TASARRUF GENELGESİ YARGIYA TAŞINDI

Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Kamu-Sen), kamuda tasarrufu öngören genelgenin iptali için dava açtı. Lojman kiralarının artırılmasına, servislerin kaldırılmasına, kamuya alınacak personel sayısının sınırlandırılmasına ilişkin düzenlemeler içeren tasarruf genelgesi için "Toplu sözleşmenin özerkliğini yok etmek anlamı taşıyacaktır" değerlendirmesinde bulunuldu.

Resmi Gazete’de 17 Mayıs'ta yayınlanan "Tasarruf Tedbirleri ile İlgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi" yargıya taşındı. Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Kamu-Sen), lojman kiralarını artıran, servisleri kaldıran, kamuya alınacak personel sayısını sınırlandıran düzenlemelerin iptali istemiyle dava açtı.

Kamu kaynaklarının etkili ve verimli bir biçimde kullanılmasının ve israftan kaçınılmasının her zaman uyulması gereken bir kural olduğuna inandıklarını, bu çerçevede alınan tasarruf tedbirlerinin bir kısmını olumlu olarak değerlendirirken bir bölümünün ise ülkeye fayda getirmeyeceğini düşündüklerini belirken Kamu-Sen, tasarruf genelgesini yargıya taşıdıklarını duyurdu.

Kamuya yeni personel alımının emekli olan kamu görevlisi sayısı ile sınırlandırılmasının gözden geçirilmesi gereken bir karar olduğu ifade edilen Kamu-Sen açıklamasında, "Böyle bir karar, önümüzdeki yıllarda artacak nüfusa ve hizmet ihtiyacına paralel olarak kamu çalışanı açığının daha da büyümesine yol açacaktır. Personel servislerinin kaldırılmasının toplamda 85 milyon TL tutarında bir tasarruf sağlayacağı ifade edilmektedir. Ancak personele verilecek ulaşım kartları, artacak akaryakıt masrafları ve iş gücü kaybı dikkate alındığında ortaya çıkacak maliyet tasarruf miktarından çok daha fazla olacaktır." denildi.

TOPLU SÖZLEŞME HÜKÜMLERİNİN İPTALİ

Toplu sözleşme hükümlerinin önünün açılacağı vurgulanan açıklamada, "Servis hizmetlerine yönelik olarak alınmış toplusözleşme kararlarının da böyle bir çalışma ile iptal ediliyor olması, sendikacılık ve toplu sözleşme ilkelerine aykırı bir durum olarak toplu sözleşmenin özerkliğini yok etmek anlamı taşıyacaktır. Toplu sözleşme ile alınan kararların idari keyfiyetle iptal edilmesi, örgütlenme özgürlüğüne ve toplu sözleşme hakkına darbe vurmak anlamına gelmektedir. Böyle bir karar, diğer toplusözleşme hükümlerinin de iptal edilebilmesinin önünü açacaktır." ifadelerine yer verildi.

Son yıllarda ev kiralarında meydana gelen fahiş artışların, kamu görevlilerinin büyükşehirlerde ve tatil beldelerinde çalışmalarını imkansız hale getirdiği belirtilen açıklamada, "Birçok yerde ev kiraları maaşın üzerindedir. Kamu lojmanları ise nispeten kolaylık yaratmaktadır. Bu kiraların rayiç bedel üzerinden değerlendirilecek olması kamu hizmetlerinin tamamen aksamasına yol açacak, beklenen etkiyi yaratamayacaktır." görüşüne yer verildi.

“NORMLAR HİYERARŞİSİNE AYKIRI"

Kamu-Sen açıklamasında "Halen yürürlükte olan toplusözleşme ve Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararları, personel servisleri, seyahat kartları, giyim yardımları gibi Cumhurbaşkanlığı Genelgesi'ne konu olan pek çok hususa ilişkin, kanun gücünde hükümler içermektedir. Kanun hükmündeki kararların normlar hiyerarşisine aykırı bir biçimde genelgeler ya da yönetmelikler yoluyla kaldırılması hukuka aykırı bir durumdur." denilerek, genelgenin yargıya taşındığı kaydedildi.

Alın terinden değil israftan tasarruf edileceğini vurgulayan Kamu-Sen, memur ve emeklilerin sorunlarını dile getirmek için 22 Mayıs Çarşamba tüm illerde saat 12.30'da eş zamanlı olarak basın açıklaması yapacağını bildirdi.