DEDE, HAKEM KURULU’NUN KARARINI ELEŞTİRDİ
Eğitim Sen Denizli Şube Başkanı Mehmet Dede, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun kararı ile kamu görevlilerini sefalete mahkum ettiğini söyledi.
Toplu sözleşme görüşmelerinde kamu görevlilerinin çözüm bekleyen hiçbir sorununa çözüm getirilmediğini belirten Dede, “1 Ağustos’ta adı toplu sözleşme olan fakat çalışanların yıllardır çözülmemiş yüzlerce talebini dile getirdiği, işverenin ise giderek dineleme gereği bile duymadığı, yetki, imza, kapsam gibi her açıdan sorunlu garabet bir TİS düzeni ile görüşmelere başlandı.
Konfederasyonumuz bu görüşmelerin daha ilk oturumunda yeni bir satış sözleşmesine dair kaygı ve öngörüsünü masada da açıkça dile getirmiştir. Konfederasyonumuz bir yandan mevcut TİS sürecinin bir ortaoyunundan ibaret olduğunu teşhir ederken bir yandan da diğer konfederasyonlara grevli, gerçek ve özgür bir toplu sözleşme düzeni için birlikte mücadele ve eylem çağrısında bulunmuştur.
1 Ağustos’ta TİS görüşmeleri başlarken dolar 5.3 TL dolayında iken bugün 6 TL’ye dayandı. Görüşmelere başladığımızda, yılın ilk 7 aylık döneminde gıda fiyatlarındaki artış yüzde 28’i aşmıştı. Görüşmeler devam ederken iğneden ipliğe zam üzerine zam devam ediyordu. Masada defalarca açlık sınırının 2100 TL, yoksulluk sınırının 6800 TL’yi aştığını, kamu emekçileri olarak on yılda reel gelirimizin %40 eridiğini, emekçi kesimlerin yaşadığı gerçek enflasyonun %30’ları bulduğunu, krizden en çok emekçilerin etkilendiğini, dolaysıyla insan onuruna yaraşır temel bir ücret belirlenmesini istedik, söyledik.İktidar yasadan ve yetkilendirilmiş yandaş konfederasyondan aldığı destekle geçmiş yılları da aşan bir cüretle ilk günden itibaren “dediğim dedik” tavrını sergilemiştir.1-15 Ağustos tarihleri arasında yetkili sendikalar ile hükümet arasında yapılan görüşmelerden konfederasyonumuzun haberi ve bilgisi olmamıştır. 16 Ağustos’ta işkolları görüşmelerinin komisyon raporuna dair yapılan sunumda ise yetkilendirilmiş Konfederasyon yöneticileri hemen tüm başlıklarda “zaman almamak için burayı atlıyoruz” diyerek sunumu yarım saat içinde sonlandırmışlardır. Sunumun bitiminde birlikte belirledikleri yöntem çerçevesinde hükümet ilk teklifini açıklamıştır. Öyle ki, basına toplantı henüz başlamadan yetkilendirilmiş konfederasyon genel başkanının salon dışında açıklama yapacağı bilgisi verilmiştir” dedi.
“DAĞINIK VE BELİRSİZ”
Görüşmelerde danışıklı döğüş yaşandığını kaydeden Dede, “18 Ağustos tarihinde, gece saatlerinde yetkilendirilmiş yandaş konfederasyon genel başkanı ile görüşen Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı 2020 yılı için %4 + %4, 2021 yılı için ise %3 + %3 olarak, ilk tekliflerini toplamda 2 puan artırarak revize etmiştir.Açıklamada kamu emekçilerinin yıllardır çözüm bekleyen onlarca sorununa ve hizmet kolları toplu sözleşmelerinde üzerinde uzlaşma sağlandığı söylenen konulara ilişkin tek cümle dahi edilmemiştir. Konfederasyonumuz bir gün sonra tüm illerde alanlara çıkarak bunun sefalet ücreti olduğunu belirtmiş ve kabul etmediğimizi ilan etmiştir. Yine yandaş konfederasyona “hodri meydan, genel grev dâhil her tür eylem ve etkinliğe hazırız, siz de var mısınız?” diyerek hayatı durdurma çağrısında bulunmuştur. Ortada açık bir danışıklı döğüş yaşanmaktadır. Yandaş Konfederasyon, üyelerinin giderek artan isyanı karşısında, sonucun değişmeyeceğinin net olduğu Hakem Kuruluna giderek üzerindeki üye baskısını azaltmayı, gaz almayı hedeflemiştir. Göstermelik bir iki eylemle de bunu pekiştirmek istemiştir.Hakem Kuruluna gidilirken Konfederasyonumuz, üyelerinin ağırlıklı kısmının hükümet tarafından belirlendiği bu Kuruldan kamu emekçileri lehine herhangi bir karar çıkmasının mümkün olmadığını ifade etmiş, diğer konfederasyonlara bir kez daha birlikte mücadele çağrısında bulunmuştur.Ancak yetkilendirilmiş Konfederasyon “Hakem Kurulu’nun haktan, emekten, hakikatten ve uyuşmazlığın çözümüne dair yetki ve görevlerini yerine getireceği inancından hareketle” ile başlayan ifadelerle Hakem Kuruluna başvurusunu yapmıştır. Dolaysıyla şimdi kameralar karşısına çıkıp da “Hakem bekliyorduk, noter çıktı” demek samimiyetsizliğin ifadesidir. Noter olduğunu yeni anlamışlarsa “günaydın” demek gerekiyor! Konfederasyonumuz ilkesel olarak mevcut haliyle Kamu Görevlileri Heyetine başvuru yapılmasını doğru bulmamış, buradan bir beklenti içerisinde olmamıştır” diye konuştu.
