BAŞKA NARİN’LER ÖLMESİN!

Denizli’de sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu Laiklik Platformu; kadın ve çocuklara yönelik şiddetin önlenmesi, Diyarbakır’da öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran cinayetinin aydınlatılması için yürüdü. Dosyadaki gizlilik kararına tepki gösterilen protestolarda; “Mızrak çuvala sığmaz. Görünen köy de kılavuz istemez” denilerek tepki gösterildi.

Diyarbakır’da vahşice öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine yönelik kamuoyu tepkisi giderek artıyor. Denizli’de sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu Denizli Laiklik Platformu üyeleri dün Gazi Bulvarı’ndan Çınar Meydanı’na kadar yürüyerek cinayeti protesto etti.

BAŞKA NARİN’LER ÖLMESİN!

Yürüyüş yapan grup Narin için adalet sloganları atarken, ‘Vatanı Korumak Çocukları Korumakla Başlar’, ‘Çocuklar Uyurken Susulur Ölürken Değil’ pankartları taşıdı.

Meydanda grup adına açıklamayı Denizli Barosu Kadın Hakları Komisyonu Üyesi Av. İrem Erdoğan okudu.

BAŞKA NARİN’LER ÖLMESİN!

GİZLİLİK KARARINA DİKKAT ÇEKTİLER

Laiklik Platformu dosyaya ilişkin alınan gizlilik kararını, suç ortaklarının iktidar mensupları ile ilişkisini gizlemek adına alınmış bir karar olarak yorumlayarak, açıklamasında; “Narin Güran’ın kaybolmasıyla ilgili hemen yayın yasağı getirildi.  Köydeki cemaat ilişkileri, ailenin ve köyün içindeki suç ortakları ve bu suç ortaklarının iktidarla ilişkisinin konuşulması, öğrenilmesi istenilmedi.  Ancak mızrak çuvala sığmaz. Görünen köy de kılavuz istemez” ifadelerine yer verdi.

BAŞKA NARİN’LER ÖLMESİN!

ÇOCUKLARIMIZI UNUTMADIK

Av. İrem Erdoğan açıklamasında ayrıca ailenin cinayet konusunda ağız birliği yaptığına ve AK Parti Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun sizlerine dikkat çekerek; “Herkesin birbirini tanıdığı küçücük bir köyde her yanda MOBESE kameraları varken, nasıl oldu da kaybolan bir çocuk günlerce bulunamadı? Tüm köy neden olayda sessiz kaldı? Bu suçun ortakları kim? Köydeki bu kötülük ittifakının arkasında hangi iktidar, hangi cemaat ilişkileri var?   Maalesef Narin ilk değil. Türkiye’nin kayıp çocuklarını, katledilen çocukları, Ceylin, Leyla, Ecrin, Irmak, Rabia Naz’ı ve diğer çocuklarımızı unutmadık. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2008-2016 arasında Türkiye'de toplamda 104 bin 531 çocuk kayboldu. Ancak TÜİK, 2016'dan beri kaybolan veya kaybedilen çocuklara ilişkin veri açıklamadı.

Kadın ve çocuklara yönelik şiddet en fazla yetkililerin dillerinden düşürmediği “kutsal aile” içinde yaşanmakta. Geldiğimiz durum iktidarın sürdürdüğü cezasızlık politikasının, failleri koruyup kollamasının bir sonucudur” ifadelerini kullandı.

BAŞKA NARİN’LER ÖLMESİN!

GÜVENDE DEĞİLİZ

Kadın ve çocuk cinayetlerine yönelik bir cezasızlık politikası yürütüldüğünü kaydeden Erdoğan; “Güvende değiliz” dedi. Erdoğan açıklamasında; “Çocuklar istismar edilirken, öldürülürken yetkililer ne yapıyor? Aile sempozyumları düzenliyor, çocukların ve kadınların babaları, ağabeyleri, en yakınları tarafından öldürüldüğü kutsal aileyi kutsallaştırıyor, koruyor, yüceltiyor.

Batsın sizin bu kutsal aile söylemleriniz.

AKP iktidarı bizleri adeta bir cehennemde yaşatmak istiyor. Oysa iktidarın görevi, 2010’da imzaladığı ‘Çocukların Cinsel Suistimal ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ gibi çocuk haklarını koruyan sözleşmeleri harfi harfine uygulamak. “Başka Narin'ler Olmasın” diye hep bir arada omuz omuza mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Narin'e ne olduğunun hesabını hep birlikte soracağız.

Tüm yetkilileri, Narin'in katledilmesiyle ilgili delillerin karartılmaması, olayların tüm şeffaflığı ile aydınlığa kavuşturulması, faillerin cezalandırılmaları için gerekenleri yapmaya çağırıyoruz” açıklaması yaptı.