YAPI DENETİM PERSONELİNE SALDIRI

Denizli’de 23 Mart’ta bir konut inşaatının temel beton dökümü sırasında yapı denetim uzmanı ile müteahhit arasında tartışma yaşandığı, tarafların karşılıklı darp şikayetinde bulundukları ortaya çıktı. İnşaat Mühendisleri Odası tüm Türkiye’de ortak bir bildiri ile olayı kınadı, teknik personele yönelik saldırılara dikkat çekti.

Olay Denizli’nin Pamukkale ilçesine bağlı Zeytinköy mahallesinde 23 Mart günü meydana geldi. Bir villa inşaatının temel beton dökümü sırasında iddialara göre müteahhit İ.B., yapı denetim firması uzmanı inşaat mühendisi E.A.’dan inşaat alanını terk etmesini istedi. Yüklenici firma sahibinin yapı denetim uzmanını küfürlü bir dille inşaattan atmaya çalıştığı iddia edildi. Daha sonra E.A.’nın kendisinin gitmesi durumunda beton dökümünün yapılamayacağını, işlemin durdurulacağını söylemesine rağmen müteahhidin ısrarlı tavrı sonrası dökümü durdurduğu öğrenildi. Beton döküm işleminin durmasından sonra müteahhit ve teknik personel arasında arbede yaşandığı, her iki tarafın da darp raporu alarak karşılıklı şikayette bulundukları öne sürüldü.

TEKNİK PERSONELE SALDIRILAR ARTTI

Son yıllarda inşaatlarda benzer şekilde yapı denetim firması personellerine yönelik şiddet olaylarının arttığı iddia ediliyor. Denizli İnşaat Mühendisleri Odası önderliğinde tüm Türkiye’deki İMO şubeleri ortak bir basın bildirisi ile olayı kınadı. Açıklama tüm odalarda bugün eş zamanlı yapıldı.  Denizli’de açıklamayı İMO Başkanı Seyhun Türk yaptı. Şantiyelerde mühendislere yönelik şiddetin son bulması çağrısı ile başlayan açıklamasında, Türkiye’nin büyük ölçüde deprem kuşağı içinde yer aldığı belirtildi, doğa olaylarının afete dönüşmemesi için mühendislik hizmetlerinin doğru uygulamasının sağlanmasına vurgu yapıldı.

YAPI DENETİM SÜREÇLERİNDE SORUN VAR

Türk açıklamasında; “6 Şubat 2023 tarihinde yaşadığımız, sonuçları itibariyle tarihimizin en büyük depremleri, yapı üretimi ve denetimi süreçlerindeki sorunları bir kez daha gün yüzüne çıkarmış,yapılarımızın güvenliğinin sağlanması için etkin bir yapı denetim sisteminin kurulmasının, yapı üretim sürecinin her evresinin bağımsız bir şekilde denetlenmesinin zorunluluğu, kamuoyunca daha iyi anlaşılmıştır.

Buna karşın, yapı denetim sistemimizin hem mevzuattan hem de uygulamadan kaynaklı sorunları olduğu gibi durmaktadır. 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanununun öngördüğü sistem, denetim hizmetinin “kamusal” niteliğini görmezden gelmekte, denetim hizmetini ticari bir hizmet olarak kurgulamaktadır. Halkın can ve mal güvenliğini yakından ilgilendiren yapı denetim hizmeti serbest piyasanın rekabetçi koşullarına terk edilmektedir” ifadelerine yer verdi.

DENETİM FAALİYETİNİN MÜTEAHHİT İLE İLİŞKİSİ KESİLMESİ

Açıklamada yapı denetim sisteminde yapılan değişikliğe de vurgu yapılarak; “1 Ocak 2019 tarihi itibariyle yapı denetiminde "e-dağıtım" sistemine geçilerek, hangi yapıda, hangi yapı denetim kuruluşunun görev alacağının elektronik ortamda bakanlık tarafından belirleneceği bir değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklikle, yapı denetim kuruluşunun müteahhit ile olan ilişkisinin kesilmesi amaçlanmıştır. Düzenleme ile birlikte denetim faaliyetinin müteahhitle parasal ilişkisinin kesilmesi, denetimlerin daha da artmasına önayak olan olumlu bir gelişme sağlamıştır. Yapılan düzenleme, denetimin bağımsızlaştırılarak yapı kalitesinin artırılmasını amaçlamış olsa da yeni sorunları da beraberinde getirmiştir. Yapı denetiminin kamusal bir hizmet olduğu, bu hizmeti veren meslektaşlarımızın da kamu hizmeti verdiği gerçeğinden hareketle meslektaşlarımızı koruyan yasal düzenlemelerin yapılması gerektiği açıktır” denildi.

ŞİDDET OLAYLARI ARTTI

İMO Başkanı Türk, ülkenin değişik bölgelerinde mühendislere karşı saldırılar yaşandığını hatırlatarak; “Özellikle bu düzenlemeden sonra şantiye sahalarında yapı denetimi görevini icra eden mühendislere yönelik şiddet olayları artmış, mühendislere yönelik sözlü ve fiziki şiddet olayları, son dönemlerde ise tırmanışa geçmiştir. 23 Mart 2024 tarihinde, Denizli’de bir inşaatta temel betonu dökümü aşamasında projenin müteahhidi, yapı denetimi çalışanı meslektaşımıza sözlü ve fiziki saldırıda bulunmuştur.

Resmî rakamlara göre 50 binden fazla canımızı yitirdiğimiz, 11 ilimizde büyük yıkımlara yol açan 6 Şubat Depremlerinin ardından inşaatların yapım süreçlerindedenetim ve kontrollerin önemi net bir şekilde görülmüş olmasına rağmen meslektaşlarımızın görevlerini doğru ve sağlıklı bir şekilde yerine getirmesinin engellenmesi ve şantiyelerde şiddeteuğramasına karşı önlem alınmaması kabul edilemez.

Deprem gerçeğiyle karşı karşıya bulunan ülkemizde yapı üretimi ve denetimi süreçleri toplumun can ve mal güvenliğini yakından ilgilendiren süreçlerdir. Dolayısıyla meslektaşlarımızın şantiye sahalarında verdiği hizmet de kamusal niteliktedir. Bu yanıyla meslektaşlarımıza yönelik şiddet, kamu güvenliğini ve sağlığını tehdit etmektedir” diye konuştu.

KAMU GÖREVLİSİ OLARAK KABUL EDİLMELİ

Açıklamanın devamında: “Şantiyelerde denetim ve yönetim görevini yürüten meslektaşlarımız kamu görevlisi niteliğinde sayılmalı, can güvenliklerinin sağlanması da bizzat kamu gücünün sorumluluğunda olmalıdır.

Önemle vurgulamak isteriz ki, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı başta olmak üzere şantiyelerdeki şiddete karşı ilgili kurum ve kuruluşlar gerekli tedbirleri almalı, meslektaşlarımıza yönelik şiddet son bulmalıdır” ifadelerine yer verildi.