SONUNA KADAR GİDECEĞİM!

Denizli Büyükşehir Belediye Meclisi borçla başladı. Başkan Çavuşoğlu, BELTAŞ ve Kültür A.Ş.’de tespit ettikleri usulsüzlük iddialarına dikkat çekti, DESKİ ve belediyenin kullandığı kredileri gündeme getirdi. Çavuşoğlu; “Sonuna kadar gideceğim” dedi.

Denizli Büyükşehir Belediye meclisi yeni dönemin ilk toplantısını gerçekleştirdi. CHP’li 52, AK Partili 16, Yeniden Refah Partili 2, MHP ve BBP’li birer meclis üyesinin oluşturduğu mecliste gündem belediyenin borçları, seçim gecesi belediyeden çıkan koliler ve şirketlerdeki usulsüzlük iddiaları oldu.

UMARIM SÜRPRİZ BORÇLAR OLMAZ

Toplantı öncesi belediye binası önüne borç listesi astıran Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, göreve geldikten sonra çalışma yaptıklarını belirterek; “Denizli’nin borç durumuyla ilgili bir liste yayınladık. Bu listede özellikle kamuoyunun dikkatini çekmek istediğimiz birkaç husus var. Nasıl bir belediye devraldığımızın bilinmesini istiyoruz. Amacımız kimseyi şikâyet etmek değil. Bugünkü mevcut durumumuzun herkes tarafından açık net bilinmesidir.

Biz geldiğimizden itibaren bir haftadır belediyenin borç durumu ile ilgili bir çaba içerisindeyiz. Şu ana kadar tespit edebildiklerimizle size bu bilgileri sunmak istiyorum. İlerleyen süreçte nelerle karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Umarız ki bu son borç tutarı olur. Bunu temenni ediyorum ve dua ediyorum” ifadelerini kullandı.

‘5 YAŞINDAKİ ÇOCUK DEĞİŞKEN FAİZLİ BORÇLANMAZ’

Belediyenin borç detaylarına ilişkin açıklamalar yapan Çavuşoğlu; “Denizli Büyükşehir Belediyesinin 2 milyar 658 milyon lira kredi borcu var. Bu kredi borcunun en güzel özelliği de şu; değişken parametreli kredi borcu. Yani kredinin alındığı gün ülkede enflasyon yüzde 40 iken yüzde 8 ile borçlanılmış.

Geçen yıl Mayıs ayı içinde bu borçlanma sağlanıyor. Güneş Enerji Santrali ile ilgili bu borçlanma. O günün şartlarında ülke de NAS tabir ettiğimiz süreç içinde, ülkedeki faiz oranının bankalar arası yüzde 8 olduğu bir süreçte…

Böyle bir ortamda değişken oranlı faizli kredi çekiliyor. Bu şu demektir, 5 yaşındaki çocuğa dahi sorsanız, yani ülkede enflasyon 40 faiz 8 sen nasıl borçlanırsın deseniz, emin olun 5 yaşındaki bir çocuk dahi değişken faizli kredi borçlanmasına gitmez.

Bugün itibariyle, aynı borcun faizi yıllık yüzde 55 üzerinden ödüyoruz. 2 milyar liralık tutar üzerinden örnek vermek istiyorum. Yüzde 55 faiz demek… Bu kredi bir yıl ödemesiz, 4 yıl ödemeli şekilde çekilmiş arkadaşlar. Yani 2 milyarlık tutarın üzerinden bu güne kadar 3 handikabı olan bir kredi.

Borçlanmanın güzel tarafı şu; çekiyorsunuz, bankada bu paranız duruyor. İkinci akıl almaz tarafı da 2 milyarı çektiğiniz gün hesabınıza parayı indiriyorlar. Yani siz daha ne hak ediş ödüyorsunuz ne de başka bir şey ödüyorsunuz. 2 milyar parayı kasanıza indiriyorlar bir de yüzde 10’unu da vadesiz hesaplara aktarıyorlar. Yani 200 milyon tutarı vadesiz hesaba aktarıyorlar. Vadesiz hesap demek, geçen sene Mayıs ayında 200 milyon lira kasaya yatmış, üzerine memlekette yüzde 50 civarında bankalar faiz verirken bizim hala 200 milyon liramız, 200 milyon lira olarak duruyor” diye konuştu.

