“HER KRİZ VE FELAKETTEN KADINLAR VE ÇOCUKLAR ETKİLENİYOR”

Denizli Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu, Denizli Gazeteciler Cemiyeti’nde basın toplantısı düzenledi.

Platform adına açıklama yapan Ebru Koç Acar, “6 Şubat 2023 tarihinde merkez üssü Maraş olan ve Antep, Hatay, Osmaniye, Malatya, Adıyaman, Urfa, Diyarkabır, Adana ve Kilis illlerini etkileyen aynı zamanda Türkiye sınırlarının ötesinde Suriye, Irak ve Lübnan’ı da etkisi altına alan depremler hepimizi derinden etkilemiştir. Ağır yıkımların yaşandığı bu deprem yaklaşık 15 milyon kişiyi etkilemiş ve on binlerce insanın hayatını kaybetmesine sebep olmuştur. Öncelikle tüm halkımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunuyor, yakınlarını kaybedenlere baş sağlığı, yaralılara şifa diliyoruz.

Depremin yıkıcı etkisi iktidarın aldığı kararlar ve uyguladığı politikalar ile gün gün derinleşiyor” dedi. “İlk günden itibaren organize olamayan ve arama kurtarma çalışmalarına başlamayan AFAD,

Halk enkaz altındayken OHAL ilan eden AKP-MHP iktidarı, Toplanan yardımlara el koyan ve ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını engelleyen güvenlik güçleri, Halkın oluşturduğu kriz koordinasyon merkezlerine kayyum atayan valilikler, Bilinçli bir şekilde yükseltilen göçmen düşmanlığı ve ırkçılık yaşadığımız afeti felakete çevirmiştir” diyen Acar, “Ülkede 10 ili etkileyen deprem felaketi bir kez daha gösterdi ki devlet halkın yardımına koşma, taleplerini karşılama, acılara merhem olma arayışında değildir. AKP – MHP bloğu ülkeyi bir uçuruma gönderme, krizin altında ezme, sömürü ve rant uğruna insanı ve doğayı kemirme politikaları depremin yarattığı ağır yıkım ile daha derinleşmiştir.

Yardım çığlıklarına sağır sultan kesilen iktidar, veryansın eden halkı gözaltına almakla, hakaretler yağdırmakla meşgul olmuş, valisinden sağlık bakanına kadar halkın yüzüne bakılmamış üzerine bir de halka "Maaşlarınızı bağışlayın." Çağrısı yapmıştır” diye konuştu. Acar, “Her kriz ve felaket durumundan en çok etkilenen kesim kadınlar ve çocuklardır. İngiltere’nin dünyaca meşhur üniversitelerinden Londra Ekonomi Okulu’nun (LSE) 141 ülkede yaptığı araştırmaya göre depremlerde her zaman kadınlar daha fazla hayatını kaybetmektedir. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki; deprem anında kadınlar genellikle kıyafetleri uygun olmadığı nedeniyle evden dışarıya çıkmakta gecikiyor ve en fazla enkaz altında kalanlar oluyor. Yine dışarı çıkmak için saniyelerle yarışılırken genellikle kadınlar evde çocuklarını arıyor veya evdeki diğer bireyleri dışarı çıkarmaya çalışıyor.

Geçtiğimiz günlerde Diyanet Başkanlığı, ailelerin evlat edindikleri çocuklara, "Öz evlat gibi davranmasının" doğru olmadığını ve "Evlat edinenle evlatlık arasında evlenme engeli olmadığını" savundu. Öte yandan deprem bölgesinde cemaat ve tarikat kurslarının açıldığı ve yüzlerce çocuğun devlet eliyle tarikatlara teslim edilmiş olduğu ortaya çıktı. Bir diğer taraftan devlet eliyle yükseltilen şiddet kadınlara ve çocuklara da yönelmiş durumda” dedi. Acır şunları söyledi, “Hatay’da evi ağır hasar alan Alev Altun çocuklarıyla beraber eski eşinin evinde kalırken; eski eşi Savaş Altun tarafından üzerine kaynar su döküldü. Fail Savaş Altun ifadesinde ”Suyun artçı sarsıntı nedeniyle yanlışlıkla döküldüğünü” söyledi. Kadına yönelik şiddet afet koşullarında artmaktadır. Dünya genelinde afet sonrası istismar oranlarının %300 arttığı rapor edilmiştir. Bir başka önemli konu ise deprem bölgesinde temiz su ve tuvalet ihtiyaçlarının yeterince karşılanmaması nedeniyle ortaya çıkan hijyen sorunu. Tuvalet ve temzilik problemi bölgede salgın hastalıkların başlamasına ve yayılmasına, ayrıca özellikle kadınların ciddi enfeksiyonel hastalıklar yaşamasına neden olmakta. Bilinçli olarak yapılan tercihlerle deprem bölgelerinde yaşanılan krizler ve mağduriyetler halkın dayanışmasıyla sarılmaya çalışılıyor. Bölgede hala ped, iç çamaşırı, hijyen kitleri gibi ihtiyaçların olduğunu biliyoruz. Denizli’de ise şuan AFAD’a kayıtlı olan ortalama on beş bin depremzede yerleşmiştir. Bu sayının büyük bir kısmını kadınlar ve çocuklar oluşturmaktadır. Bizler de Denizli’de depremin ilk gününden itibaren dayanışma çalışmaları yürüten kadınlar olarak buradan bir kez daha bu çalışmalarımızı sürdüreceğimizi duyuruyoruz. Hala bölgede yaşayan kadınların özel ihtiyaçlarına yönelik dayanışma kampanyamız devam etmekte. Diğer taraftan ise tüm Denizlili kadınları ilimize gelen, bu bölgeye yerleşen tüm depremzede kadınlar ile de dayanışmanın yollarını döşemeye ve güçlendirmeye çağırıyoruz. Yaşasın kadın dayanışmamız!”