“BU ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ KOALİSYON DA GETİREBİLİR”

  CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, anayasa paketinin anlatıldığının tersine koalisyona daha açık bir yapı getireceğini savundu. Arslan, cumhurbaşkanı seçimi ikinci tura kaldığında, partili cumhurbaşkanı seçtirmek isteyen partinin diğer partilerle koalisyon pazarlığına oturacağını iddia etti.

  Milletvekili Arslan, meclis çoğunluğunun başka partide, cumhurbaşkanının başka partide olması durumunda da koalisyon doğacağını belirtti. Anayasanın ciddi boşluklarla dolu olduğunu kaydeden Milletvekili Kazım Arslan, geçmişten bugüne koalisyon dönemlerinin büyüme oranlarının AKP'li yılların ortalamasından yüksek olduğunu kaydetti. Kazım Arslan "Dünyada en çok koalisyonla yönetilen Güney Amerika ülkeleri başkanlık sistemine sahip. Demek ki başkanlık koalisyonu kendiliğinden engellemiyor. Otoriter, tek adamcı başkanlıkla yönetilen ülkeler düşük büyüme oranına, otoriter yönetimlere, istikrarsız hükümetlere ve askeri darbelere sahne oldu. Geçen gün Venezuela seçmeninin bize yolladığı uyarı dolu anlamlı videoyu tekrar tekrar izleyelim. Bu referandum son şanstır" diye konuştu. Başkanlık koalisyon da doğurur diyen Arslan, “ Haftalardır başkanlık sistemini getirmek isteyenlere, "bir daha koalisyon olmayacak" diyenlere, koalisyonu kötüleyerek tek adam modelini getirmeye çalışanlara şunu söylüyorum: Hangi sistem olursa olsun halkın tercihine göre her zaman koalisyon olabilir. Bunun garantisi yoktur. Yapılacak değişikliğe göre, cumhurbaşkanı seçimi ve Milletvekili seçimi beş yılda bir aynı tarihte ve birlikte yapılacak. Meclisin çoğunluğunu alan parti cumhurbaşkanını 1. turda seçtiremezse, iki hafta sonra yapılacak ikinci turda en çok oy alan iki aday arasında yapılacak cumhurbaşkanı seçiminde, birinci olan partinin değil de diğer partinin adayı seçilirse, çıkan tablo karşısında cumhurbaşkanı başka partiden, Meclis çoğunluğu diğer partiden olduğunda koalisyon olmaz mı? Bunu nasıl görmüyorlar? Koalisyon olmayacak garantisini nasıl verebiliyorlar? Lütfen bunu herkes dikkate alsın, yapılacak anayasa değilikliği ile koalisyon olmaz garanti olmadığından "HAYIR" oyu verin. Ayrıca bugün Avrupa Birliği ülkelerinin çoğunluğu koalisyonlarla yönetiliyor. Bu ülkeler geri mi kalıyor? Dünyanın en ileri ülkeleridir bunlar. Önemli olan uzlaşma kültürüdür, bunu taşıdığınız sürece koalisyon hükümetleri de başarılı olmuşlardır. Koalisyon dönemlerine bakalım; 1963-1965 İsmet İnönü dönemi koalisyonu ortalama büyümesi 5.6; farklı başbakanlar ve 12 Mart darbesiyle geçen 1971-1973 koalisyonlarının ortalama büyümesi 5.4'tür. 1973-1977 arasında Ecevit ve Demirel'in farklı koalisyonlarında, ambargo, Kıbrıs ve sağ-sol çatışmasının olduğu kritik dönemde dahi ortalama büyüme 6.6'dır. Tek partili 15 yıllık dönemde ortalama kalkınma hızı % 4,6 dır. Buna bakarak bile koalisyon dönemlerinin başarısız olduğunu söyleyemeyiz. Bize başkanlık sisteminin dayatıldığı son 3 yılın tek parti büyüme oranı 3.1, 2016 büyüme oranı ise sadece 2.9'dur. Bu rakamlar ortadayken koalisyona suç atmak, kendi başarısızlığının üstünü kapatmaktır. Bugün koalisyonu kötüleyenler, tek adamlık düzeninde cumhurbaşkanının ortak uzlaşıya, meclis sağduyusuna ihtiyacı kalmayacağını, kendi bildiğini okuyacağını, istediği kararnameyle istediği kararı meclissiz çıkaracağını itiraf ediyor.

VENEZUELA SEÇMENİNE KULAK VERELİM

 

Bu kadar yetkiyi babasına dahi vermeyecek olan, kendileri pişman olduğu için ülkemizi uyaran Venezuela seçmeninin bize yolladığı videoyu tekrar tekrar izleyelim; tek adamlık sistemi, sanıldığının aksine darbelere açık bir kaos ortamı yaratır, ülkede hesap vermeyen, yargılanamayan bir yönetici sınıfı büyütür, kayırmacı ekonomik modelle ülkede yolsuzluğu, enflasyonu büyütür, büyümeyi düşürür, gelir uçurumunu derinleştirir. Varlık Fonu gibi yapılarla milletin birikimini uluslararası kredi kuruluşlarına ipotek eder. Ülkemiz, fiili başkanlık altında iki buçuk yılda yeterince kaybetti. Saraydan alınıp 97 yıl önce millet verilen yetkiyi bugün yeniden Saraya vermemek için son şans" HAYIR" demektir.