“FETÖ TARİKATINI TEMİZLEMEYE ÇALIŞIRKEN…”
CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, Resmi Gazetedeki son devlet protokolü düzenlemesiyle aralarında tarikat/cemaat liderlerinin de olduğu, vergi muafiyeti tanınmış vakıfların devlet katına çıkarılmasına tepki gösterdi.
Milletvekili Kazım Arslan, “15 Temmuz’dan sonra devleti tümüyle paylaşmaya kalkan tarikatlar, vitrindeki bakanların arkasında gerçek patron olduklarını göstermeye başlıyor. Geçmiş dönemde laik devlette liyakat, adap çökmüştü, şimdi de rezalet bir durum ortaya çıkarılıyor. Cumhuriyetle yönetilen Türkiye Cumhuriyeti tarikatlarla yönetilmeye çalışılıyor. Geçmişte bunun kötü sonuçlarından ders çıkarmayanlar, aynı hataları yapmaya devam ediyor” dedi. Kazım Arslan, “Madem tarikatları siz besleyip büyüttünüz, protokolde koltuk da neymiş, her ulusal bayramda birer bakan bir şeyhe koltuğunu teslim etsin, ülkeyi onlar yönetsin. Madem öyle, bakanlar ulusal bayramlarda koltuğunu basın önünde şeyhlere teslim etsin, bu tarikatlardan canlı yayında talimat alsın; koltuk ne ki, bu tarikatçıları omuzlarında taşısın. Oldu olacak, ölen her tarikat liderine bundan sonra Saray’da devlet töreni de yapsınlar, kadrolaştığı bakanlık binasının önünden top arabasıyla geçirsinler, sonra da devlet mezarlığına defnettirsinler. Yapılacak ilk resmi törende hangi bakanın arkasında hangi tarikat şeyhinin oturduğuna dikkat edin, devletin yeni paylaşım kavgasını orada göreceksiniz; hangi bakanlığın hangi tarikatın şubesi olduğu orada kendisini gösterecektir. “Taşerona kadro” diye ortaya atılanların, “tarikatların taşeronu” olarak kaldığını görmek devlet adına utanç tablosudur” diye konuştu.
“ULUSAL BAYRAMLARDA TACİZCİLERİN
ÖNÜNDEN ÇOCUKLARIMIZ NASIL GEÇECEK!”
Arslan, “Çocuklarımıza taciz ve tecavüzle suçlananlara protokolde nasıl saygı gösterilecek? 23 Nisan, 19 Mayıs ve 29 Ekim’de çocuklarımız bunlar karşısında mı selam duracak? Vergileri bu gibi vakıflara yardım diye aktarılan aileler, çocukları törende mecburen bu zevata selam verdirilirken ne hissedecek? Bir ülkenin rejimiyle, değerleriyle, onuruyla, devletin gelenekleriyle bu kadar oynayanlara karşın Cumhuriyeti ve laikliği yeniden kurmanın, kazanmanın zamanı gelmiştir. Ülkenin sinir uçlarıyla, geleceğiyle oynayanlar bunun bedelini gelecekte çok ağır ödeyeceklerdir. Bunların hesabı mutlaka birgün sorulacaktır” dedi. CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan’ın açıklaması şöyle, “Ömründe Türk Ulusu diyememiş ümmetçiler hem vergiden muaf olacak, hem FETÖ’den boşalan bakanlıkları kendi arasında paylaşacak, hem de bakanlıkların bütçesinden yardım alıp laik devleti yıpratan işler yapacak. Yetmiyor, 15 Temmuz’dan sonra malumun ilamı gibi, hükmettikleri bakanın arkasına koltuk çekip bir de ‘devletin ortağı benim’ demeye kalkacaklar.”
“OLDU OLACAK, TARİKAT ŞEYHLERİ DEVLET TÖRENİYLE GÖMÜLSÜN!”
“Madem siz besleyip büyüttünüz, protokolde koltuk da neymiş, her ulusal bayramda birer bakan bir şeyhe koltuğunu teslim etsin, ülkeyi onlar yönetsin. Madem öyle, bakanlar ulusal bayramlarda koltuğunu basın önünde şeyhlere teslim etsin, bu tarikatlardan canlı yayında talimat alsın; koltuk ne ki, bu tarikatçıları omuzlarında taşısın. Oldu olacak, ölen her tarikat liderine bundan sonra Saray’da devlet töreni de yapsınlar, kadrolaştığı bakanlık binasının önünden top arabasıyla geçirsinler, sonra da devlet mezarlığına defnettirsinler.”
“GERÇEK KABİNE BAKANLARIN ARKASINA OTURACAK”
“Tacizciye, üfürükçüye, Cumhuriyet düşmanına kol kanat gerenler, devleti bunlara teslim edenler, bölüştürenler, protokol kararıyla gerçek kabinenin kim olduğunu itiraf etmişlerdir. 17-25 Aralık’tan önce FETÖ’cülere devlet protokolünde yer açan, tarihin en büyük rüşvetçisine ilk sıradan kombine koltuk ayıran, Ekonomi Bakanı düzeyinde ödül sunanlar, şimdi bunları kıskanan tarikatları da başımıza çıkarmaya kalktılar. Cumhuriyetin ve demokrasinin nimetleriyle işbaşına gelenlerin iyi düşünmesi gerekir, yazıklar olsun! Yapılacak ilk resmi törende hangi bakanın arkasında hangi tarikat şeyhinin oturduğuna dikkat edin, devletin yeni paylaşım kavgasını orada göreceksiniz; hangi bakanlığın hangi tarikatın şubesi olduğu orada kendisini gösterecektir. “Taşerona kadro” diye ortaya atılanların, “tarikatların taşeronu” olarak kaldığını görmek, devlet adına utanç tablosudur.”
“LAİK CUMHURİYETLE HESAPLAŞIYORLAR”
“Hükümet, laik Cumhuriyet ile hesaplaşma ve intikam hırsı uğruna devletin itibarını yok etmenin eşiğine gelmiştir. Protokolde koltuğa oturan tarikatlarsa, o koltukta gözden düşürdükleri liyakattir ve laikliktir, demokrasidir. Türkiye’nin tüm Cumhuriyetçileri, laikliğe ve Atatürk’e gönülden bağlı yurttaşları için bu karar, laikliği ve Cumhuriyeti yeniden kurmak için en önemli tarihi dönemeçtir. Bu kararı herkes masasının üzerine koysun, Cumhuriyetin ve laikliğin, demokrasinin hesaplaşma günü yaklaşıyor. İktidara geldiğimizde ilk yırtıp atacağımız belge bu olacaktır. CHP olarak Laik Cumhuriyetimizi, Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün devrim ve ilkelerini, demokrasimizi yaşatmak için her alanda mücadelemizi sürdüreceğiz.”