SIKI MALİYE POLİTİKASINA İHTİYAÇ VAR

Denizli Sanayi Odası (DSO)Başkanı Selim Kasapoğlu, DSO Nisan Ayı Meclis Toplantısında, sıkı para politikasına ek olarak sıkı maliye politikasına da ihtiyacın olduğunu dile getirdi.

Denizli Sanayi Odası (DSO)Nisan Ayı Meclis Toplantısında açılış konuşması gerçekleştiren Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kasapoğlu, ülke gündemi ve makroekonomik göstergelere dair değerlendirmelerde bulundu. Yerel seçim sonuçlarının Türkiye için hayırlı olmasını dileyen Kasapoğlu, "Halkımızın iradesi ile yeni dönemin yerel yöneticileri seçilmiştir. Yerel yönetimlerde yeni bir dönem başlıyor. Seçim süreci demokratik geleneğimize uygun bir şekilde tamamlanmıştır. Sonuçların Türkiye'ye hayırlı olmasını diliyorum." dedi.

"ENFLASYONİST ORTAMIN DİNDİRİLMESİ ÖNEM ARZ ETMEKTEDİR"

Yerel seçimler sonrası için ekonomi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kasapoğlu,"Normal koşullar altında dört yıl boyunca seçim yaşanmayacağını söyleyebiliriz. Bu bağlamda siyaset kurumunun tüm bileşenlerinin olumlu veya olumsuz, bu seçimde vatandaşın verdiği mesajları doğru analiz etmesi temel beklentimizdir. Bilhassa ekonomi alanında olmak üzere, rasyonel tutumlardan sapmadan, enflasyonist ortamın dindirilmesi, üretimin ve istihdamın daha planlı bir biçimde kurgulanması yeni dönemde önem arz etmektedir." ifadelerine yer verdi.

SIKI MALİYE POLİTİKASINA İHTİYAÇ VAR

"ÜRETİM VE İHRACAT ODAKLI BÜYÜME STRATEJİSİNE İHTİYACIMIZ VAR"

Pandemiden sonraki dönemde kümülatif milli gelir bazında dünyanın en hızlı büyüyen ülkelerinden birinin Türkiye olduğunun altını çizen Kasapoğlu, "Büyüme yalnız başına bir anlam ifade etmiyor. Gelen büyüme rakamlarını incelediğimizde, sanayinin ve ihracatın büyümeye katkısının olmadığını ve büyümenin tüketim ve kamu harcamalarıyla oluştuğunu görüyoruz. Büyümeyi kalkınmaya dönüştürebilmek, sürdürülebilir bir refah oluşturabilmek için üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejilerine ihtiyacımız var." diyerek sanayi ve ihracat odaklı büyümenin önemine vurgu yaptı.

Kamu tasarruflarının yeterince önemsenmediğine dikkat çeken Selim Kasapoğlu, bundan sonraki süreçte oluşturulan sıkı para politikasına ek olarak sıkı maliye politikasına da ihtiyacın olduğunu dile getirdi.

"SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİMİZ ALARM VERİYOR"

Her 4 aktif çalışandan toplanan primlerle 1 kişinin yaşlılık, malullük veya geride kalanın ölüm aylığını finanse etmesi sağlıklıyken bu oranın 2024 Ocak ayı itibarıyla 1,73’e düştüğüne işaret eden Kasapoğlu, "2008 yılından sonra görece iyileşmeye başlayan bir durum söz konusuyken; EYT düzenlemesi ile 90’lı yılların popülist erken emeklilik refleksinin canlandırılmasının, sosyal güvenlik sistemimizi bozmaya başladığını ve bu durumun ileriki yıllara büyük yükler devredeceğini öngörüyoruz. Sosyal güvenlik sistemimiz alarm veriyor."dedi.

Kasapoğlu, ekonomi yönetiminin rasyonellikten uzaklaşmadan, ekonomi yönetiminin daha kapsayıcı tedbirlerle makroekonomik istikrara yönelik adımlar atmasının hem içeride hem de dışarıda güveni pekiştirmesi açısından önem arz ettiği belirterek, oluşturulan politikaların toplumsal dinamiklerin katkısıyla yapısal reformlara dönüştürülmesine acil ihtiyaç olduğunu kaydetti.