“BU SORUNA DUYARSIZ KALMAYIN”

TES Şube Başkanı Erdoğan,  “Yetkililer artık bu soruna duyarsız kalmamalı ve sözleşmelilere kadro bir an önce verilmeli. Sözleşmelilerin kadro taleplerini her platformda dillendiriyoruz. Bu konuda atılacak adım, tek çare ve tek çözüm kadrodur. Şuraya, toplantılara, çalışmalara ve zaman kaybına gerek yok.

Yetkililer artık farklı istihdam modellerinden vazgeçmelidir. 2011 yılında sözleşmelilere kadro verildi ama yeniden sözleşmeli alınmaya devam etti. 2013 yılında yine kadro verildi ama yine sözleşmeli istihdamı devam etti. Biz şimdi yeniden sözleşmelilere kadro verilsin ve bir daha da sözleşmeli personel alınmasın diyoruz. Güvencesiz çalışmanın önü kapatılmalıdır. Vekil ebe, hemşire, vekil imam diye bir şey olur mu? Aileler parçalanıyor, eşlerin yaşadığı sıkıntılar onların hayatlarını etkiliyor, verimlilik düşüyor, motivasyon kalmıyor” dedi.

“KAMUDA OLUŞAN HEYECANA CEVAP VERİLMELİ”

Ek gösterge beklentisi ve yardımcı hizmetlerin talepleri konususuna da değinen Erdoğan,  “Ek gösterge konusunda yıllardır yeni bir düzenlemenin şart olduğunu dile getirdik. Verilen sözlerle birlikte kamuda ciddi bir umut oluştu. Kamuda heyecanlı bir bekleyiş var. Ancak net bir adım atılmaması kamu çalışanlarında hayal kırıklığı yaratıyor. Bizim hazırladığımız ek gösterge çalışması TBMM’ye sunuldu. Ben inanıyorum ki bu tasarı Genel Kurula gelse hemen çıkar. Ancak bu mesele dört meslek grubu ile sınırlı kalmamalı, tüm kamu çalışanlarını kapsamalı. Ayrıca biz ek gösterge alamayan yardımcı hizmetler sınıfının da buraya dahil edilmesini istedik. Bu arkadaşlarımızın da bir defalığına Genel İdari Hizmetler sınıfına geçirilmesi için çalışmalar yapıyoruz. Bunların bütçeye bir yükü de yok. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak bu konularda atılacak adımların takipçisi olacağız” diye konuştu.

“DERHAL KALDIRILMALI”

Yönetici atama ve mülakat sistemi hakkında sendikalarının görüşlerini bir kez daha dile getiren Erdoğan,  “Mülakat sistemi kökten kaldırılmalı ve yerine liyakati esas alan bir sistem inşa edilmelidir. Mülakat subjektif bir değerlendirme sistemidir. Burada çok net bir biçimde hak gaspı vardır. 2016 yılında yaşadığımız hain darbe girişimi aslında bize bir çok şeyi göstermiştir. Mülakat sistemi neticesinde, ehliyet ve liyakat sahibi olmayanların, benim adamım mantığı ile bir yerlere gelmesi neticesinde bunlar yaşanmıştır. Kamuda adı dernek, cemaat, vakıf vs. Hiç bir yapılanmaya müsaade edilmemelidir. Bizim sadakatimiz devletimiz ve milletimizedir. Mülakat konusunda yetkili merciler ve STK’lar bir araya gelmeli, yeni bir çalışma yapılarak bu sisteme son verilmelidir. Yeni sistemde mutlaka liyakate dikkat edilmelidir. Çünkü kamuda huzurun tesisi emin olun buna bağlıdır” ifadelerini kullandı.

MESUT GÜLER/ATA NAİL ALTINOLUK