DURAN PARAMIZDAN ZARAR EDİYORUZ

Çavuşoğlu sözlerini şöyle sürdürdü; “İkinci acı olan tarafı neresi? Paramızı aşağıya indirmişler, kasaya yatırmışlar. Biz 3,45 faiz ödüyoruz, onlar bize yarısı tutarında geri faiz ödüyorlar. Yani biz 2 milyarlık krediye bugünün hesabıyla yıllık 1 milyar 100 milyon lira faiz öderken aynı banka kasamızdaki paramızdan bize 550 milyon lira veriyor. Her şey bizim, para bizim, üstüne üstlük benim bankanın kasasında duran paramızdan da yaklaşık 500 milyon lira zarar ediyoruz.

Bugün Denizli halkının içinde bulunduğu durumu gördüğünüzde, sokaklarda yatırım anlamında çile çektiğimiz günleri gördüğümüzde, böyle bir faizin kasada para dururken ödeniyor olması da Denizli halkının vicdanına bırakıyorum. Bankada duran kalan paramızı vadeli hesaba yatırsak bugüne kadar 100 milyon lira faiz geliri olurdu.

Birçok belediye başkanım destek istiyor. Sadece bu parayla bile Denizli’nin birçok sorununu çözebilirdik. Bu imzanın atılması sürecini de çok merak ettiğimi kamuoyunun vicdanına bırakıyorum.

Bununla bitiyor mu? Bugün itibariyle… Yani dükkanı kapatıyoruz desek, bugün sabah dükkanı kapatıyoruz desek 4 milyar 804 milyon lira denizli büyükşehir belediyesinin borcu var arkadaşlar. Eski parayla 4 katrilyon 804 trilyon”

SONUNA KADAR GİDECEĞİM!

GES İÇİN ÇEKİLEN KREDİ DETAYLARINI PAYLAŞTI

Çavuşoğlu DESKİ’nin güneş enerji santrali kurma amacıyla çektiği kredinin detaylarını paylaşarak, elde edilmek istenen tasarruftan çok daha fazlasının faiz ödemesi olarak yapılacağını tespit ettiklerini kaydetti. Bu konuda ise şu ifadeleri kullandı: “Aynı şekilde DESKİ’ye döndüğümüzde aslında daha acı bir tablo ile karşılaşıyoruz. DESKİ, Dünya Bankası’ndan yüzde 6 faizle Euro kredisi çekiyor. 159 milyon 973 bin Euro bugün itibariyle borcumuz var. Yani bunu TL’ye çevirirsek 5 milyar, 559 milyon lira bir borcu var.

Borçlandığımız günün Euro kuruyla bugünü karşılaştırın, üstüne ödediğimiz faizi düşündüğünüzde nereye gideceğini yine Denizli’nin vicdanına bırakıyorum.

İller Bankası’na da dahil toplam borcumuz 6 milyar 326 milyon lira bir borçla DESKİ’yi devraldık.

Ve bu DESKİ’deki borçlarımızda, bugünkü şartlarda hiçbir şey değişmemiş olsa dahi, 2046’ya kadar borçlanmış olan bunun için ödememiz gereken faiz 3 milyar 125 milyon lira…

Bu borçlar edinilirken karşılığında bir şey koyma konusunda da bir çaba var. O konuda haksızlık etmeyelim. Yani bu anlamda bir GES inşaatı var. 2,1 milyar lira yanlış hatırlamıyorsam. Daha sonra da artırım yapılarak 2,5 milyar liraya bu mal edilecek. Haziran ayında da bir aksilik olmazsa devreye alacağız.

