160 YILLIK ACI 

Denizli Çerkes Derneği üyeleri, 21 Mayıs 1864 Çerkes Soykırımı ve Sürgünü Anma Günü nedeniyle yürüyüş gerçekleştirdi. Valilik önünde başlayan yürüyüş, Çınar Meydanı’nda sona erdi.

Kafkasya’nın Müslüman halklarından Çerkesler, 1864 yılında Rus işgalciler tarafından ata topraklarından sürgün edildi. Sürgün sırasında yüz binlerce masum insan hayatını kaybetti. 21 Mayıs 1864 Çerkes Soykırımı ve Sürgünü Anma Günü kapsamında Denizli’de yürüyüş düzenlendi. Denizli Çerkes Derneği tarafından organize edilen yürüyüş, Valilik önünde başladı. Yürüyüşe; Denizli Çerkes Derneği Başkanı Samet Al’ın yanı sıra Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, CHP İl Başkanı Ali Osman Horzum ile dernek üyeleri katıldı. Ellerinde Çerkes ve Türk bayrakları bulunan grubun yürüyüşü, Çınar Meydanı’nda son buldu.

çerkes

ETNİK TEMİZLİK VE SOYKIRIM SUÇ NİTELİĞİNDE

Çınar Meydanı’nda yapılan basın açıklamasını ise dernek Başkanı Samet Al okudu. Başkan Al, “Orantısız güçlere karşı tamamen kuşatılmış vatanımızı 1763-1864 arasında 101 yıl savunan atalarımız, 21 Mayıs 1864 tarihinde son savaşı vermiştir. İmkanlarının ortadan kaldırılması gibi uluslararası hukuk çerçevesinde tipik soykırım suçları işlenmiştir. Savaş sürecinde sivillere yönelik toplu öldürmeler, köylerin ve ekiplerin yok edilmesi gibi vahşetler yaşandı. Savaştan sonra ise Çerkeslerin kalan nüfusunun tamamına yakını Osmanlı coğrafyasına sürgün edilmiştir. Hem bu etnik temizlik hem de soykırım, ayrı ayrı insanlığa karşı suç niteliğindedir” dedi.

ÇERKESLERE ÇİFTE VATANDAŞLIK HAKKI TANINMALI

Yaşadıkları ülkelere çok büyük katkı verdiklerini ifade eden Başkan Al, toplumsal özelliklerinin korunması gerektiğini belirtti. Uluslararası kuruluşlardan soykırımın tanınmasını ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasını talep eden Başkan Al, “Çerkeslerin anavatanlarına dönüş hakkı kabul edilmeli ve çifte vatandaşlık hakkı tanınmalıdır. Dünya, demokratik değerlerden uzaklaşarak yeni bir kaos ortamına doğru sürüklenmektedir. Çevremizde büyük insani krizler, savaşlar, yeni soykırımlar yaşanmakta ve bu durum, demokratik, insani ve çağdaş değerlerle aşılmalıdır. Sürdürülebilir bir barış için karşılıklı saygıya dayalı, anavatanları Çerkesya olarak gören demokratik çoğulcu bir anlayışın toplumda ve dünyada hakim olması gerekmektedir. Yetkililer başta olmak üzere hepimize önemli görev ve sorumluluklar düşmektedir” diye konuştu.