SOYADI KARARINA TEPKİ
9. Yargı Paketi’ni TBMM Başkanlığı’na sundu. Yasa teklifine göre kadınlar evlendikten sonra kendi soyadlarını tek başına kullanamayacak. Denizli Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Merve Öğüt yasa teklifinin soyadı maddesine tepki göstererek, Anayasa’nın 10. ve 41. maddelerini hatırlattı.
TBMM'ye sunulan 9. Yargı Paketi, kadınların soyadı hakkı konusunda tartışmalara yol açtı. Anayasa Mahkemesi, kadınların evlendikten sonra kendi soyadlarını kullanmalarını engelleyen yasal düzenlemeleri ayrımcılık olarak nitelendirip iptal etmişti. Ancak, yeni düzenlemede kadınlar evlendikleri takdirde kendi soyadlarını tek başına kullanamayacak.
9. Yargı Paketi’nin soyadıyla ilgili olan maddesine Denizli Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Merve Öğüt tepki gösterdi.
Öğüt yazılı açıklama yaparak “9. Yargı paketi kanun teklifinde ‘Aile bağlarının korunması gerektiği, anne ile çocuğun soyadının farklı olmasının soybağının tespitinde sorun yaratacağı, aile kurumunun korunması gerektiği” gibi genelgeçer ve günümüz bilgi çağında kabulü mümkün olmayan argümanlarla iptal edilen hüküm aynen yürürlüğe sokulmak istenmektedir.” dedi.
ANAYASA 10 VE ANAYASA 41’İ HATIRLATTI
Anayasanın 41. Maddesi ailenin toplumun temeli olduğunu ve eşler arasında eşitliğe dayandığını hatırlatan Öğüt Anayasanın 10. Maddesinin de devletin kadın erkek eşitliğini sağlamakla yükümlü olduğunu söyledi. Kanun teklifinin Anayasa, yasalar ve uluslararası sözleşmelerle üstlendiği kadın erkek eşitliğini sağlama yükümlülüğünü ihlal ettiği belirtildi.
“NE ZAMAN GEREKLİ TEDBİRLER KARARLILIKLA ALINACAK?”
“Aile bireylerini birbirine bağlayan tek unsur ortak soyadı mıdır?” sorusunu yönelten Komisyon Başkanı Öğüt “Devlet erki şayet aile kurumuna bu kadar hassas yaklaşıyor ise; aile kurumuna en çok zarar veren etkenin aile içi ve ev içi şiddet olduğunu ne zaman görecek, ne zaman gerekli tedbirleri kararlılıkla alacaktır?” diye konuştu.
“HUKUK DEVLETİNE DARBE”
Anayasa Mahkemesi kararlarının kesin olduğu, yasama yürütme ve yargı organlarını bağlayacağı amir hüküm iken, defaatle Anayasa Mahkemesi kararlarının yok sayılmasının hukuk devletinde adeta darbe niteliği taşıdığının altını çizen Merve Öğüt “Yasama yürütme yargı organları, İdare makamları, gerçek veya tüzel kişiler yani herkes Anayasa Mahkemesi kararına uymak zorundadır; Anayasa Mahkemesi kararlarına itiraz, uymama, görmezden gelinme yetkisi yoktur. Kanun teklifi bu yönden de hukuk adına dehşet vericidir. Anayasanın bunca rahatça ve alenen çiğnendiği bir ülkede hiç kimsenin yaşam hakkı başta olmak üzere hiçbir hakkı güvende değildir.” ifadelerini kullandı.
“KANUN TEKLİFİ YOK HÜKMÜNDE”
Denizli Barosu Kadın Hakları Komisyonu’nun kadının yaşamın her alanında hak ve özgürlüklere sahip birey olarak kendi kimliğiyle var olmasının önüne geçmek amacıyla sunulan kanun teklifini yok hükmünde saydığı söylenirken “Devlet erkine toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama görevini bir kez daha hatırlatıyoruz.” denildi.
“KADINLAR BUNA ZORLANMIŞTIR”
Öte yandan Türkiye Barolar Birliği Kadın Hakları Komisyonu ise yaptığı açıklamada “Kadına soyadı hakkı tanımayan madde metninin gerekçesi, aile bağlarının korunması ve soy bağının doğru bir şekilde tespit edilmesi olarak gösterilmiştir. Ancak nüfus kayıtlarında düzeni sağlama amacı, kuralla öngörülen farklı muamelenin makul nedeni ve tek seçenek olarak kabul edilemeyeceği gibi ortak soyadı kullanılmasının aile bağlarını korumanın zorunlu unsuru olduğundan da bahsedilemez. Kanun teklifinde her ne kadar kadının dilerse kocasının soyadının önünde kendi soyadını da kullanabileceği ifade edilerek kadına bir seçim hakkı sunulmuş gibi görünüyor olsa da kadına yalnızca doğum yoluyla kazandığı soyadını kullanabilme hakkı tanınmamış, kocasının soyadını alma konusunda ise özgürlük bırakılmayarak adeta kadınlar buna zorlanmıştır” denildi.
“EŞLERE SEÇİM HAKKI TANINARAK KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİNİN SAĞLANMALI”
Açıklamada Anayasanın eşitliğe dayalı hükümleri, AİHM'in konuya ilişkin kararları, AYM'nin bireysel başvurular sonucu vermiş olduğu kararlar ile kadının soyadına ilişkin iptal kararı bir arada değerlendirildiğinde aile birliğinin korunması ilkesinin yanında soyadının belirlenmesinde de eşlere seçim hakkı tanınarak kadın-erkek eşitliğinin sağlanması gerektiği söylendi.
“KİMLİĞİN DEĞİŞMEZ BİR PARÇASI”
Açıklamanın sonunda “Soyadının kimliğin değişmez bir parçası olduğunu savunuyor, temel haklarımızdan vazgeçmeyeceğimizi ve eşitlikten yoksun gerekçelerin çözüm olarak sunulmasının karşısında durduğumuzu kamuoyuna bir kez daha duyuruyoruz.” denildi.