SARNIÇLAR YÖRÜK KÜLTÜRÜNÜN KİLOMETRE TAŞLARIDIR
Denizli Yörükleri Derneği tarafından düzenlenen söyleşiye konuk olan araştırmacı yazar İbrahim Afatoğlu, Denizli ve ilçelerinde 193 su sarnıcı bulunduğunu belirtti. Afatoğlu, sarnıçların yörük kültürünün kilometre taşları olduğunu söyledi.
Denizli Yörükleri Derneği tarafından düzenlenen Denizli Yörüklerinin Sarnıcı Göç Yolunda, Türbesi Dağ Başında Olur konulu söyleşi Çatalçeşme Oda Tiyatrosunda yapıldı. Açılış konuşmasını yapan Denizli Yörükleri Derneği Başkanı Yaşar Celal Ceylan, “Denizli’de yörük kültürünü yaşatmak gelecek kuşaklara aktarmak için elimizden geldiğince çalışıyoruz. Bu yola çıktığımızda bir avuç insandık, şimdi salonlara sağmıyoruz. Ekibime ve dernek üyelerime çok teşekkür ediyorum” dedi.
DENİZLİ SARNIÇLARINI ARAŞTIRDI
Söyleşiye konuşmacı olarak katılan araştırmacı yazar İbrahim Afatoğlu, yörüklerin göç yollarıyla ilgili açıklama yaptı. Sarnıçlarının sadece su ihtiyacı karşılanan yerler olmadığına dikkat çeken Afatoğlu, ‘Sarnıçlar; insanların ve hayvanların su ihtiyaçlarını karşılamak üzere, kar ve yağmur sularını biriktirmek amacıyla, özellikle dağlarda, ovalarda ve göç yolları üzerinde inşa edilmiş tarihî, mimarî, coğrafî, kültürel ve faydasal değeri olan yapılarıdır. Yaptığımız araştırmalara göre Tavas’ta 66, Kale’de 10, Beyağaç’ta 7, Çal’da 71, Güney’de 31, Acıpayam’da 5, Çardak’ta 2, Merkezefendi ilçesinde 1 olmak üzere Denizli’de 193 sarnıç bulunuyor. Bu sarnıçlar mimari, tarihi, coğrafi ve kültürel açıdan yaban hayatı ve faydasal önemi açısından korunması ve yaşatılması gereken yapılarıdır. Çünkü sarnıçlar, ihtiyaç sahiplerine su sağlayan basit depolar değildir. Sarnıçlar, ab-ı hayatın muhafaza edildiği hazine yapılarıdır. Bu hazine yapılarının içerisinde; yörenin mimarî anlayışının ifadesi, suya verilen kutsallık ve önemin ölçüsel değeri vardır. Zekat ibadetinin ifasında ulaştığı en cömert ihsanı vardır; yöresel tarihin düştüğü not vardır” dedi.
SARNIÇLAR KİLOMETRE TAŞLARIDIR
Yoğunlukla taştan yapılan sarnıçların “Konar-Göçer Yörük” kültürünün kilometre taşlarından biri olduğuna dikkat çeken Afatoğlu, “Sarnıçlar, ıssız dağ başlarında uçan ve kaçan hayvan ve haşeratın sebeb-i hayatıdır. Sarnıçlar, kervan yollarından geçen ve göçen yolcuların vuslat umududur. Ve yine sarnıçlar, ova diplerinde nev-i nebatatın can suyudur. Sarnıçlar, Türk-İslâm Kültürü’nde, suyun değerini en iyi anlayan ve anlatan yapılarıdır. Tanımayan sevmez, sevmeyen sahip çıkmaz, sahip çıkmayan da korumaz. Bu topraklarda yaşadığımızın nişanesi ve Anadolu’da az sayıda olan milli kültür ürünlerimizin son numunelerinin korunması ve yaşatılması, bu topraklarda hür ve bağımsız yaşama kararlığımızın bir göstergesi, atalarımıza ve şehitlerimize vefa borcumuz, geleceğimize ve çocuklarımıza görevimizdir. Bu sebepten dolayı dağ başlarında, ova diplerinde ve yol kenarlarında unutulmuş mimarî, tarihî, coğrafî, kültürel ve faydasal kıymeti olan, Yörük kültürümüzün önemli su yapıları olan sarnıçlarımızı titizlikle ve kıskançlıkla korumamız gerekmektedir” diye konuştu. Söyleşinin sonunda sanatçı Süleyman Özbay da kısa bir konser verdi.