EN ÇOK ONLAR ETKİLENDİ

Türkiye Kamu Sen Denizli İl Temsilcisi ve Türk Eğitim Sen (TES) Şube Başkanı Emre Erdoğan, Pandemi döneminde hem ekonomik hem de sosyal açıdan en çok kadınların olumsuz etkilendiğini söyledi.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle açıklama yapan Erdoğan,"Sevginin, fedakarlığın, emeğin ve umudun adı kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü en samimi duygularımla kutluyorum. Ulu Önder Atatürk’ün de ifade ettiği gibi; “Ey kahraman Türk Kadını, sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın”  Biz bu anlayışı ilke edindik. Ülkemizi medeniyete götürecek her adımın, kadınlarımıza verdiğimiz değerle atılacağının bilinciyle yetiştik. Feryadımız da mücadelemiz de yeni nesilleri bu anlayışla yetiştirmektir. Hem dünyada hem de ülkemizde kadına yönelik şiddet, eğitimsizlik, işsizlik gibi köklü sorunlarla uğraşırken, Covid-19 salgını yaşanan bu tabloya olumsuz etkide bulunmuştur. Kadınların toplumsal konumu ile ülkelerin gelişmişlik düzeyinin doğru orantılı olduğu düşünüldüğünde kadınlarımıza daha çok önem vermemiz gerektiği ortaya çıkmaktadır. Ne yazık ki pandemi ile birlikte yaşanan sıkıntılar katlanarak artmıştır. Yapılan birçok araştırma, Covid -19 salgınından en çok kadınların etkilendiğini ortaya çıkardı. Küresel salgın sonrasında başlayan karantina döneminden, bugün alınan tedbirlere kadar geçen zaman diliminde oluşan yeni dönem, kadınlar açısından sıkıntılı bir sürecin de başlamasına neden olmuştur. Hem evlerde hem de çalışma hayatında kadınlarımız sorunlar ile baş başa kalmışlardır” dedi.
“KADINA ŞİDDET SON BULSUN”
Kadına şiddetin son bulması gerektiğini belirten Erdoğan şunları söyledi: “Altını çizmemiz gereken önemli bir nokta şudur ki, ülkemizde kadınlarımız gerek sosyal gerekse ekonomik hayata arzu edilen oranda katılamamaktadır. Çalışma hayatında kadınların da en az erkekler kadar başarılı olabileceği ortada iken, günümüzde kadınların çalışma hayatındaki rolleri özellikle yönetici düzeyinde arzu edilen boyutta değildir.  Kadınlardan beklenen aile içi rolleri yerine getirmesi, çalışma hayatına katılmasının önüne geçmektedir. Yani toplumun kadına yüklediği ev işleri ve annelik görevleri, bir anlamda çalışma hayatının önüne geçmekte hem kadınların iş hayatında yükselmelerine hem de sürekli ve güvenceli işlerde çalışmalarına mâni olmaktadır. Çıkarılan kanunların kâğıt üzerinde kalmaması, bu yönde atılan adımların samimiyetinin ortaya konulması bakımından önemli bir gösterge olacaktır. Bu vesileyle bu anlamlı günde, ilgili yönetmeliğin bir an önce çıkarılarak çalışan annelerin en önemli sorunlarından olan çocuk bakımı konusunun da kalıcı bir çözüme kavuşturulması talebimizi yineliyoruz.     Maalesef yakın zaman önce kadına şiddet konusunda yaşanan acı bir olaya daha tanık olduk. Artık kadınlarımızın  şiddete maruz kalmasını istemiyoruz. Her seferinde bu son olsun haykırışlarımız karşılığını bulmuyor. Onun için de bir kadını çocuğunun gözü önünde darp eden insanlıktan nasibini almamış sefil yaratıkların en ağır şekilde cezalandırılmalarını istiyoruz. Öyle ki kimse bir kadına el kaldırmaya cesaret edemesin! Bu duygu ve düşünceler içinde vatan savunmasında şahadet şerbetini içen yiğitlerimizin anneleri başta olmak üzere, tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyor, kamuda çalışan kadınlarımızı da haklarımız ve ortak çıkarlarımız için “Bizim ilkemiz önce ülkemiz” anlayışıyla yola çıkan Türkiye Kamu-Sen çatısı altında bir yumruk olmaya çağırıyorum."

MESUT GÜLER