Biz buradan ne elde ederiz dediğimizde. Yaklaşık 40-50 milyon lira arasında bir elektrik geliri elde edeceğiz. Bu hesapla gidersek bir senede elde edeceğimiz gelir 500-600 milyon lira arasında, faize ödeyeceğimiz paralar bugünkü şartlarda her şey devam ederse 5’nci senenin sonunda bu parayı 8 milyar civarında bir miktar olarak ödeyeceğiz.

500 milyon kazanan bir şirket, 15 sene boyunca biz bu GES’in bu parasını ödeyeceğiz. Ülkenin öyle bir süreci var ki, önümüzdeki ay bu faiz artmış olacak. İşte o zaman karşılaşacağımız tablo içinden çıkılmaz bir hale gelmiş olacak. Denizli halkının da bunları bilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Bütün bunların içerisinde neyi başarmamız lazım, bu borcu çevrilebilir bir hale getirmemiz lazım. Gerekli görüşmeleri yapmaya başladık”

A4 KAĞIDINA YAZILI BİNLERCE BELGE

Belediyeye ait şirket olan BELTAŞ ve Kültür A.Ş.’de de incelemeler yaptıklarını kaydeden Çavuşoğlu evraklardaki tutarsızlıklara dikkat çekti. Başkan Çavuşoğlu; “Özellikle BELTAŞ ve Kültür AŞ üzerinden bir süreci yönetiyoruz. BELTAŞ’ta karşılaştığımız tabloyu kısaca özetleyeceğim. Sonrasında zaten iç soruşturmalarımız devam ediyor. Gerekirse suç duyurularında bulunacağız.

Bir A4 kağıdının üstüne miktarlar yazılı binlerce belge elimize ulaştı arkadaşlar. İçinizde hemen hemen hepiniz ticaretle uğraşıyorsunuz, bu olaya ne kadar vakıf olduğunuzu da biliyorum. Kağıdın üstünde şu yazıyor. Satır satır bir çizelge var. Kasa nakdi Z raporu diye bir kalem var arkadaşlar.

Buradaki en güzel tarafı da bu. Kasa 3 bin Z raporu 500. Bütün evraklarda miktarları farklı olmak şartıyla böyle bir tablo var. Yani kasada 3 bin lira var BELTAŞ’ın tamamında bütün BELTAŞ’a ait işletmelerde kasada 3 bin var Z raporunda 500 gözüküyor. Bir de güzelce sistem kurmuşlar. Şeytanın aklına zor gelir bu sistem.

Bir çuval yapmışlar. Sonra kaydı olmayan hiçbir şekilde belgesi olmayan bir mühür zinciri basmışlar. Soruyorum bir kaydı var mı? Yok. Peki bu parayı kim topluyor. M. ile başlayan isimdeki biri topluyor. Çağırın bu çocuğu nasıl yapıyorsun sen bunu? Sayın Başkanım ben sabah başlıyorum 25 iştirakimiz var. Ben gidiyorum, oradaki torbaları topluyorum. Akşamleyin en son kasayı bırakan arkadaş, bu bahsettiğim o üzerinde yazılı miktarlarla beraber kağıdın içine koyuyormuş, ağzını da mühürlüyormuş.

Sonra bu arkadaşımız bunları topluyormuş. Sen ne yapıyorsun bunları dedik? Ben bunları alıyorum, açıyorum. İçindeki paraları sayıyorum.

Ama o tarafı güzel en azından paraları sayıyormuş. Peki saydıktan sonra Z raporu 500 kasa 2 bin. 500’ü götürüyorum, yatırıyorum bankaya. Onu da BELTAŞ’ın kasaya bırakıyorum diyor. Sonrası, sonrası bende yok. Sonrası kimde var?”

BELTAŞ’IN GENEL MÜDÜRÜNÜ ÇAĞIRDIK

Çavuşoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Çağırdık BELTAŞ’ın genel müdürünü. Böyle bir şey var… Ben hiçbir yerinde yoktum…  Ya adam bunu diyor. Ben orasını bilmem. Orda ben yoktum, burada ben yoktum.. Böyle bir sistem var mı? En küçük bir bakkal dükkanında bile kasa defteri olur. Nerde kasa defteri, yok. Bütün bunların kayda girdiği bir yer var mı, yok? Yazdığınız çizdiğiniz bir şey var mı? Yok. Bu paraları kim biliyor? Ben bilmiyorum o biliyor?