“BİR DÖNEM SONA ERDİ”
Hakem Kurulu’nun kararıyla bir dönemin sona erdiğini ifade eden Dede, şöyle konuştu: “KESK olarak, bağımsız ve tarafsız arabulucu mekanizmalara karşı değiliz. Ancak böylesi mekanizmalar arabulucu nitelikte olmalı ve tarafların başvurup başvurmaması kendi isteklerine bağlı olmalıdır. Böylesi kurulların kararı bağlayıcı olmamalı, grev hakkının kullanımını engellememelidir.Oysa mevcut Kurul hükümetin bir organı gibi tasarlanmış ve oluşturulmuştur. Bir noter işlevi görmektedir. Gerek bileşimi, gerekse yapısı itibariyle Hükümetin atadığı üyelerden oluşan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun kamu emekçilerinin temel taleplerinden ve ülke gerçekliklerinden tamamen uzak, hükümetin yönlendirmesiyle açıkladığı karar, Hakem Kurulu mekanizmasının iflası anlamına gelmektedir.
Dolaysıyla Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun aldığı bu karar, kamu emekçileri nezdinde meşru ve hukuki değildir.Günlük bir çay parasına bile denk gelmeyen artışla kamu emekçileri ve emeklilerinin ücretlerinin artırılmasını öngören Hakem Kurulu kararını kabul etmiyoruz.Grevsiz, ILO sözleşmelerine uygun olmayan, her durumda hükümetin kararlarının çıkacağı mevcut toplu sözleşme düzeni ile geleceğimiz nokta buraya kadardır. Bu düzenle kamu emekçileri lehine herhangi bir kazanımın elde edilmesi mümkün değildir. Sistem iflas etmiştir. 4688 sayılı yasa mevta olmuştur. Hakem kurulunun kararı da göstermiştir ki, bir dönem sona ermiştir. Yandaş Konfederasyon bir kez daha suçüstü yakalanmıştır. Elde edilen kimi ayrıcalıklarla, satış sözleşmeleriyle emek mücadelesinin yürütülemeyeceği tarihte de, ülkemizde de defalarca ispatlanmıştır. Aksini iddia ediyorlarsa, bir kez daha hodri meydan diyoruz: en yakın tarihte genel greve gidip hayatı durdurulalım. Krizin faturasının emekçilere kesilmesini engellemenin mücadele etmekten başka yolu yoktur.Grevli, gerçek ve özgür bir toplu sözleşme düzeni için KESK ve KESK’e bağlı 11 sendikamız, bu konuda üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazırdır.Konfederasyonumuzun başından beri gündemin ilk sırasında yer alan grevli, gerçek ve özgür toplu sözleşmeli bir toplu sözleşme düzeni ve bunun için gerekli yasal düzenlemenin gerçekleştirilmesi temel gündemimiz olmaya devam edecektir.Tüm kamu emekçilerini haklarına, taleplerine ve geleceklerine sahip çıkmaya çağırıyoruz. Bunun için tüm konfederasyonlara ve sendikalara açık bir çağrıda bulunuyoruz.Gelin, taleplerimize kulaklarını tıkayarak bizimle alay edenlere gerekli cevabı hep birlikte verelim.Gelin, haklarımızı ve özgürlüklerimizi yok sayanlara kapı kulu değil emekçi olduğumuzu birlikte gösterelim.Gelin insanca bir yaşam için taleplerimize sahip çıkmaya devam edelim ve bu talepler için mücadeleyi birlikte yükseltelim.Bir çağrımız da sendikalı, sendikasız tüm kamu emekçilerinedir; Gerçek toplu sözleşmeyi gerçek sendikalar yapar. Gelin Kamu emekçileri mücadelesini başlatan KESK’e bağlı sendikalarda örgütlenin, hep birlikte omuz omuza mücadeleyi daha da büyütelim.”
MESUT GÜLER/ATA NAİL ALTINOLUK