KATLİAM VE ESARET MEŞRULAŞTIRILAMAZ
Denizli Barosu Başkanı Adnan Demirdöğer, Hayvanları Koruma Kanunu’nunda yapılan değişikliklere ilişkin açıklamasında, düzenleme içeriğindeki bazı maddeleri ‘katliam’ ve ‘esaret’ olarak nitelendirdi. Açıklamada kanunun Anayasa, uluslararası sözleşmeler ve hukuk geneline aykırı olduğu söylendi.
Hayvanları Koruma Kanunu'nda yapılacak değişiklikler geçtiğimiz hafta TBMM Genel Kurul’unda kabul edilerek Resmi Gazete’de yayınlandı. Kamuoyunda tartışmaları devam eden düzenlemeye sivil toplum örgütleri karşı çıktı, yasanın hukuka aykırı olduğunu belirtti. Denizli Barosu Başkanı Adnan Demirdöğer de yaptığı yazılı açıklamada ‘katliam’ ve ‘esaret’ gibi tanımlar kullandı.
“HUKUKUN GENEL İLKELERİNE AYKIRI”
Açıklamada “Meclisin tatilde olması gereken bir dönemde 5199 sayılı Hayvanları ‘Koruma’ Kanunu'na apar topar getirilen ve tüm itiraz ve tepkilere rağmen yasalaşan değişiklik; Anayasaya, uluslararası sözleşmelere ve hukukun genel ilkelerine aykırıdır. Hiçbir somut veriye ve güncel literatüre dayanmadan hazırlanmıştır” denildi.
“TOPLAMA VE İTLAF POPÜLÂSYON KONTROLÜ SAĞLAMAZ”
Açıklamanın devamında toplama ve itlaf yolunun, alanında uzman veteriner hekimlerin akademik çalışmalarında belirttiği gibi, popülasyon kontrolünü sağlamayacağı söylendi. Açıklamada “Popülasyon artışına çözüm vaadi iddiasında olmasına rağmen, nüfusun en büyük kaynağı olan hayvan üretimi, satışı ve ithalatına dair hiçbir yasaklayıcı hüküm içermemektedir. 2004 yılında yürürlüğe giren 5199 sayılı Kanunu, tüm kazanımlarıyla birlikte çöpe atmaktadır. 20 yıldır görevini yerine getirmeyen belediyeleri aklayarak faturasını hayvanların yaşam hakkına kesmektedir.” ifadeleri kullanıldı.
“MÜCADELEYİ BÜYÜK BİR KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİZ”
Düzenlemenin; toplumun sokak hayvanlarını koruyup kollayan kadim kültürüne aykırı olduğu için toplum vicdanında kabul görmediğini kaydeden Denizli Barosu Başkanı Adnan Demirdöğer; “Hayvanların ölüm kampı barınaklara toplanmasının dahi başlı başına katliam yaratacağının bilincinde olduğumuzu belirtmek isteriz. Yaşamdan, yaşatmaktan yana çözümlerle popülasyonun kontrol altına alınması mümkün iken katliamı meşrulaştırmaya çalışan ve toplumsal kutuplaşmaya neden olan söz konusu yasa hükümleri kaldırılıp, konunun tüm bileşenlerine danışılarak, bilimsel veriler ışığında ve etik değerlere uygun bir düzenleme yapılıncaya dek gereken tüm hukuki mücadeleyi büyük bir kararlılıkla sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz” ifadesini kullandı.