ATANIN HUZUNA ÇIKTILAR

Köy enstitülerinin kuruluşunun 84’üncü yılı nedeniyle Valilik önünde bulunan Atatürk anıtında tören düzenlendi. Törene; Atatürkçü Düşünce Derneği Denizli Şubesi, Deniz Barosu Kadın Hakları Komisyonu, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Denizli Şubesi, Denizli Kadın Platformu, Denizli Kadın Dayanışma Komitesi, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Öğrenci Veli Derneği, Türkiye Emekli Öğretmenler Derneği Denizli Şubesi, Tüm Emeklilerin Sendikası ve YKKED Denizli Temsilciliği’ne bağlı üyeler katıldı. Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Ali Marım, Pamukkale Belediye Başkanı Ali Rıza Ertemur, Denizli Baro Başkanı Adnan Demirdöğer ve CHP Pamukkale İlçe Başkanı Uğur Coşkun’un da yer aldığı tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Atatürk anıtına çelenk sunulduğu törende günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Başkanı Ayşegül Odabaşıoğlu yaptı.

“KÖY ENSTİTÜLERİNDE UYGULANAN EĞİTİM İLKELERİNE GEREKSİNİM VAR”

Köy enstitülerinin 17 Nisan 1940 tarihinde açıldığını belirten Başkan Odabaşıoğlu; “Köy enstitüleri, bir avuç yurtsever eğitimcinin ülkelerini muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak için ellerini taşın altına koymayı birincil görev bilen; çıplak ayaklı, eprimiş giysiler içindeki göz göze değmeyecek kadar utangaç tebessümlü çocukların yüreklerine, yüzlerine kocaman dünyaları yerleştiren kurumlardı. Eğitim sistemimizin Tonguç’un Köy Enstitülerinde uyguladığı eğitim ilkelerine gereksinimi vardır. Eğitim ve öğretim kurumlarının asıl görevi, ülkemizdeki ve dünyadaki gelişmeleri kavrayabilecek iş eğitiminden geçmiş nitelikli insan yetiştirmektir. Nitelikli insan; yurttaş olabilmiş, dünyaya ve olaylara geniş bir pencereden bakabilen, eşitlikçi, önyargısız, kişilikli, duyarlı insandır. Böyle bir eğitim sistemi 1940’larda ülkemizde Köy Enstitülerinde uygulanmış başarıya ulaşmış bir eğitim sistemidir” dedi.

“KÖY ENSTİTÜLERİNİN TEMEL DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKIYORUZ”

Çağdaş eğitimin laiklik ilkesini temel alan eğitim olduğunu ifade eden Odabaşıoğlu; “Laiklik bir yönetim ilkesi olarak kişilere bir dokunulmazlık alanı çizer. Kişilerin dinsel inanç ya da inançsızlıktan, din buyruklarını yerine getirip getirmemekten dolayı kınanmamasını, ayrım görmemesini, serbestçe ibadet edebilmesini ya da ibadete zorlanmamasını vb. öngörür. Bu demokratik bir yönetimin de olmazsa olmazıdır. Bu nedenle; laiklik ilkesine ters düşecek biçimde Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, dinî vakıflar ve cemaatlerin gözlerini okullarımıza dikmesini kabul etmiyoruz. Manevi rehberlik ve değerler eğitimi adı altında çocuklarımızın bilişsel ve davranışsal gelişimine ket vurulmasını kabul etmiyoruz. Siyasi iktidarın ‘Çoğunluğun oyuyla işbaşına geldim’ diyerek, bireylerin demokratik hak ve özgürlüklerini çiğnemesini kabul etmiyoruz. Eğitimin her kademesinde öğretmen unsurunun öneminin dünyanın hiçbir yerinde tartışılmadığı bir zamanda imamların, vaizlerin, hatiplerin kendi görev alanlarının dışına çıkarak, okullarda öğretmenlerin yerini almasını kabul etmiyoruz. Cumhuriyetimizin ve onun ilkeleri doğrultusunda kurulmuş olan köy enstitülerinin temel değerlerine sahip çıkıyor ve bu konuda mücadele veren tüm kişi ve kuruluşlarla dayanışma içinde olduğumuzu kamuoyuna duyururuz” diye konuştu.