı konferansın konuşmacısı PAÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek oldu. Prof. Dr. Şimşek, Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferansta; Denizli’de bulunan antik şehirler, eserler ve kentin tarihi hakkında bilgiler verdi. Prof. Dr. Şimşek, programın devamında izleyicilerden gelen soruları yanıtladı.

HİERAPOLİS’İN ZENGİNLERİ LAODİKYA’DA YAŞAMIŞ

“HİERAPOLİS’İN ZENGİNLERİ LAODİKYA’DA YAŞIYOR”

Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, Denizli’deki antik kentlerin dönemleri ile kentlerin aynı döneme ve aynı millete ait olup olmadıklarını sordu. Prof. Dr. Şimşek; soruyu şu şekilde yanıtladı: “Antik kentlerde yerleşimde ana yol üzeri bölgeler önemli hale geliyor. Belli bir dönemde daha erken yerleşimler de var. Zaman çizgisinde aynı dönemi yaşıyoruz. Mesela ‘Roma Dönemi’ diyoruz ama o antik kentler, o dönemde Anadolu’da yaşayan insanlardan ve Anadolu’nun yerel halklarından oluşuyor. Mesela, Tripolis’te, Laodikeia’da veya Hierapolis’te kentin valisini vatandaş en çok kimi seviyorsa onu seçerek vali yapıyorlar. Conventuns valileri var. Onlar hem yargıç yerine bakıyorlar. Onlar Roma vatandaşı oluyorlar bir üst olduğu için ama prokolsül dediğimiz tüm Anadolu’yu yöneten adam Efes’te duruyor. Bu da direkt Roma vatandaşı olmak durumunda. Roma Dönemi’nde yaşayan insanlar Anadolu’nun lokal halkları ama bir dönemde zaman çizgisinde bunlar aynı dönemi yaşıyorlar. Örneğin, Hierapolis’in zenginleri Laodikya’da yaşıyor çünkü Laodikya çok büyük bir metropol ve ana ticareti de Laodikeia üstlenmiş oluyor. Mesela Hierapolis üzerinde yünün boyanması için termal sular çok önemli ama asıl tüccarların antik dünyaya ihraç eden tüccarların durduğu yer. Laodikya’daki o büyük tiyatro sadece iş adamları tarafından yapılmış.”

HİERAPOLİS’İN ZENGİNLERİ LAODİKYA’DA YAŞAMIŞ

Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan’ın Prof. Dr. Celal Şimşek’e diğer bir sorusu ise antik mezarlar hakkında oldu. Prof. Dr. Şimşek konu ile ilgili gelen soruyu şu şekilde yanıtladı: “Antik mezarlar tüm antik şehirlerde var. Zaten özellikle de pagan inancında da yani tek tanrı inançlarında olduğu gibi bu dünya çok geçici bir süre ama asıl sonsuz yaşam, öbür dünya yani pagan inancında da öyle. Bundan dolayı da sonsuz dünyaya gidenlerin bulunduğu mezarlıkta yaşayanlar beraber oluyorlar. Yani o kadar çok saygı gösteriyorlar ki, ayda veya iki-üç ayda özel törenler yapıyorlar. Aile bireyleri mutlaka orada buluşuyor. Yani bizden daha fazla önem veriyorlar. Bu yanıyla mezar yapısı daha önemli. Yani toplumdaki prestijleri mezarınızın güzel olması ile ölçülüyor. Yani evimizin güzel olması değil de mezarımızın güzel olmasıyla ölçülüyor. Yani aile bireylerinin yaşayanları onunla övünüyorlar. Bununla da ilgili kabartmalar yapıyorlar. Yazıtlar yazıyorlar.”

HİERAPOLİS’İN ZENGİNLERİ LAODİKYA’DA YAŞAMIŞ

İzleyicilerin sorularının yanıtlanmasının ardından konferans; Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan ile MÜSİAD Denizli Şube Başkan Vekili Bünyamin Yakar’ın birlikte konuşmacı Prof. Dr. Celal Şimşek’e teşekkür plaketi takdimleri ile sona erdi.

HİERAPOLİS’İN ZENGİNLERİ LAODİKYA’DA YAŞAMIŞ