‘HER ÇOCUK ÖZELDİR’ PROJESİ İZMİR’DE ANLATILDI

   Denizli Koruyucu Aile Derneği Başkanı Ayfer Doğan, İzmir Barosu ile İzmir Koruyucu Aile Derneği’nin düzenlediği  ‘Çocuk Hakları Bağlamında Koruyucu Aile Sistemi’ konulu panelde konuştu. Doğan, Litvanya, Belçika ve Çek Cumhuriyeti ile birlikte yürüttükleri ‘Her Çocuk Özeldir’ projesini İzmir’de de anlattı. Koruyucu aile deneyimlerini ve koruyucu aile olma sürecinden sonra alana yönelik sivil toplum çalışmaları hakkında da bilgi veren Denizli Koruyucu Aile Derneği Başkanı Doğan, 7 Ekim’de Çek Cumhuriyeti’nde yapılacak uluslararası sempozyumun açılış konuşması görevini kendisine verildiğini aktardı. Belçika’daki temaslarından da aktarımlar da bulunan Doğan, çalıştayda yeni projelerin hazırlandığını söyledi. Doğan, “Belçika’daki programda koruyucu ailelerin pedagojik açıdan güçlendirilmesi, travmatik geçmişleri olan çocuklarla çalışmaya yönelik eğitim modelleri,  mülteci çocukların koruyucu ailelik uygulamaları, yetişkin ve engelli bireylere yönelik koruyucu aile uygulamaları, 0-3 yaş arası çocuklara ebeveynlik yapan koruyucu ailelere yönelik çalışmalar ele alındı” dedi. İzmir’de düzenlenen  ‘Çocuk Hakları Bağlamında Koruyucu Aile Sistemi’ panelinin Moderatörlüğünü İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi Üyesi Avukat Bahar Aküzümcü yaptı. İzmir Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Nesim Tanğlay, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Oytun Hastürk, Denizli Koruyucu Aile Derneği Başkanı Ayfer Doğan ile İzmir Koruyucu Aile Derneği Başkanı Gülsün Erdinç ‘Çocuk Hakları Bağlamında Koruyucu Aile Sistemi’ konularında düşüncelerini aktardılar.

ÇOCUK HAKLARINA DUYARLI

Panelde çocuk hakları kapsamında koruyucu aile hizmet modelinin değerlendirdiğini belirten Doğan, “Çocuğun sevgi ve güvenle büyüyebileceği bir aile ortamında hayata hazırlanması çocuğun en temel haklarından biridir. Korunmaya ihtiyacı olan çocuklarımız için yaşamsal önem taşıyan koruyucu aile hizmet modeli acil ve öncelikli olarak yaygınlaştırılmasını ve uygulamada niteliğin artırılmasını önemli buluyoruz. Türkiye'de 2016 yılı verilerine göre 18 bine yaklaşık çocuk devlet kurumlarında bakımları sağlanmakta, 5.139 çocuk koruyucu aile bakımından yararlanmaktadır. Halen çok sayıda koruyucu aileye ihtiyaç duyduğumuz ortadadır. Koruyucu aile olmak, ruhsal yaraları olan çocuklarımız için özel bir süreçtir ve bu süreçte koruyucu ailelerin pedagojik yeterliliklere ve becerilere ve desteğe ihtiyaçları vardır. İşte bu nedenle çocuk haklarına duyarlı çocuk dostu koruyucu aileler ve duyarlı bir toplumla bu sistemi çocuğun yararına ve hak ihlallerine yol açmadan gerçekleştirebiliriz. Uluslararası yasalarla belirlenmiş olmasına rağmen, Çocuk haklarının uygulamadaki başarısında toplumsal duyarlılığın önemli bir etken olduğu bir gerçektir. Toplum tarafından içselleştirilemeyen hiçbir yasa uygulamada başarıya ulaşamıyor ne yazık ki. Bu nedenle çocukların haklarını sadece çocuk hakları gününde hatırlamak yerine hem STK’lar hem de uygulayıcısı olan kurumlarla işbirliği içerisinde çözümler üretmek çok değerlidir. Bu nedenle bu paneli düzenleyen İzmir Barosu ve İzmir Koruyucu Aile Derneğine çok teşekkür ederim” diye konuştu.

ATANAİL ALTINOLUK