CHP LİDERİ KILIÇDAROĞLU: GÖREVİM BÜTÜN ENGELLERİ AŞMAKTIR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'li belediyelerin açılış törenleri ve yurttaşların sorunlarını dinlemek için Denizli'ye geldi.
Kılıçdaroğlu'nun kentte önce Çardak ve Bozkurt ilçelerinin muhtarları ile bir araya geldi. Bu toplantıya; Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Bozkurt Belediye Başkanı Birsen Çelik de katıldı. Kılıçdaroğlu burada muhtarların sorunlarını dinledi. Kılıçdaroğlu daha sonra Bozkurt Belediyesi Güneş Enerjisi Santrali'nin açılışına katıldı. Belediye Başkanı Birsen Çelik, belediyelerinin tarih yazdığını dile getirerek, "Düşünsenize artan hayat pahalılığı, artan enerji fiyatları nedeniyle çiftçimiz ekip biçemez hale gelmiş. Yılda 3 ürün alan Hambat Ovası'nın ekilen alanları her geçen gün azalmış. Her geçen gün ürün sayısı bire düşmüş. Neden? Girdi maliyetlerinin yüzde 70'ine varan enerji maliyeti yüzünden. Oysa çiftçimiz üretmek istiyor. Çiftçimiz üretip para kazanmak, mutlu olmak ve ucuz gıdaya ulaşmak istiyor. Ama olmuyor, neden? Çiftçi başına burada 70 bin liraya varan elektrik faturaları geliyor. Biz biliyoruz ki üretmezsek tükeniriz" diye konuştu. Çelik, çiftçinin enerji sorununu çözmek için güneş enerjisi sistemini kurduklarını aktararak, "Dedik ki, kendi elektriğini kendin üret. Zaten belediye olarak 2015 yılında yanda gördüğünüz güneş enerjisi sistemini kurmuştuk. Güneş enerjisi sistemini 2016'da devreye almış ve para kazanmaya başlamıştık. Yani aslında enerjiyi biliyorduk. Kooperatif üyeleri ile anlaşmamız zor olmadı. Tabii bu çok uzun ve meşakkatli bir süreç. İmar planları, fizibilite yapmak. Projelendirmek. Projelendirdikten sonra bağlantı anlaşmalarını almak ve asıl finans işini çözmek. Zaman su gibi akıp geçti ama bürokrasi ile uğraşmamız o kadar kolay olmadı, çok oyulandık. Heyecanımız sönmek üzereydi ki sizin çiftçiye elektriği bedava vereceğiz çıkışınız, bizi heyecanlandırdı. Sayın Genel Başkanım vizyonu siz çizdiniz, düğmeye biz bastık" dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise şunları söyledi, "Şanlıurfa'ya gittiğimde Şanlıurfalı çiftçilerin en çok şikayet ettiği konu elektrik fiyatlarıydı. Bereketli bir ova, bereketli bir Türkiye. Bizim çiftçi, elektriği niye bu kadar pahalıya alır? Gübre, ilaç, mazotu anladık; dışarıdan geliyor. Allah'ın güneşi bedava. Niye bu kadar pahalıya elektrik tüketiyor, diye. Oturduk, hesap yaptık, çalıştık. Gördük ki; sağlıklı ve düzenli yatırım yapabilirsek, akılcı bir yatırım yapabilirsek çiftçimize elektriği bedava verebiliriz. Şanlıurfalılara söyledim. Dedim ki 'Yerel yönetimlerde, büyükşehir belediye başkanlığını bize verin, bütün Şanlıurfalı çiftçilerin tamamına elektriği ücretsiz vereceğiz.' Mümkün mü, mümkün. Planlı mı, planlı. Hesabı yapıldı mı, yapıldı. Daha sonra Erdoğan'ı da izlediniz. O da diyor ki 'Elinden tutan mı var?' Elimden tutan yok, engel çıkaran var. Ama herkes şunu bilsin Kılıçdaroğlu, yani Bay Kemal şikayet etmez. Onun görevi bütün engelleri aşıp amaca ulaşmaktır. Bütün engellemelere rağmen, engellerin çıkarıldığını da biliyorum. Para ile panel verilmez mi? O bile satılmak istenmedi. Ama bütün bunlar belediye başkanımız da bütün engelleri aşarak, bu sorunu çözdü. Şimdi Antalya da yapıyor benzerini, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız da burada. Büyükşehir Belediye Başkanımız, 15 bin 120 çiftçiye sulama kooperatifi aracılığı ile elektriği ücretsiz veriyor. 15 bin 120 çiftçiye. Erdoğan'ın unuttuğu bir şey var. Erdoğan Bay Kemal'in hesap uzmanı olduğunu bilmiyor. Ben hesap uzmanıyım, gerçekten de hesap uzmanıyım. Yıllarımı… Hesap uzmanı olarak çalıştım Maliye Bakanlığı'nda. Plan nedir, program nedir, proje nedir, hesap nedir, kitap nedir? Bütün bunları bilirim. Elektrik üretmek için doğal gaz alıyorsunuz, karşılığında dolar ödüyorsunuz. Akaryakıt, kömür alıyorsunuz dolar ödüyorsunuz. Allah'ın güneşi bedava kardeşim. Dolar lobilerine teslim olmuşlar. Kömür, akaryakıt lobilerine teslim olmuşlar. Ama hiç kimse şunu unutmasın Kılıçdaroğlu kimseye teslim olmaz. Gideriz elektriği üretiriz, Allah'ın güneşi bedava. Yaparız ve çiftçimize veririz. Neden çiftçiden başladık? Çünkü karnımızın doyması lazım. 85 milyonu besleyecek olan çiftçidir. Üretmesi lazım. Çiftçi zarar ederse ve toprağa küstürürseniz bunun sonu felakettir. Her şey dışarıdan gelsin. Buğday dışarıdan, mısır dışarıdan, et dışarıdan, canlı hayvan dışarıdan. Fasulyeden, mercimekten, yulaftan her şey dışarıdan. Bu bereketli toprakları kim çalıştıracak, kim üretecek? Çiftçi. Bunun için hep beraber çiftçilerin kazanabileceği bir ortamı yaratmak zorundayız ve bunu yaracağız. Göreceksiniz, sizlerin oyları ile iktidar olduğumuzda kırsalda çalışan genç çocuk ve kadınların sosyal güvenlik primini de devlet olarak biz ödeyeceğiz. Onlar çalışacak ve yeri, zamanı gelince de emekli olacaklar. Göreceksiniz. Çiftçinin rahat ettiği, rahat tatil yaptığı, eğlendiği, ürününü aldığı, hasadını yaptığı, düğününü huzur içinde gerçekleştirdiği, tatilini yaptığı bir iklimi yaratacağız. Çiftçiyi küstürdüğümüz zaman hepimiz kaybederiz. Oysa Türkiye'nin kaybetmeye değil kazanmaya ihtiyacı var. Cumhuriyet'in İkinci Yüzyılında Enerji Politikaları diye bir çalışma yaptık. Bu çalışma; pek çok bilim insanının, enerji uzmanının yaptığı bir çalışma. Her şeyi çalışarak bunu hayata geçirdik."