BAKLANLI ÜRETİCİNİN MOLOZ İSYANI

Baklan’da bazı üreticiler tarlalarına moloz bırakıldığını, bu nedenle işleyip ekim yapamadıklarını belirterek isyan etti.

Üreticileri mağdur eden durum DSİ’nin Boğaziçi yerleşim yeri ve Kurtgöl Deresi’ni kapsayan ıslah projesinden sonra ortaya çıktı.

2022 yılı sonlarında ihalesi tamamlanan proje kapsamında kargir duvarlı ıslah kanalı, menfez inşaatları ve diğer imalatlar yer aldı. İhaleyi alan yüklenici 450 iş günü içinde çalışmalarını tamamladı. Bölgedeki çalışmalar sırasında üreticilere ait tarlalar ve arsalar üzerinde taş kırma işlemleri yapıldı. Fakat firma işi tamamladıktan sonra taş kırma işlemi yaptığı alanlarda işten geriye kalan molozları bıraktı.

15 ÜRETİCİ MAĞDUR OLDU

Tarlalarında moloz bulunan üreticilerin bir kısmı tarlasını tamamen, bir kısmı da kısmen kullanamadı. Ekim için hazırlanmak istenen tarlada büyük taş parçaları da barındıran molozların tarımsal aletlere ve traktörlerin tekerleklerine zarar verdiğini savunan üreticiler bu nedenle ekim yapamadıklarını söyledi. Bölgede 15 üreticinin mağdur olduğu kaydedildi. Islah çalışması sırasında bölge üreticilerinden Hediye Başdemir’in meyve ağaçlarının da kesildiği kaydedildi.

ÜRETİCİ ŞİKÂYET ETTİ

Bazı üreticiler tarla ve arsalarındaki molozların kaldırılması için DSİ ve Baklan Belediyesi’ne müracaat ettiklerini belirtti. Üretici Nail Aycan ise Çal Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak delil tespiti yapılmasını istedi. Ancak yapılan yargılamada, delillerin ortadan kaybolmayacağı, tarlalarda oluşan zararın her an tespit edilebilir durumda olduğu, kaybolacak delilin ne olduğunun dilekçede belirtilmediği gerekçesiyle tespit talebinin reddine karar verildi. Aycan bu karar üzerinde Çal Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

KENDİ İMKÂNLARIMIZLA TEMİZLEYEMEYİZ

Molozları kendi imkânları ile temizleyemeyeceklerini söyleyen üretici Nail Aycan; “Bir yıl önce köyümüzde dere ıslahı projesi yapıldı. Çalışmalar sırasında arazilerimiz perişan oldu. Hiç gereği yokken arazilerimiz üzerinde taş kırıldı. Aynı işlem defalarca tekrarlandı. Zarar gören tarlalardan biri de bana ait. Buralarda herhangi bir zirai faaliyet yapılamıyor. Tarlayı yarısına kadar sürebildim. Sürerken traktörün tekeri yarıldı. Maalesef bırakmak zorunda kaldım. Bizim imkânlarımız ile buraların temizlenmesi mümkün değil. Ziraat yapılabilir durum yok. Şu anda bir sorumlu yok. Müracaatlarda bulunduk. Mahkemeye başvurduk. Şimdi de savcılığa şikâyette bulunduk. Son umudumuz orası” ifadelerini kullandı.