“HAZIRLIK ÖDENEĞİ TÜM ÇALIŞANLARA ÖDENMELİ”
Türk Eğitim Sen (TES) Denizli Şube Başkanı Emre Erdoğan, öğretim yılına hazırlık ödeneğinin brüt bir maaş tutarında tüm eğitim çalışanlarına ödenmesini istedi.
Konuyla ilgili TES Genel Merkezinin Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) başvurduğunu belirten Erdoğan, “Bilindiği üzere, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından her öğretim yılı başında bir defaya mahsus olmak üzere ödenen öğretim yılına hazırlık ödeneği, içinde bulunduğumuz 2018-2019 eğitim-öğretim yılında 1.130 TL olarak ödenecektir. Bu ödeneğin sadece fiilen öğretmenlik yapanlara ödenmesi, eğitim öğretime katkı sağlayan diğer eğitim çalışanlarına ise ödenmemesi hakkaniyete aykırı olup, çalışma barışını ve iş verimini de olumsuz yönde etkilemektedir. Eğitim öğretim faaliyetlerinin ayrılmaz bir parçası olan öğretmen dışındaki personellere de çalışma barışının sağlanması ve iş veriminin artırılması bakımından öğretim yılına hazırlık ödeneğinin ödenmesi gerekmektedir.Diğer taraftan, her ne kadar Toplu Sözleşmede bu ödenek miktarı 1.130,00 TL olarak belirlenmiş olsa da günümüz ekonomik şartları dikkate alındığında ve ödenek miktarını belirleme yetkisinin Cumhurbaşkanlığı makamına ait olduğu dikkate alındığında bu ödeneğin tüm eğitim çalışanlarına brüt bir maaş tutarında ödenmesi uygun olacaktır. Türk Eğitim Sen Genel Merkezi Milli Eğitim Bakanlığı’na gönderdiği yazıda, yıl içinde eğitim öğretim hayatı için gerekli olan kırtasiye vb. harcamaların karşılanması amacıyla fiilen öğretmenlik yapanlara ödenen bu ödeneğin, miktarının artırılarak brüt bir maaş tutarında tüm eğitim çalışanlarına ödenmesi hususunda talepte bulundu” diye konuştu.
“ADALET SAĞLANMALI”
MEB Şube Müdürlüğü mülakatında yazılı sınav sonuçlarının dikkate almasını ve adaleti sağlamasını isteyen Erdoğan, mülakat sistemine karşı olduklarını bir kez daha vurgulayarak Milli Eğitim Bakanlığının şube müdürlüğü mülakat sınavında tereddütleri ortadan kaldıracak bir uygulama yapılmasını istedi. Geçtiğimiz günlerde, öğretmen atamalarında güvenlik soruşturmasını geçen adaylara KPSS puanı kadar sözlü sınav notu verilerek vicdanları rahatlatan MEB’in 513 şube müdürünün atanacağı bu mülakatta da aynı uygulamayı hayata geçirmesini talep eden Erdoğan, “hepimizin beklentisi, kimsenin sınav sonucundan şüphe etmediği, adalet ve hakkaniyet ilkelerinden ödün verilmeyen bir sisteme dayalı, liyakatin hâkim olduğu bir çalışma yaşamıdır” dedi.
Vicdanları yaralayan uygulamaların önüne geçilmesini arzu ettiklerini ifade eden Erdoğan şunları söyledi: “Millî Eğitim Bakanlığınca taşra teşkilatına 513 şube müdürlüğü için görevde yükselme sözlü sınavı 3-14 Eylül tarihlerinde yapılacaktır. Hatırlanacağı gibi Bakanlık taşra teşkilatı şube müdürlüğü görevde yükselme sınavı 1 Nisan 2018 tarihinde yapılmış, görevde yükselme yazılı sınavında 60 puan barajını aşan adaylar başarılı sayılmıştı. Millî Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmeliğin 16/1 maddesi hükmüne göre duyuruda ilan edilen 513 kadro için söz konusu sınav sonucunda, 2 bin 32 aday sözlü sınava girmeye hak kazanmıştı. Şimdi 2 bin 32 şube müdürü adayımız bu göreve atanmak için sözlü sınav heyecanı yaşamaktadır. Defalarca dile getirdiğimiz gibi mülakat, kişisel kararlara ve hataya açık, sınava giren hiç kimsenin memnuniyet duymadığı bir uygulamadır. Geçtiğimiz günlerde Ar-Ge Merkezimiz tarafından hazırlanan Mülakat Raporu’nda da ifade edildiği üzere, yazılı sınavdan çok yüksek puan almış adaylara çok düşük sözlü sınav notu verilerek ya da düşük puanlı adaylara çok yüksek sözlü sınav notu verilerek üzerinde manipülasyon yapılmaya müsait bir yapı arz eden mülakat uygulaması bütün kamu vicdanını da derinden yaralamakta, kamuda liyakat ve hakkaniyete olan inancı zedelemektedir. Milli Eğitim Bakanlığı geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği öğretmen alımlarında hepimizi memnun eden bir uygulama ile güvenlik soruşturmasını geçen adaylara KPSS puanı kadar sözlü sınav notu verilmesini sağlamış, böylece hakkaniyetli bir öğretmen ataması yapmış, vicdanları rahatlatmıştır. Benzer bir uygulamanın şube müdürlüğü için de gerçekleştirilerek, mülakata ilişkin olarak ortaya çıkabilecek tereddütlerin giderilmesi en büyük arzumuzdur. Bu bağlamda öğretmen ataması örneğinde olduğu gibi, 513 şube müdürlüğü kadrosu için, güvenlik soruşturması olumlu sonuçlanan adaylara görevde yükselme yazılı sınavında aldıkları puanlar dikkate alınmak suretiyle sözlü sınav notu verilmesi uygun olacaktır. Hepimizin beklentisi, kimsenin sınav sonucundan şüphe etmediği, adalet ve hakkaniyet ilkelerinden ödün verilmeyen bir sisteme dayalı, liyakatin hâkim olduğu bir çalışma yaşamıdır. Millî Eğitim Bakanlığı, öğretmen alımlarında başlattığı örnek uygulamayı şube müdürlüğü atamalarında da sürdürmeli, bu anlayış kamuda bütün kurumlara yerleştirilerek mülakat üzerinden vicdanları yaralayan uygulamaların önüne geçilmelidir.“
MESUT GÜLER