“ENFLASYON, AYLIKLARIN BEŞTE BİRİNDEN FAZLASINI YOK ETTİ”
Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Federasyonu (BASK) Denizli İl Temsilcisi Ayşe Kan, enflasyonun aylıkların beşte birinden fazlasını yok ettiğini açıkladı.
BASK İl Temsilcisi Ayşe Kan, “Enflasyonda Eşel-Mobil sistem devreye sokulmalıdır” dedi. Kan, Mart ayı enflasyon oranının açıklanması nedeniyle yaptığı basın açıklamasında, TÜİK tarafından açıklanan ısmarlama enflasyon oranının memur ve emekli aylıklarının beşte birinden fazlasını erittiğini, bu nedenle ek zammın ve enflasyon farklarında eşel-mobil sitemine geçilmesinin zorunlu hale geldiğini söyledi. Kan şunları söyledi, “TÜİK tarafından açıklanan ısmarlama rakamlara göre, Mart ayında enflasyon (TÜFE) % 5.46 artmıştır. 2022 yılının ilk üç ayındaki (Ocak-Şubat-Mart) TÜFE artışı ise kümülatif % 22.81’dir.
Bağımsız araştırma grubu olan ENAGRUP (Enflasyon Araştırma Grubu)’a göre Şubat ayı enflasyonu % 11.93, Aralık ayına göre yılın ilk üç aylık enflasyonu ise % 35.7’dir. 2022 yılının ilk üç ayında; yılın ilk altı ayı için verilen % 7.5 oranındaki artışın üç katından fazlası erimiş, memur ve emeklileri % 15.31 alacaklı hale gelmiştir. Açıklanan bu oran vatandaşın günlük hayatta bizzat yaşadığı, eşine ve çocuklarına ve varsa diğer aile fertlerine karşı mahcup ve çaresiz kaldığı gerçek enflasyonu değil TÜİK’in açıkladığı ısmarlama enflasyonu göstermektedir. Türk-İş’e göre 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı Mart ayı için 4928 TL; yoksulluk sınırı ise 16.052 TL’ye yükselmiştir. Asgari ücret 4.253,40 TL, bekâr bir çalışanın aylık yaşam maliyeti ise 6.474 TL’dir. Cumhurbaşkanlığı verilerine ortalama emekli aylıkları 2.566,20 TL ile 4.674,40 TL arasında değişmektedir. Bu durumda emeklilerin tamamına yakını açlık sınırı altında aylık almaktadır. Memurların tamamına yakını ise yoksulluk sınırı altında aylık almaktadır. Bu durumda memur ve emeklilerinin aile sorumluluklarını yerine getirebilmeleri mümkün değildir.”
“SOSYAL DEVLETİ GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ”
Kan, “Açıklanan resmi ve gayrı resmi rakamlar vatandaşların gerçek hayatta karşılaştıkları geçim sorununun büyüklüğünü yeterince açıklamaktadır. Her ay değil her an temel tüketim maddelerinin fiyatları artmakta, buna karşılık satın alma gücünü kaybeden memur ve emekli 6 ay beklemek zorunda kalmaktadır. Hükumet piyasada yaptığı güncellemeleri memur ve emekli aylıklarına da yapmalı, birikmiş enflasyon kayıpları ek düzenleme ile ödenmeli, enflasyon kayıpları aylık (eşel-mobil) karşılanmalıdır” dedi.
“YETKİLİ SENDİKALAR NEDEN SUSUYOR?”
Kan şunları söyledi, “Sözde yetkili sendikalar sosyal medyada muhatabı bile belli olmayan açıklamalarla üyelerinin ve memurların geçim sorununu geçiştirmekte, yetkiyi kötüye kullanmaktadır.
Sorun yetkili sendikaların insafına bırakılacak kadar basit değildir. Mart ayında toplanması gereken Kamu Personeli Danışma Kurulu, tek maddelik “enflasyon kayıplarının karşılanması” gündemi ile acilen toplanmalı ve Ek Düzenleme hayata geçirilmelidir. Unutmayalım ki, karşılaştığımız sorun, toplu sözleşme masasındaki toplu peşkeşin günümüze yansımadır. Memur ve emekliler merdivenaltı toplu sözleşme ile kendilerini açlığa ve yoksulluğa mahkum edenlerden hesap sormalı, yetkiyi kötüye kullananlar bunun bedelini ödemelidir.”