ERDOĞAN: “100 BİN ÖĞRETMEN ATANMALI”
Türk Eğitim Sen (TES) Denizli Şube Başkanı Emre Erdoğan, Şubat ayında ilave 40 bin atama, Ağustos ayında da 60 bin atama olmak üzere 2019 yılında toplam 100 bin atama talep ettiklerini söyledi.

Şubat ayında 20 bin öğretmenin göreve başlayacağını ancak bu atamanın 2019 ataması olmadığını, 2018 yılında yapılan 20 bin atamaya ilave yapıldığını bildiren Erdoğan, “Gelin Şubat tatilinde en az ilave 40 bin öğretmen ataması yapın” dedi. Sendikalarının yaptığı araştırmaya göre 55 ilde norm kadro açığının 101 bin 339 olduğunu bildiren Erdoğan, “81 ilin tamamından cevap gelseydi, bu sayı daha yüksek rakamlara ulaşacak idi. Öğretmen açığı en öncelikli meselelerimizdendir” dedi. Türk Eğitim-Sen’in Şubat ayında ilave 40 bin atama, Ağustos ayında da 60 bin atama olmak üzere 2019 yılında toplam 100 bin atama talep ettiğini ifade eden Erdoğan, “2017 yılında sınava giren öğretmenlerin ataması 2018 yılının sonunda yapıldı. Dolayısıyla atama bekleyen öğretmenlerimiz şu anda mağdur durumdadır. Hükümet her zaman en büyük yatırımı eğitime yaptığını söylüyor. Ancak şu gerçeği unutmamak lazım: En güzel binaları da yapsanız, okullarımızı son teknolojik alt yapıyla da donatsanız, öğretmeniniz yok ise bu yatırımlar beyhude demektir. Çünkü öğretmen eğitimin taşıyıcı kolonudur” diye konuştu.
23 OCAK’TA EYLEM VAR”
Sözleşmeli öğretmen istihdamına da karşı olduklarını bildiren Erdoğan, sendikalarının 2005 yılından bu yana sözleşmelilikle mücadele ettiğini kaydetti. 2011 yılında sendikamızın da girişimleri ile sözleşmeli öğretmenlerin kadroya alındığını, ancak 2016 yılında çıkarılan bir KHK ile yeniden sözleşmeli öğretmenliğin bu kez mülakat garabeti ve 6 yıl çakılı çalışma modeli ile getirildiğini hatırlatan Erdoğan, “Öğretmenlerimizin kadrolu, ücretli, sözleşmeli gibi modeller ile ayrıştırılmasına karşı çıkıyoruz. Tek bir istihdam modeli olmalıdır: Bu model, 657 Devlet Memurları Kanunu’nun 4A maddesine göre yapılan kadrolu istihdamdır” dedi. Türk Eğitim-Sen’in sözleşmeli öğretmenliği yargıya taşıdığını ifade eden Erdoğan, “Dileriz ki yargı talebimiz doğrultusunda karar vererek sözleşmeli öğretmenliği iptal eder. Sözleşmeli öğretmenlik kaldırılana kadar da sözleşmelilerin kadrolu öğretmenler ile aynı haklara sahip olmasını istiyoruz” dedi. Sözleşmeli öğretmenlerin eş durumu tayinlerinin yapılamadığını hatırlatan Erdoğan, “Öğretmenlerimize eş durumundan dolayı tayin hakkı vermemek Anayasa ihlalidir. Anayasamızın 41. Maddesi, ‘Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar’ der. Bu maddeden de anlaşılacağı gibi devletimizi yönetenler Anayasayı çiğneme hakkına sahip değildir. Annesinden, babasından mahrum büyüyen bir çocuğun psikolojisini düşünebiliyor musunuz? Artık Hükümetimiz bu duruma kör bakmaktan vazgeçmeli ve sözleşmeli öğretmenlere eş durumundan tayin hakkı vermelidir. Konuyla ilgili olarak 23 Ocak tarihinde eylem yapacağız. Öğretmenlik Meslek Kanunu hazırlanırken, öğretmenlerin 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu hasebiyle kazandığı hakları gasp edilmemelidir” diye konuştu.
Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili açıklama yapan Erdoğan, konuyla ilgili bir çalışma yürütüldüğünü, Türk Eğitim-Sen’in de görüş ve önerilerini Cumhurbaşkanlığı bünyesinde oluşturulan Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu’nun yaptığı toplantıda aktardığını söyledi. Erdoğan, “Öğretmenlik mesleğinin saygınlığını ve statüsünü güçlendirecek olan bir kanuna ihtiyacımız var. Bu nedenle Türk Eğitim Sen olarak Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması istiyoruz. Ancak burada şuna dikkat çekiyoruz: Bu kanun hazırlanırken, öğretmenlerin 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu hasebiyle kazandığı hakları gasp edilmemelidir” ifadelerini kullandı.
ŞİDDET SORUNU
Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olaylarını da kınayan Erdoğan, şiddeti önlemek için ivedilikle bir kanun çıkarılması gerektiğini bildirdi. Türk Eğitim-Sen’in bu konuda bir kanun hazırladığını ve milletvekilleri aracılığıyla bu kanunun TBMM’ye getirileceğini ifade eden Erdoğan, “Bir şikâyete bağlı kalmaksızın devletin failler hakkında kamu davası yürütmesini talep ediyoruz. Devlet eğitim çalışanlarına sahip çıkmalıdır. Bakınız; veliler kısa zaman önce çocuğunu okula kayıt yaptırırken; öğretmenlere ‘Eti senin kemiği benim’ diyordu. Yani anne-babalar, böyle bir teslimiyet duygusu içindeydi. Bu veli profilinden nerelere gelmişiz. Yaşananların derinlemesine sorgulanması gerekiyor. Bu noktada Hükümetin, medyanın ve toplum önünde olan kişilerin eğitim çalışanlarına yönelik şiddeti önlemek için üsluplarına dikkat etmesi gerekmektedir. Siyasilerin bazı yaralayıcı söylemlerinin öğretmenlik mesleğini rencide ettiğini hepimiz biliyoruz. Unutulmamalıdır ki; öğretmeni korumak, toplumun geleceğini korumak demektir” diye konuştu.
MESUT GÜLER