851 YILLIK GELENEK SUDAN KOYUN GEÇİRME YARIŞMASI
UNESCO'nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'nde yer alan Denizli'nin Çal ilçesindeki "Sudan Koyun Geçirme ve Çoban Bayramı" etkinliğinde 851 yıllık gelenek yaşatıldı.
Denizli’nin Çal ilçesine bağlı Aşağıseyit Mahallesi’nde bu yıl 851’incisi gerçekleştirilen Sudan Koyun Geçirme ve Çoban Bayramı etkinliği, 24 Ağustos Cumartesi günü, Denizli Büyükşehir Belediyesi Bando gösterisi eşliğinde eşliğinde temsili yörük göçü ile başladı. Akşam da Denizli Büyükşehir Belediyesi Halk Oyunları ekibinin gösterisinin ardından Işıl Koç ve İsmail Barkan konseri gerçekleştirildi.
Koyunların çobanları ile arasındaki bağı göstermek için düzenlenen ve bu yıl 851'incisi gerçekleştirilen Sudan Koyun Geçirme ve Çoban Bayramı etkinliğinin ikinci gününde sabah Aşağıseyit Mahallesinin Köprübaşı mevkisinde çobanların sürüleri ile kortej yürüyüşü yapıldı. Protokol konuşmalarının ardından 'Sudan Koyun Geçirme' yarışması gerçekleştirildi.
ARKASINDAN GELEN SÜRÜLER ÇOBANLARI SEVİNDİRDİ
Yarışmaya Çal, Çivril, Baklan ve Bekilli ilçelerinden sürüleri ile katılan çobanlar, sürünün önünden önderlik ederek girdikleri suya "elci" adı verilen baş koyunun atlaması ve sürünün sudan karşı yakaya geçmesi için mücadele etti. Arkasından sürünün nehre girmesi ve karşı kıyıya ulaşması için çaba harcalayan çobanlardan bazıları, suya atlayarak arkalarından gelen koyunlarını kucaklayıp severken, bazı sürüler nehre atlamayıp yarışma şansı alamadı.
Yarışmadan sonra ödül töreni düzenlendi. Yarışmada dereceye giren çobanlara, protokol üyelerinin takdimiyle ödülleri verildi. Etkiliği, CHP Denizli Milletvekili Şeref Arpacı, Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Çal Belediye Başkanı Ahmet Hakan ile diğer protokol üyeleri ilk katıldı.
SUDAN KOYUN GEÇİRME GELENEĞİ
UNESCO'nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'nde yer alan "sudan koyun geçirme geleneği" çobanlık alanında dünyadaki ender organizasyonlar arasında yer alıyor. Hayvan sevgisini konu alan yarışmanın esin kaynağı, bir Yörük efsanesine dayandırılıyor. Buna göre, Çal yöresindeki bir çoban ile Oğuz beyinin kızı birbirlerine aşık olur. Kızını vermek istemeyen bey, çobana gerçekleştirilmesinin imkansız olduğunu düşündüğü görev ile 'koyunlara 3 gün boyunca tuz yedirip Büyük Menderes Nehri'nden su içirmeden karşıya geçirmesini' ister. Şartı kabul edip koyunları su içirmeden karşıya geçiren çobana kızını vermeyen beyin kızı aşkından hastalanıp ölür. Bey tarafından kovulan çoban, ömrünü kaval çalarak dağlarda geçirirken, bu aşktan etkilenen yöre halkı her yıl sudan koyun geçirme yarışması düzenliyor.