KOYUNLAR TAŞIYICI ANNE OLDU
Uludağ Üniversitesi uzmanları Denizlili yetiştirici Mahmut Çalış’ın çiftliğinde Dorper ırkı olarak bilinen türün embriyosunu başka bir koyunun rahmine transfer etti. Program, damızlık değeri yüksek koyunların üretilmesini hedefliyor.
Denizli’de ilk kez koyunlar arasında embriyo transferi gerçekleştirildi. Pamukkale ilçesine bağlı Kurtluca kırsal mahallesinde yetiştiricilik yapan Mahmut Çalış’a ait çiftlikte, Dorper ırkı bir koyundan alınan embriyolar, 20 adet yerli koyunun rahmine transfer edildi. Projeyi Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dölerme ve Suni Tohumlama Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Sağırkaya ve Veteriner Hekim Osman Cengiz yürüttü.
TAŞIYICI ANNE OLDULAR
Koyunlarda tüp bebek yöntemi olarak da isimlendirilebilecek işlemde, yurt dışından embriyo ithalatı yapılarak üretilen 6 adet dişi Dorper ırkı etlik koyundan cerrahi müdahale ile Veteriner Hekim Osman Cengiz tarafından alınan embriyoların sağlıklı olanları Prof. Dr. Hakan Sağırkaya tarafından mikroskop altında tespit edildi. Denizli'de ilk kez yapılan transferde, seçilen sağlıklı embriyolar, taşıyıcı anne yerli koyunların rahimlerine transfer edildi.
DAMIZLIK DEĞERİ YÜKSEK KÜÇÜKBAŞ HEDEFLENİYOR
Denizli'de ilk kez yapılan bu işlemle, farklı ırk taşıyıcı annelerin karnında, damızlık değeri yüksek koyunların kuzuları daha çok sayıda elde edilecek. Embriyo transferi yapılan Dorper ırkı koyunlar, Güney Afrika'daki en yoğun ikinci koyun ırkı olma özelliği gösteriyor. Afrika'nın yerel etçil ırklarından biri olarak kabul edilen Dorper koyunu, kanaatkâr ve güçlü çöl hayvanları olarak biliniyor. Bakım maliyetleri diğer koyun ırklarına göre düşük olan ırk, kırsal kesimlerde beslenebilme özelliğine sahip.
UYGULAMA TÜRKİYE’DE YENİ
Prof. Dr. Hakan Sağırkaya, embriyo transferi işleminin Türkiye'nin gündemine girdiğini, büyük işletmeler bazında da talebi artan ve yaygınlaşan bir işlem olduğunu söyledi. Embriyo transfer işleminin büyükbaş hayvanlarda daha çok uygulandığını anlatan Sağırkaya, “Denizli'de ilk kez koyunlarda da embriyo işlemini gerçekleştirdik. Koyunlarda da gerçekten elinizde farklı genetikleri olan veya gerçekten kaliteli damızlık dişi varsa, bunlardan embriyo transferi uygulaması yaparak bir yıl içerisinde normalde doğuracağı birkaç yavrudan çok daha fazla sayıda yavru elde etmek için uygulanması gereken bir yöntemdir. Hayvancılığı gelişmiş tüm ülkelerde yaygın bir uygulama alanını bulan embriyo transfer uygulaması maalesef ülkemizde emekleme aşamasında” diye konuştu.
ÜRETİME KATKI KOYACAK
Hayvancılıkta embriyo transferinin daha da artmasının üretime de büyük katkısının olacağına dikkat çeken Prof. Dr. Hakan Sağırkaya, “Ülke olarak çeşitli sebeplerle transfer uygulamasında biraz geri kalsak da yakın zamanda açığı kapatabileceğimize inanıyorum. Bürokratik engeller ortadan kalktıktan sonra, esas amaç yetiştiricilerin elindeki popülasyon içerisinde en iyi 15-20-30 anneyi alıp bunların daha çok yumurta yumurtlamasını sağlayarak, o yumurtalardan elde edilecek embriyoların da başka verimi düşük ancak üreme açısından sağlığı yerinde olan taşıyıcı annelere nakledilerek yüksek genetik kapasiteye sahip sürüdeki şampiyon annelerden daha fazla yavru doğmasına vesile olunacak. Tabii bu doğumlar başka anne de gerçekleşiyor. O taşıyan anneden yavruya herhangi bir gen aktarımı söz konusu değil. Bütün genler embriyosunu aldığımız anne ve babanın genlerinden geliyor. Yani aldığımız embriyonun genleri neyse, başka anne taşıyıcı koyundan doğan kuzunun genleri de o oluyor” şeklinde konuştu.
SEKTÖRDE REKABET YÜKSEK
Dünyada uygulanan bu işlemin üreticiler tarafından da bilinmeye başlandığını hatırlatan Prof. Dr. Sağırkaya, şöyle konuştu: “Embriyo transfer işlemini ülkemizde artık insanlar da anlamaya başladı. Çünkü artık dünya hayvancılıkta rekabetin çok yüksek olduğu bir noktaya geldi. Bu nedenle hayvan başına verimi artırmamız lazım. Özellikle bizim ülkemizde hayvancılık açısından baktığımızda büyük başlarda zaten biraz sıkıntı var. Üretici Türkiye'de bazı ülkelere kıyasla daha masraflı hayvancılık yapıyor”