“BEKLENTİLERİN KARŞILANMASINI BEKLİYORUZ”
Türk Eğitim Sen (TES) Denizli Şube Başkanı Emre Erdoğan, Kamu çalışanlarının öncelikli sıkıntıları ve 3600 ek gösterge düzenlemesinin toplu sözleşme gündeminde olmadığını söyledi. Erdoğan, Beklentilerin mutlaka karşılanması gerektiğini kaydetti.
Kamuda ek gösterge, vergi düzenlemesi gibi çok önemli başlıkların toplu sözleşme gündemine getirilmemesini eleştiren Erdoğan, sözleşmelilerin de gözü kulağının bu masada olduğuna dikkat çekti. Erdoğan, kamuda farklı statüde çalışanlara dair acilen bir düzenleme yapılması belirterek,
“Kamu çalışanlarının maaşlarının bayram öncesi ödenmesi noktasında atılan adıma teşekkür ederiz. Keşke 12 milyon emekli bayram ikramiyesi alırken memurlara da ikramiye verilse mutlu olurduk. Ama bu ısrarımızı masada sürdürmeye devam edeceğiz. Toplu sözleşme görüşmeleri başladı. Hayırlı ve uğurlu olsun. Bir çalışma takvimi belirlendi, gerçi bize bilgi verilmedi bu takvim hususunda. 15-16 Ağustos’ta diğer toplantılar yapılacak. 16 Ağustos’ta teklif verilecek ama ana gündem maddeleri de görüşülmeli. Çözüm bekleyen başlıklar var. Ek ders, ek gösterge nöbet ücretleri, vergi dilimleri gibi birçok başlık var. Kamu çalışanları ocak ayında aldıkları maaş artışlarını Nisan, Mayıs’ta kaybetmeye başlıyor. Vergi dilimleri bizim için önemli bir başlık, adaletli bir vergi sistemi istiyoruz. 3600 ek gösterge konusunda taahhüt verildi ama hala bir adım atılmadı. Onlarca kanun çıktı ama bu konu hala gündemde yok. Biz konfederasyon olarak bu konuda çalışma yaptık TBMM’ de duruyor. Bu başlıklar toplu sözleşme masasında bir takvime bağlanmalı, beklentiler karşılanmalı. İnsanlar emekli olmak için bu kanunun çıkmasını bekliyor. Alacakları emekli ikramiye ve maaşlarında nispeten artışlar olacak.Sözleşmeli çalışanların gözü kulağı bu masada. Farklı istihdam modelleri o kadar çok Türkiye’de. Bu sistemler çalışanında kamunun da yararına değil. Aile bütünlüğünün olmadığı bir ortamda çalışan rahat etmezse nasıl verimli olacak bu insanlar? Sözleşmeliler ile ilgili bir düzenleme yapıldı 4+2 yerine 3+1 şeklinde düzenlendi. Ama nihai hedef kadrolu olmaktır. Bu insanlara kadro verilmeli ve bu konu kapanmalıdır. Taşeron konusunda atılan adım bu taraf içinde atılmalıdır. Bu masada bu konuda çözüme bağlanmalıdır. Yardımcı hizmetli olarak görev yapan insanlar yine bu masadan beklenti içinde. Memur işi yapıyor bu insanların çoğunluğu. Motivasyona ihtiyacı olan bu insanlara emeklerinin karşılığı olarak müjde verilmelidir. Bu düzenlemenin bütçeye herhangi bir yükü yoktur” dedi.
“SORUNLARI ÇÖZMEK KOLAY OLUR”
Kamu çalışanlarını yüzlerce çözüm bekleyen sıkıntısı olduğuna işaret eden Erdoğan, geçmiş toplu sözleşmelerde olduğu gibi hareket edilirse kaybedenin kamu çalışanları olacağını belirterek, “Enflasyon rakamları ortada. Hedeflenen değil, gerçekleşen enflasyona bakmak ve hükümetin bu çerçevede masaya oturması gerekir” diye konuştu. Masada bir çok talebin bulunduğunu ifade eden Erdoğan, “Masada birçok talep var, mesela belediyelerde sosyal denge sözleşmesi konusunda yaşananlar var. Belediye de çalışan bu insanların maaşlarının düzenli olarak ödenmesi konusunda adımlar atılmalı. Maaşları garantiye alınmalı. Toplu sözleşmenin anlamı olması için biz masada bunların hepsini konuşacağız. Biz o masada sadece maaş artışlarını konuşmak üzere toplanmıyoruz. Yüzlerce talep var ve bunlar konuşulmalı. Bunların çoğu rahatlıkla yapılabilecek şeyler. Bu süreç etkin ve verimli kullanılırsa çalışanların sorunlarına çözüm bulmak çok kolay olur. Geçmiş toplu sözleşmelerde atılan imzalar neticesinde kaybeden hep kamu çalışanları oldu. Öyle imzalar attılar ki, aldıkları zam oranından çok enflasyon farkı aldık. Biz taleplerimizi kamuoyuna açıkladık. Yaptığımız hesaplar neticesinde istediklerimizi ortaya koyduk. İstediğimiz tüm oranların dayanağı vardır. Geniş bir alan çalışması ve anketlerle taleplerimizi hazırladık. Burası pazarlık masası elbette biz isteyeceğiz, karşılıklı olarak oturup konuşacağız. Enflasyon rakamları ortada. Hedeflenen değil, gerçekleşen enflasyona bakmak ve hükümetin bu çerçevede masaya oturması gerekir” ifadelerini kullandı.
