“İHTİYAÇLARI BİLE KARŞILAMAKTAN UZAK”
Eğitim Sen Denizli Şube Başkanı Mehmet Dede, 2019 eğitim bütçesinin ihtiyacı bile karşılamaktan uzak olduğunu söyledi.
Yeni yılın eğitin bütçesini değerlendiren Dede, “2019 Merkezi Yönetim Bütçesi, 10 Aralık 2018 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanmıştır. Yeni sistemin ilk bütçesi olarak 2019 bütçesi görüşmelerinde MEB ve Yükseköğretim bütçelerinden oluşan eğitim bütçesi 15 Aralık Cumartesi günü Genel Kurul’da görüşülecektir. 2019 merkezi yönetim bütçesi rakamlarına bakıldığında, ekonomik kriz nedeniyle kamu harcamaları ve kamu yatırımları üzerinden ciddi anlamda tasarruf yapılacağı, dolayısıyla ekonomik krizin faturasının yine halkın, emekçilerin sırtına yıkılmak istendiği anlaşılmaktadır.
Eğitimden beklenen amaçların gerçekleşmesi, öğretmen, akademik ve idari personel açıklarının kadrolu istihdam ile kapatılması, eğitimin niteliğinin yükseltilmesi, okul-derslik açıkları sorununun çözülmesi, okulların ve üniversitelerin fiziki alt yapı ve donanım eksikliklerinin giderilmesi ve diğer sorunlar için mevcut piyasacı bütçe anlayışının acilen değişmesi gerekmektedir. Yapılması gereken, kamusal kaynakların yine kamusal bir hak olan eğitim için, özel çıkarlar değil, toplumsal çıkarlar gözetilerek değerlendirilmesidir. Ekonomik kriz gerekçesiyle eğitimden tasarruf yapılması ve eğitim ve yükseköğretim bütçesinde kısıntıya gidilmesi kabul edilemez” dedi.
TALEPLERİNİ SIRALADI
Vergi dilimi soygununa son verilmesini isteyen Dede, şunları söyledi: “MEB bütçesinin milli gelire oranı en az iki kat arttırılmalı, başlangıç olarak OECD ortalamasına (%6) çıkarılmalıdır. Kamu kaynaklarının özel okullara/özel üniversitelere aktarılması uygulamasına derhal son verilmeli, eğitime yeterli bütçe, okullara ve yükseköğretim kurumlarına ihtiyacı kadar ödenek ayrılmalıdır. Eğitim bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay mutlak anlamda arttırılmalı, eğitimi ticarileştirmeyi hedefleyen özel sektör, dini vakıf ve cemaatlerle yapılan ya da yapılacak olan her türlü ortak proje ve protokoller iptal edilmelidir.
Vergi dilimi soygununa son verilmeli, ek dersler başta olmak üzere, tüm ek ödemeler temel ücrete dâhil edilmeli emekliliğe yansıtılmalıdır. Ek ders saat ücreti hesaplanırken bir öğretmenin aylık maaş tutarı esas alınmalıdır. (3600/60 = 60 TL) Sözleşmeli/ücretli öğretmenlik gibi her türlü güvencesiz istihdam uygulamalarına esnek, kuralsız ve angarya çalışmaya son verilmeli, sözleşmeli öğretmenlerin tamamı kadroya geçirilmelidir. 2018 yılında aile ve çocuk yardımı başta olmak üzere, sosyal yardımlar sembolik olarak belirlenmekten çıkarılmalı, ihtiyaç kadar artış yapılmalıdır. Eğitime hazırlık ödeneği sadece öğretmenlere değil, tüm eğitim ve bilim emekçilerine yılda iki kez en az bir maaş tutarında ödenmelidir.
24 Haziran seçimleri öncesinde verilen sözler tutulmalı, tüm eğitim ve bilim emekçilerinin ek göstergeleri 3600’e çıkarılmalıdır. Eğitim emekçilerinin 3600 ek gösterge talepleri doğrultusunda düzenleme yapılmalıdır. Öğretmen, akademik personel, memur ve yardımcı hizmetli açıkları kapatılmalıdır.
Tüm eğitim ve bilim emekçilerine insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşulları sağlanmalıdır.”
MESUT GÜLER




