“DENİZLİ’NİN SINAV BAŞARISINDA AİLELERİN PAYI BÜYÜK”

Denizli her yıl üniversite sınavı başarılarında Türkiye’nin en başarılı illeri arasında yer alıyor. Lise giriş sınavlarında, Denizli'deki Anadolu Liselerine yerleşemeyen çocukların aldıkları puanlar, Türkiye'nin birçok kentindeki Anadolu Lisesine birincilikle kaydolan çocukların aldıkları puanların üzerinde… Denizli’de 17 yılda yaklaşık 8 bin öğrenciyle ve velileriyle çalışmalar yapan, çeşitli kamu kurumları ve özel şirketlerinin çalışanlarına “Aile İçi İletişim”, “Sınavlarda Anne Baba Tutumu” gibi konularda seminerler veren Eğitim Danışmanı ve Kişisel Gelişim Uzmanı Barış Balcı, Denizli’de öğrencilerin başarısında anne babaların önemli pay sahibi olduğunu söyledi. Barış Balcı, “Denizli’de aileler çocuklarına değer veriyor, onların geleceği için daha fazla yatırım yapıyorlar. Aile bütçesinin belli bir kısmını çocuğun eğitimine ayırıyor, çocuklarının eğitimi için en iyi kaynakları sağlıyorlar. Beslenmesine-sağlığına dikkat ediyorlar. Eğitim sürecinde aktif rol oynayarak üzerlerine düşeni fazlasıyla yapıyorlar. Anne babaların çocuklara katkısı ve desteği başarıyı da beraberinde getiriyor. Denizli eğitimdeki başarısıyla başka illere, okullara model oluyor” diye konuştu. Denizli’de özel okulların, özel öğretim kurumlarının, kreşlerin sayısı her geçen gün arttığına dikkat çeken Balcı, “Bunun en büyük sebebi Denizli halkının eğitime verdiği önem. Talep olduğu için eğitim kurumlarının sayısı her geçen gün artıyor. Tabii hayırseverlerin de eğitime ciddi katkıları var. Tabii veli etkeninin yanı sıra Denizli’de toplumun kültürel yapısı, eğitim kurumlarının kalitesi, öğretmen faktörü, üniversitenin etkisi, sosyal ve sanatsal faaliyetler gibi pek çok unsur başarıyı etkiliyor” dedi.

Eğitim Danışmanı Barış Balcı şöyle devam etti, “Denizli’de anne babaların eğitime verdikleri önemin altında yatan en önemli sebep, kendilerinin geçmişte bir takım sıkıntılar çekmiş olmaları. Aynı zorlukları çocukları yaşasın istemiyorlar. Bu nedenle çocukları iyi eğitim görsün, iyi bir işi, mesleği olsun istiyorlar. Ailelerin çocukların geleceği ile ilgili destek vermek yanlarında olmak, onlara bu konuda yatırım yapmalarına sebebiyet veriyor. Denizli ticari hayatın çok hareketli yoğun olduğu bir şehir. İnsanları girişimci ve işlerini geliştirmeyle ilgili sürekli teşebbüste bulunuyorlar. Bunun da süreci olumlu etkilediğini düşünüyorum. İş hayatında daha iyi olma çabası gösteren veliler, aynı çabayı çocuklarının eğitiminde de gösteriyorlar. Rol model oluyorlar. Çevrelerindeki başarılı insanların varlığı çocukların başarısında önemli bir etken. Ortaya çıkan sınav sonuçları, denemeler, okuma becerisi ile ilgili gelişmeler ortaya çıkan sonuçlar bazen beklendiği gibi olmayabilir. Her öğrencinin kendine göre bir potansiyeli vardır. Çocuğa her koşulda güler yüz göstermek gerekir. Böyle durumlarda varsa bir eksiklik tespit edilmesi için çocuğun öğretmenleriyle, okul rehberlik servisiyle görüşülebilir. Belki dışarıdan özel destek alması gerekebilir. Aileler maalesef bazen eğitime yaptığı masrafları bir ticari yatırım gibi görüyor. ‘Para harcıyorum, zaman harcıyorum, bunun karşılığı hemen olsun’ diye düşünebiliyor. Bunu bir kar zarar hesabına dönüştürmemek gerekiyor. Böyle bir yaklaşım olduğunda çocuk bu defa kendini baskı altında hissediyor. ‘Ya yapılan masrafların karşılığını veremezsem’ diye üzülebiliyorlar. Eğitim uzun bir maraton. Bir meyve ektiğinizde fidanı diktiğinizde de, büyümesi yapraklanması, kışı geçirmesi, meyve vermesi birkaç yıl zaman alıyor. Akademik başarının yanında çocuğun sosyal becerilerinin gelişmesi de çok önemli. Sportif ve sanatsal faaliyetler bireyin gelişimine önemli katkı sağlıyor. Bir kitap, şiir okumak, folklor, enstrüman çalmak çok değerli. Örneğin bir spor takımında oynamak, iş hayatında da bir takımla uyumlu hareket edebilme becerileri sağlıyor. Bir iş görüşmesine gittiğinizde geçmişte yapmış olduğunuz faaliyetleri, becerilerinizi soruyorlar. Sizin sosyal olup olmadığınıza, dışa dönük olup olmadığınıza bakıyorlar.” HABER MERKEZİ