“DURUŞUMUZU ÖRNEK ALSINLAR”
Piyasalarda yaşanan sıkıntının giderilmesi için dar ve sabit gelirlinin mutlaka desteklenmesi gerektiğine işaret eden Erdoğan, yetkili sendikaların masada bizden başka kimse olmasın anlayışını eleştirerek şunları söyledi: “Artık refah payı uygulamasına geçilmeli. Kalkınmadan, büyümeden pay almalı kamu çalışanları. Bu adım atılırsa ekonominin döngüsüne de katkı sağlayacaktır. Çarşı, pazar en azından biraz hareketlenecektir. Bu konuda ısrarımız devam edecek. Masada bizden başka kimse olmasın yaklaşımı yanlış bir yaklaşımdır. Kimse bunlara engel olmuyor ama geçmişte attıkları imzalar ortada. İyi şeyler aldılar da bir ellerine mi vurduk. Mesele kamu çalışanlarının haklarını ileri götürmekse ona göre hareket edilmeli. Şayet maksadın, yaptıklarınız ifşa edilmesin ise Türkiye Kamu-Sen o masada oturacak ve kamu çalışanlarına yapılan haksızlıklara engel olacaktır. 14 temsilci var ama bir kişinin imzası yetiyor. Bu kabul edilemez. Bizim oraya oturmamıza onlar karar veremez. Kanun ve üyelerimizin gücü ile oradayız. Yetkili olduğumuz dönemde biz, kimse oturmasın masaya demedik. Bu sorunlara çare olacak bir yaklaşım değil. Yalan yanlış işler dışarıya yansımasın çabasındalar. Yetkili sendikaların başkanlarından birisi “geçmiş yıllarda kazanım elde edemedik” diyor. Bunu kendi başkanlarından birisi söylüyor. Dik dursunlar biz her zaman desteğe varız. Geçmiş yıllarda bizim yaptıklarımız, duruş ve tavrımıza baksınlar yeter. Türkiye Kamu-Sen bunu yıllardır yaptı ve başardı. Bizim derdimiz kamu çalışanları ve onların hakları.”
“BİZ HAZIRIZ”
Toplu sözleşme masasında kamu çalışanlarının kazanım elde etmediği kararlar alınması halinde geçmişte olduğu gibi üretimden gelen gücü kullanmaya hazır olduklarını ifade eden Erdoğan, “grev hakkımız yok ama üretimden gelen gücümüzü kullanarak iş bırakma eylemlerini geçmiş yıllarda yaptık biz. Çalışanların haklarının korunması noktasında yapılacak eylemlerde cezai işlem uygulanamaz. Yargı kararı var bu konuda” dedi.
“KAMUDAKİ İSTİHDAM MODELLERİ BİR DÜZENE GİRMELİDİR”
Farklı statüde çalışan kamu çalışanları arasında çalışma barışının zedelendiğine dikkat çeken Erdoğan, şu şekilde konuştu: “Aile hekimlerinin yanında gören yapan Kamu Dışı Aile sağlığı Elemanları var, vekil ebe ya da hemşireler var. Din görevlilerinde vekil imamlar var. Bu yüzyılda böyle istihdam olmaz. Bunlarla ilgili çalışma yapılmalı ve bir düzene sokulmalıdır. Üniversiteli işçiler konusunda bizim hassasiyetimiz ortadadır. Ziyaretimize gelenler de oluyor. Bu arkadaşların birikimlerinden faydalanmak lazım, taleplerimiz içinde onlarda var, masada sorunlarını elbette konuşacağız.”
MESUT GÜLER /ATA NAİL ALTINOLUK