Yani düşünün ki, son altı ayda düzenlemişler yani… Sonucu görmüşler son 6 ay kala sistemi değiştirmişler. Adama soruyorum sen kaç yıldır yapıyorsun bu işi diyorum, ben iki yıldır topluyorum başkanım diyor.

Peki ondan önce kim topluyordu? Ben bilmiyorum? Çağırdık şirketin başkanını, kim topluyordu? Düşünün böyle bir cevap tarihe geçer, Hatırlamıyorum diyor…

Dedim ki; el insaf. Sen bu şirkette 17 sene yönetim kurulu başkanlığı yapacaksın, iki sene önce bu parayı kimin topladığını bilmeyeceksin. Bu paranın varlığından haberdarsın ama bu paranın nereye gittiğini sormuyorsan bu yetimin hakkını sen yemişsin dedim.

Böyle bir yönetim anlayışını değiştirmek zorunda olduğunu biliyoruz. Biz bununla ilgili her türlü çalışmamızı, soruşturmamızı sürdürüyoruz. Daha neler duyuyoruz neler. Ne evraklar var. Onlara da yine süreci geldikçe kamuoyuyla paylaşacağız”

TEK YÖNETİCİLİ ŞİRKET

Kültür A.Ş.’nin tek yöneticisi olduğunu belirten Çavuşoğlu; “Asıl güzel olanlardan biri de, Kültür A.Ş. diye bir şirket düşünün tek yönetim kurulu üyesi var. Her şeyi o. Yönetim kurulu başkanı da o, şirketin yöneticisi de o, paraların takibi de o… Dedim ki defteri getir. Bu kadar para girmiş çıkmış. Bir tane defter getir yok, kayıt getir yok, onu getir yok. Peki dedim nasıl kiraya veriyorsun? Bu bilboardları. Kaç para diye soruyorum diyor ki 700 lira. 500 lira olmaz mı diyorlar, veriyorum ben de… Bakkal dükkanı mı bu… Bir prensibi olur, bir çalışma şekli olur. Paralar nereye yatıyor? Bankaya yatıyor. Ne kadar kiraya verdin getir evraklarını, evrak yok. Bunları nasıl takip ediyorsun, bir tane gitti evrak aldı geldi 300 lira şunu kiraladım, 500 lira bunu kiraladım… Hepsinin takipçisi olacağız.

Ben hukuk çerçevesi içerisinde takip edilebilecek her şeyi takip edeceğim. Yasalar bana hangi anlamda yetki veriyorsa, iç soruşturmalarımızı tamamlayarak, sonuna kadar gideceğiz. Kimsenin kuşkusu olmasın” ifadelerini kullandı.

SEÇİM GECESİ BELEDİYEDEN KOLİLER ÇIKMIŞ

Seçim akşamı sonuçların belli olduğunda belediyeden kolilerin çıkarıldığını da savunan Çavuşoğlu; “Kamera kayıtları ile tespit ettiğimiz hususlar var. Seçim gecesi saat 20.00 civarında kim olduğu belli olmayan, belediye personeli olmadığı konusunda belediye personelinin hemfikir olduğu bir grup belediye içerisinden, içerisinde ne olduğu belli olmayan 30’a yakın kutuyu çıkarıyor arkadaşlar.

Kim bunlar diye soruyorum, tanımıyoruz. Personel mi? Bilmiyoruz. E bunlar nasıl çıkarıyorlar dedim. Bunlar buraya sürekli girerler çıkarlar.

Genel sekreter yardımcıları, daire başkanlarının gözlerinin önünde çıkıyor bu… Dedim ki; nasıl olur? Bu adamları tanıyor musunuz? O sırada ben sağa bakıyordum, öbürü diyor ben sola bakıyordum. Güvenlik amirini çağırdım. Sen nereye bakıyordun diye sordum. Başkanım dedi biz bunlara bir şey diyemeyiz. Nasıl diyemezsin sen güvenlik amirisin. Başkanım bunlar özel statülü dedi.

