MESAİ SAATLERİNDE YENİ DÖNEM

Türkiye'de çalışma saatlerinde yapılması planlanan düzenlemeler, hem kamu hem de özel sektör çalışanlarını yakından ilgilendiriyor. Mesai saatlerinin kısaltılmasına yönelik çalışmalar başlarken, çalışanlar arasında maaşların düşüp düşmeyeceği konusunda endişeler giderek artıyor. Teknik çalışmalar sürerken, esnek çalışma modelinin detayları da netleşmeye başladı.

Pandemi ile birlikte uzaktan ve esnek çalışma modelleri dünya genelinde hızla yaygınlaştı. Türkiye de bu küresel trendin dışında kalmayarak yeni çalışma modelleri üzerinde çalışmaya başladı. Bu yeni modelde, çalışma saatleri "esnek zaman" ve "çekirdek zaman" olarak ikiye ayrılacak. Esnek zaman, çalışanların iş saatlerini daha esnek bir şekilde belirlemelerine olanak sağlarken, çekirdek zaman dilimi ise tüm çalışanların ofiste olması gereken belirli saat aralıklarını kapsayacak. Bu sistem, farklı sektör ve meslek gruplarına göre değişiklik gösterecek şekilde uygulanacak.

HAFTALIK ÇALIŞMA SÜRESİ KISALABİLİR

Türkiye’de yasal çalışma süresi şu an için haftada 45 saat olarak uygulanıyor. Ancak, yeni düzenleme ile bu sürenin 35-40 saat aralığına düşürülmesi gündemde. Türkiye'deki ortalama çalışma süresi OECD ülkeleri ile kıyaslandığında oldukça uzun. OECD verilerine göre Türkiye’deki çalışanların yaklaşık yüzde 30’u haftada 50 saatten fazla çalışıyor. Bu oran diğer OECD ülkelerinde yalnızca yüzde 10 civarında. Türkiye'de fazla mesai yapan çalışanların büyük bir kısmı erkeklerden oluşurken, kadın çalışanların da yaklaşık yüzde 33'ü uzun saatler boyunca çalışıyor.

MESAİ SINIRI 270 SAAT

Türkiye'de çalışanlar için yıllık fazla mesai sınırı 270 saat olarak belirlenmiş durumda. Bu sınır, işçilerin onayı alınarak uygulanabiliyor ve fazla mesai ücretleri yasal olarak yüzde 50 zamlı ödenmek zorunda. Ancak yeni düzenlemelerle birlikte bu mesai süresinin daha esnek hale getirilmesi planlanıyor. Çalışanların fazla mesai yapma zorunluluğu da gözden geçirilecek. Bunun yanı sıra fazla çalışma yapan ancak karşılığını tam olarak alamayan işçilerin üretime yeterince katkı sağlayamadığı ve iş barışının bozulduğu da yapılan analizlerde vurgulanıyor.

KISA ÇALIŞMA VE ÜCRET KAYBI ENDİŞESİ

Çalışma saatlerinin kısaltılmasının gündeme gelmesiyle birlikte çalışanlar arasında maaş kaybı yaşanıp yaşanmayacağı merak konusu oldu. Kısa mesai süreleri, işçilerde "ücretim düşer mi?" endişesine yol açtı. Bu nedenle düzenlemelerin içinde tam maaş garantisi sağlanması önemli bir konu haline geldi. Bazı işverenlerin parça başı iş yöntemi ile ücretleri düşürme politikasına gitme riski de bulunuyor. Ancak bu noktada işçilerin haklarını korumak amacıyla yasal düzenlemeler yapılacak.

YENİ ÇALIŞMA MODELLERİNDE KAMU VE ÖZEL SEKTÖR AYRIMI

Hem kamu hem de özel sektör için farklı çalışma modelleri gündemde. Kamu sektöründe özellikle eğitim, sağlık ve güvenlik gibi alanlarda farklı uygulamalar söz konusu olacak. Örneğin eğitim sektöründe öğretmenlerin çalışma saatleri esnekleştirilebilirken, emniyet ve sağlık sektörlerinde sabit çalışma saatlerinin korunması bekleniyor. Özel sektörde ise özellikle ofis çalışanları ve imalat sektöründe çalışanlar arasında farklı uygulamalar yapılacak. 

DÜNYADA KISA ÇALIŞMA MODELLERİ ÖNE ÇIKIYOR

Dünya genelinde birçok ülke, haftada 4 gün çalışma modelini denemeye başladı. Belçika, bu modeli uygulamaya başlayan ilk ülkelerden biri oldu. 2022 yılında yürürlüğe giren yasa ile çalışanlara maaş kaybı olmadan haftada 4 ya da 5 gün çalışma seçeneği sunuldu. İngiltere’de ise 61 şirket, çalışanların verimliliğini artırmak amacıyla 4 gün çalışma modelini test ediyor ve bu süreçte üretimde herhangi bir düşüş yaşanmadı. İskoçya'da çalışma saatlerinin yüzde 20 oranında azaltılması planlanırken, çalışanların maaşlarının aynı kalacağı da yasada belirtildi. İspanya'da ise hükümet, kısa çalışma modeli uygulayan şirketlere mali destek sağlamak amacıyla 10 milyon euroluk bir fon oluşturdu. İsveç'te ise günlük 6 saat çalışma modeli test edildi ve birçok çalışan 6 saati tercih etti, ancak isteyenler 8 saat çalışmaya devam etti.

VERİMLİLİK VE İŞ BARIŞI ARTABİLİR

Daha kısa çalışma saatleri, yapılan araştırmalara göre çalışanların iş verimliliğini artırıyor. Çalışanlar daha fazla dinlenme fırsatı buldukça, işlerine daha odaklı ve motive bir şekilde dönüyorlar. Kısa çalışma sürelerinin iş barışını da desteklediği ve üretim kalitesini artırdığı belirtiliyor. Bu nedenle çalışma saatlerinin azaltılması, sadece işçiler için değil, işverenler açısından da olumlu sonuçlar doğurabilecek bir adım olarak görülüyor.