ÇOCUKLARI ÇÖZMEDE EN İYİ YÖNTEM
Yetişkinler duygu dünyalarıyla ilgili bir sorun olduğunda bunu dile getirerek yardım isteyebiliyorlar. Ancak çocuklarla konuşarak terapi yapmak pek de mümkün değil.
İşte bu noktada psikologların ve eğitimcilerin imdadına oyun terapisi yetişiyor. Çocukların duygu ve düşüncelerini oyun yoluyla ortaya koyan yöntem, birçok sorunun çözümünde kolaylık sağlıyor. Psikolog ve Oyun Terapisti Cennet Büşra Vural, anne babaların çok merak ettiği oyun terapisi hakkında önemli bilgiler verdi. Anne babalar bazen çeşitli konularda çocuklarıyla baş edemezler ve uzman yardımına ihtiyaç duyarlar. Kural tanımazlık, kardeş kıskançlığı, dijital bağımlılık, ders çalışma isteğinin olmaması, okuldaki oyun problemleri, tuvalet eğitimi; ebeveynlerin uzman yardımına ihtiyaç duydukları konuların bazıları. İş sorunların tespit ve çözümüne geldiğinde ise psikologların en çok başvurduğu yöntem oyun terapisi.
Psikolog ve Oyun Terapisti Cennet Büşra Vural, oyun terapisinin 2-12 yaş çocuklara uygulanan bir yöntem olduğunu söyledi. Vural, “Çocukta bir takım onaylamadığımız ya da normalde hiç yapmayacağı tuhaf davranışlar gözlemlendiği zaman anne babalar ne yapacağını bilemiyor. Sorunlarla baş edemedikleri bize başvuruyorlar. Biz de oyun terapisi ile varsa çocuktaki sorunları ortaya koyarak çözüyoruz. Eğer çocuğun dil konuşma becerisi, anlatım becerisi iyiyse işimiz çok daha kolaylaşıyor” diye konuştu. Psikolog Cennet Büşra Vural, oyun terapisi konusunda şu bilgileri verdi, “Oyun terapi sürecini çocuğun ebeveynleri ile birlikte yürütüyoruz. Önce anne baba ile bir ön görüşme yapıp çocuğun öyküsünü alıyoruz. Sorunları anne-babanın ağzından dinliyoruz. İlk görüşmeye çocuğu kabul etmiyoruz. Çocukla aramızda bir güven bağı oluşabilmesi için bu gerekli. Aile daha sonra benden güzel oyuncakları olan bir oyun ablası, bir arkadaşı olarak bahsediyor ve güvenmesini sağlıyor. Bekleme odasında bir süre sohbet ettikten sonra oyun terapi sürecimiz başlıyor. Özellikle okul öncesi çocuklar bazen çekinip mesafeli durabiliyor. O zaman oyun odasına oyun oynamayı seven anne ya da babasını da alıyoruz. Çocukla haftada bir seans yapıyoruz. Her çocuk biriciktir ve kendine has davranışları vardır. Oyun terapisi seanslarında çocuk seçtiği oyuncaklar, oyun oynarken söylediği cümleler ve davranışlarıyla bize ipuçları veriyor. Duygu dünyasını ve düşüncelerini ortaya koyuyor. Bazen anne babaya göre sorun olan şeyin sorun olmadığını görüyoruz. Çocuk yaşı gereği davranması gerektiği gibi davranıyor. Bazen de anne babanın sorun olarak görmediği, normal bulduğu aslında sorun olan bir durumla karşılaşabiliyoruz. Mesela çocuk kural bilmeyen bir çocuk, anne baba zannediyor ki çocuk olduğu için böyle yapıyor. Halbuki çocukta kurallara adapte olmakla ilgili bir sıkıntı var. Diğer yandan bazen çocuktaki davranış bozukluklarının sebebi anne babalardan kaynaklanabiliyor. Yani bir bakıyoruz çocuk aslında normal ama anne baba tutumunda problem var. O zaman da anne babaya durumu ileterek eğer isterlerse onlarla çalışma yapabiliyoruz. Oyun terapisinin kendi içinde çeşitleri var. Bunlardan birisi “Çocuk Merkezli Oyun Terapisi”. Bu teknikte adeta sahnede bir çocuk var. Burada oyuna biz katılmıyoruz. Çocuk bir şeyler oynayarak bize bir şeyler göstermeye çalışıyor. Onun yaptıklarını büyük titizlikle gözlemliyor ve yorumluyoruz. Bir başka yöntem “Deneyimsel Oyun Terapisi” dediğimiz bir teknik. Bu teknikte ise biz de oyuna katılarak çocukla birlikte süreçte aktif bir rol oynuyoruz. Beraber hırsız-polis oynayabiliyoruz. Hasta-doktor temalı oyunlar oynayabiliyoruz. Ayrıca kukla terapisi, kum terapisi, masal terapi yapabiliyoruz. Bu gibi sanat terapilerini de kendini açmaya çok müsait olmayan dirençli çocuklarda var olan direnci azaltmakta kullanıyoruz. Sanat terapisi teknikleri bu anlamda işimizi kolaylaştırıyor. Çocuk büyütmek, çocuk yetiştirmek esnek olmayı gerektiriyor. Biz de çocuğun kişiliğine göre hangi tekniği kullanacağımıza karar veriyoruz. Çocukta davranış problemi varsa davranış eğitimi sürecine giriyoruz. Bu süreçte çocuk kendisini anlaşılmış hissediyor, duygularını kontrol edebilmeyi öğreniyor. Çocuk yetiştirmek; ne tek başına anne baba, ne öğretmen, ne de bizim yapabileceğimiz bir iş. Herkesin taşın altına elini koyması lazım. Anne babaya, öğretmene düşen sorumluluklar var. Biz de oyun terapi sürecini anne babalarla birlikte yürütüyoruz. Eğer bir davranış eğitimi olacaksa, çocuğumuzda bazı davranışları değiştirmeye çalışıyorsak iş sadece haftada bir kez gelinen terapi ile bitmiyor. Evde de anne baba, sürecin gerektirdiği şekilde tutum sergileyerek bize destek oluyorlar. Kendilerine evde yapabileceklerini iletiyoruz . Sorunların üstesinden birlikte geliyoruz.”