Düşünün ki bir belediye seçim kampanyası, belediye personeli olmayan birileri tarafından Denizli Basın Daire Başkanlığının bünyesi içinde götürülmüş. Ve bu arkadaşlar giderlerken Allah ne verdiyse götürmüş. Onunla ilgili de suç duyurusunda bulunacağım. Hem götürenlerle ilgili hem de o gece orada bulunanların tamamıyla ilgili suç duyurusunda bulunacağız” diye konuştu.

‘ONLAR ÖZEL YETKİLİ CEVABI’

Güvenlik amiri ile yaşadığı diyalogu anlatmayı sürdüren Çavuşoğlu, “Kardeşim soruyorum güvenlik amirine, bunun içindekileri gördün mü? Bakmadım başkanım ama bilgisayar olduğunu düşünüyorum. Güvenlik amiri buranın namusunun emanet edildiği adamdır. Nasıl bakmazsın. Başkanım ben bunlara bakamam dedi. Nasıl bakamazsın. Onlar özel yetkili.

Düşünün ki Denizli Büyükşehir Belediyesi’nde, belediye personeli olmayan özel yetkili insanlar belediyenin bir katına girip istediği gibi davranabilme hakkını elde etmişler buna hangi vicdana sığar. Belediye kaynakları ile kampanya yönetmek hangi vicdana sığar” ifadelerini kullandı.

KAMPANYA ÖDEMELERİ

Seçim sürecinde basında yer alan reklam ödemelerinin de belediye tarafından gerçekleştirildiğini savunan Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu; “Basına ödemeler yapmış. Getir dedim bunları. Kampanya dönemi içinde. Denizli Büyükşehir Belediyesi tanıtım videosu diye videolar servis edilmiş. Basına parası ödenmiş. Bunlar hepsini de takip edeceğim.

Getir bakalım bu videoları. Açtık, AKP logolu mevcut büyükşehir belediye başkanının reklamları…

Kim ödemiş parasını diye sorduğumda da, sokaktaki yetimin garibin gurebanın var ya, iki ekmek alamadığı için çocuğuna ayakkabı alamadığı için intihar eden insanlar var ya, işte onların çoluk çocuğunun parasıyla ödemişler.

Bir tane değil, iki tane değil… Tespit ettiğimiz olay. Sadece bir günde tespit ettiklerimiz. Pazartesi günü de hepsini çıkartıp tek tek kontrol edeceğiz” diye konuştu.

BELEDİYE PERSONELİ KUCAĞINDA KOLİLER TAŞIYOR

Seçim gecesine ilişkin bir başka olayda da belediye personelinin ­binadan evrak çıkardığını iddia eden Çavuşoğlu; “Daha çok çok hikayeler var. Bu hikayeleri her gün bir bir tespit ediyoruz. Belediye personellerinin kucaklarında kolilerle taşıdıkları evraklar var.

20.00 civarında. Yeni seçimin sonucu belli olduğunda hummalı çalışma yürüten arkadaşlar var. Arabalar yanaşıyor, koliler aşağı iniyor. Arabaların bagajlarına konuyor ve arabalar gidiyor. Düşünün ki saat 20.00’de Denizli Büyükşehir Belediyesi’nde hangi akıl, hangi vicdan o saatte buradan bir malzeme götürmeyi düşünür. O malzemenin o kutuların, o torbaların içerisinde acaba ne var? Bunu sormak en doğal hakkımdır. İçinde para mı var ne var. Ne olduğunu ben bilmiyorum. Güvenlik amirine soruyorum o da bilmiyor. Genel sekreter yardımcıları var, daire başkan yardımcıları var onlar bilmiyor.

Daha çok var hikaye de birinci mecliste bu kadarla bitirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Hepsi belgelidir arkadaşlar. Hepsi ile ilgili de önümüzdeki süreçte gerekli girişimleri yapıyoruz. İki şirket de zarar etmiş bu arada 2023’te…” diye konuştu.