DENİZLİ’DE NARİN PROTESTOSU

Denizli Laiklik Platformu, Diyarbakır'ın Bağlar liçesinde 21 Ağustos'ta kaybolduğu öne sürülen ve 19 gün sonra derede suya atılmış çuval içerisinde cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran için basın açıklaması düzenledi. 15 Temmuz Delikliçınar Şehitler Meydanında çeşitli sivil toplum örgütleri ile siyasi partilerin de destek verdiği basın açıklamasına CHP Denizli Milletvekili Şeref Arpacı, Denizli Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ali Marım, CHP İl Başkanı Ali Osman Horzum, Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, CHP Merkezefendi İlçe Başkanı Müjdat İlhan, CHP Pamukkale İlçe Başkanı Uğur Coşkun, CHP İl Kadın Kolları Başkanı Ayşen Kocabay, Denizli Kadın Platfomu Başkanı Ayşegül Odabaşıoğlu ve diğer sivil toplum temsilcileri katıldı.

LAİKLİĞE KARŞI SAVAŞ YÜRÜTÜLDÜ

Denizli Laiklik Platformu adına basın açıklamasını okuyan Avukat Merve Öğüt, Narin'in, Sıla'nın ve daha nice bebeğin katledilmesinin sadece ailelerinin çocuklarına yaptığı kötülük olarak değerlendirilemeyeceğini, çocukları yıllar içinde yürütülen karanlık politikaların yuttuğunu ifade etti. Laikliğe karşı sistematik bir savaş yürütüldüğünü öne süren Öğüt, "Derin yoksulluk ve ekonomik kriz içindeki halkı, dini kullanarak tepkisiz ve hareketsiz kılmayı umdu. Tarikat ve cemaatlerin başta eğitim olmak üzere devletin her tür kurumuna yerleşmeleri sağlandı. ÇEDES ile Diyanet okullarımızın içinde, eğitimi belirler hale geldi. Halkın kutsalları kullanılarak din hayâsızca sömürüldü" dedi.

"Aile kutsaldır" dedikçe, ataerkil ilişkileri destekledikçe kadınların ve çocukların öldürüldüğünü savunan Öğüt, "İstanbul Sözleşmesi'nin hukuksuzca feshedilmesi, suça ve suçlulara karşı etkin soruşturmaların yürütülmemesi, kayırmacılık, cezasızlık politikaları ve adaletsizlik, çocukların ve kadınların ölüm fermanını imzaladı. Bu ülkede başta çocuklar ve kadınlar, yoksullar, hayvanlar ve doğa tehlike altında.  Ülkemizde kadın ve çocuk düşmanları, katiller, tacizciler, kara para aklayıcıları, mafya cezasızlıkla, iyi hâl indirimleriyle elini kolunu sallayarak cezaevlerinden salınıyor. Cezasızlık, toplumdaki adalet duygusunu yerle bir ederken; katillere, kötülere cesaret veriyor" ifadelerini kullandı.

NARİN'İN HESABINI SORACAĞIZ

Döşenen karanlık düzenin taşlarını yerle bir etmenin boyunlarının borcu olduğunu vurgulayan Öğüt, "Ülkemizi kayıp çocuklar ülkesine çevirirken üç maymunu oynadılar. TÜİK'in patates soğan fiyatlarını kovalarken gösterdiği kararlılık, kayıp çocuklarımızın verilerine gelince 2018'den bu yana yerini korkunç bir sessizliğe bırakmıştır. Soruyoruz? Çocuklarımız nerede? Çocuklarımız neden ölüyor? Çocuklarımız neden istismara uğruyor? Çocuklarımız neden eğitimden koparılıyor? Çocuklarımız neden okullarına aç gidiyor? Ülkemizin bugünü ve geleceği bizlerde büyük bir kaygı uyandırıyor ancak bizler gerçeklerin üstünün örtülmesine izin vermeyeceğiz. Narin için buradayız. Sıla için buradayız. Müslime için buradayız. Leyla için buradayız. Bütün çocuklarımız için buradayız. O küçücük çocukları bu çürümüş düzenin karanlığından koruyamadığımız için kendimize de öfkeliyiz. Susmak değil, konuşmak ve sorgulamak için buradayız. Çünkü çocuklar uyurken susulur, öldürülürken değil. Dünyaya gelen her çocuğun yaşam hakkına sahip çıkmak için buradayız. Tek bir çocuğumuzu daha kaybetmeye tahammülümüz kalmadı. Narin’e ve kaybettiğimiz bütün çocuklarımıza adalet istemek için buradayız. Biz bu karanlığı durdurmadıkça, bizden koparılanların hesabını sormadıkça; öfkemiz de kederimiz de asla dinmeyecek. Narin'in hesabını soracağız. Sürecin takipçisi olacak; mücadelemizi artırarak, dayanışarak sürdüreceğiz. Başka Narin'ler ölmesin diye bir arada omuz omuza mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz." diye konuştu.

Atatürk'ün "Vatanı sevmek, çocukları sevmekle başlar." sözüne işaret eden Öğüt, 20 Eylül Cuma saat 18.00'de Narinler için, Sılalar için, bu karanlık düzene razı olmadığımızı göstermek için, laiklik için tüm Denizli halkını Gazi İlkokulunun önünden başlayacak yürüyüşümüze, çocuklarımıza ve ülkemize sahip çıkmaya davet ediyoruz" diyerek Denizlilileri yürüyüşe çağırdı.