“ÇÖZÜM ÜRETMEKTEN UZAK”
Eğitim Sen Denizli Şube Başkanı Mehmet Dede, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ( MEB) 2019-2023 Stratejik Planının eğitimin sorunlarına çözüm üretmekten uzak olduğunu söyledi.
MEB’in 2019-2023 Stratejik Planı’nı yayınladığını hatırlatan Dede, “MEB önümüzdeki beş yıl içinde eğitimde planlanan hedeflere ilişkin olarak hazırlanan 2019-2023 Stratejik Planı’nı yayınlamıştır. Bugüne kadar hazırlamış olduğu strateji planlardaki hedeflerin çok uzağında kalan MEB’in önümüzdeki 5 yıl için öngördüğü hedefler, eğitim sisteminin içinde bulunduğu durum ve acil çözüm bekleyen sorunlar için adım atmak yerine, iktidarın eğitim alanındaki siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda hazırlanmıştır. MEB’in 2019-2023 Stratejik Planı, bütün stratejik planlar gibi, MEB’in eğitim alanındaki çalışmalarını kamu hizmeti yürüten bir kamu kurumu olmaktan çok ‘ticari şirket’ mantığı ile ele alındığını göstermektedir. Stratejik Plan’da kullanılan dil ve ifadelerden, büyük ölçüde ‘kar amacı’ ile kurulmuş şirketleri andırırken, ‘kamusal eğitim’ ifadesi tamamen dışlanarak, eğitimde yaşanan ‘piyasa’ ve ‘inanç’ merkezli dönüşüm sürecinin hızlandırılacağı anlaşılmaktadır” dedi.
“İKİLİ EĞİTİME SON VERMEK İÇİN YENİ HEDEF 2023”
MEB ‘in bugüne kadar koyduğu her hedefi ıskaladığını kaydeden Dede, “Bir önceki Stratejik Plan’da ikili eğitimin 2019 yılı sonuna kadar kaldırılarak tüm okullarda tekli eğitime geçileceği hedefi konulmuş olmasına rağmen, ikili eğitim yapan eğitim kurumlarının oranı 2018 yılında yüzde 33,83 olmuş, 2019 sonu hedefi ise yüzde 29 olarak belirlenmiştir. MEB, Stratejik Plan’da ikili eğitime 2023 yılında kadar son verileceğini taahhüt etmiştir. 2020 yılında 4+4+4 sisteminden kaynaklı olarak lise çağındaki öğrenci oranının yarı yarıya artması beklenmektedir. Bu durum özellikle liselerde ikili eğitim uygulamasını daha da yaygınlaştıracak olmasına rağmen MEB’in 2020 yılı ‘ikili eğitim’ oranını yüzde 23 olarak ifade etmesi hiç gerçekçi değildir. Bakanlık ikili eğitimi sona erdirme hedefini 2023 yılına erteleyerek, bu alanda başarısız olduğunu açıkça itiraf etmiştir. Planda Fen Liseleri ve Sosyal Bilimler Liselerindeki sayı ve kontenjan artırılmasının risk olarak değerlendirilmiş olması ayrıca dikkat çekicidir. Yapılması gereken, öğrencilerin tercihlerine paralel olarak Fen ve Sosyal Bilimler liselerinin sayılarının arttırılmasıdır. MEB’in ifadesinin aksine bugün sorun olan bu okul türlerinin yetersiz oluşudur. Ortaöğretimde esnek ve modüler yapı vurgusu, geçmişte uygulanan ve başarısız olduğu için vazgeçilen ‘kredili sistem’i çağrıştırmaktadır. MEB’in geçmişte sık sık yaptığı gibi yeterince tartışılmayan bir konuyu Stratejik Plana koyması ciddi bir sorundur. Eğitim ile ilgili olarak, bugüne kadar hemen hemen her hedefi ıskalayan MEB’in özel öğretimi teşvik ve öğrencileri özel okullara yönlendirme konusunda son derece başarılı olduğu bilinmektedir. Özellikle eğitimde 4+4+4 düzenlemesi sonrasında resmen patlama yapan özel öğretim konusunda bakanlığın hedeflerine ulaşması için devlet okullarındaki eğitimin içi boşaltılmış, devlet okullarına zorunlu ihtiyaçları için bile kaynak ayrılmazken, özel okullar kamu kaynakları ile sonuna kadar desteklenmiştir. MEB’in 2019-2023 yıllarını kapsayan Stratejik Planı’na göre bu durumun artarak sürdürüleceği anlaşılmaktadır” diye konuştu.
“SORUNLARI ÇÖZMEZ”
Stratejik Planının eğitimin sorunlarına çözüm üretmeyeceğinin altını çizen Dede, şöyle konuştu: “Eğitim sisteminin geleceğine yönelik beş yıllık hedeflerin yer aldığı Strateji Plan’da herkese eşit, parasız, kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitim hakkına ilişkin tek kelime geçmemesi önemli bir eksikliktir. Özellikle son yıllarda ciddi bir sorun haline gelen mülteci çocukların ve anadili farklı olan çocukların eğitimi konusunda hiçbir söylem ya da politika önerisinin olmaması dikkat çekicidir. Benzer bir şekilde ülkenin ve eğitim sisteminin önemli sorunlarından birisi olan toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili olarak hiçbir hedef, plan ya da uygulamadan bahsedilmemesi, eğitimde ve toplumsal alanda yaşanan toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin MEB’in gündeminde olmadığını göstermektedir.Yıllardır eğitime yeterli bütçe, okullara ihtiyacı kadar ödenek ayırmayan MEB’in 2023 hedeflerine ulaşmak için gerekli olan kaynağı nasıl yaratacağı, daha da önemlisi açıkladığı hedeflere ulaşmak için kaynakları hangi öncelilere göre nasıl harcanacağı büyük bir soru işareti olarak yanıt beklemektedir. Stratejik Plan’da 2019-2023 yılları arasında tahmini olarak 367 milyar 538 milyon TL kaynak ihtiyacı belirlenmiştir. Bir önceki Stratejik Plan’daki (2015-2019) kaynak miktarının 381 milyar 200 milyon TL olduğu dikkate alındığında, beş yıl öncesine göre daha az bir harcama miktarının belirlenmiş olması dikkat çekicidir. Stratejik plan eğitimin ve eğitim emekçilerinin sorunlarını çözmekten uzak olduğu gibi, belirlenen amaçlar ve hedefler itibariyle gerçekçi değildir. MEB’in büyük ölçüde siyasallaşmış tercihlerini yansıtan Stratejik Plan bu haliyle tüm toplumun değil, sadece belirli bir kesimin planı olarak hazırlanmıştır. Eğitim kamusal bir hizmettir ve toplumsal fayda üretmesi esastır. 2019-2023 Stratejik Planı’nın mevcut haliyle eğitim sisteminin sorunlarına çözüm üretmesi mümkün görünmemektedir.”
MESUT GÜLER