“İNSANCA YAŞAMAK, SAĞLIKLI KOŞULLARDA ÇALIŞMAK İSTİYORUZ”

5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü nedeniyle Denizli Gazeteciler Cemiyeti Basın Merkezinde yönetim kurulu üyeleriyle birlikte basın toplantısı düzenleyen Özdemir, “5 Ekim, UNESCO ve ILO tarafından 1994 yılında Dünya Öğretmenler Günü olarak ilan edilmiştir. 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü, Türkiye’den sadece sendikamız Eğitim Sen’in üyesi olduğu Eğitim Enternasyonaline üye yüzden fazla ülkede eş zamanlı olarak kutlanmaktadır. Bu yıl 5 Ekim kutlamaları, Eğitim Enternasyonali tarafından Kovid-19 salgınında yaşamını yitiren tüm eğitim emekçilerine ithaf edilmiştir.  Başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere iktidarın tüm bileşenlerine sesleniyoruz! Herkesin bildiği gibi ülkemizde 2021-22 eğitim öğretim yılı başından itibaren yüz yüze eğitime geçilmiştir. Fakat ne aşılanmada önemli bir mesafe kat edilmiş ne de yeterli ölçüde tedbir alınmıştır. Alınamayan tedbirler ve aşılanmada yaşanan zafiyet ; eğitim emekçileri ve öğrenciler arasındaki vaka sayılarında patlamaya ve doğal olarak onlarca sınıfın kapanmasına  yol açmıştır. Bu korkunç salgınla neredeyse tek başına bırakılan biz  eğitim ve bilim emekçileri insanca yaşamayı ve sağlıklı koşullarda çalışmayı talep etmekteyiz” dedi.
“SORUNLARIMIZ ÇÖZÜLMELİ, TALEPLERİMİZ KABUL EDİLMELİDİR!”
Eğitim emekçilerinin sorunlarına çözüm beklediklerini kaydeden Özdemir, “Türkiye ekonomisinde son yıllarda, özellikle geçtiğimiz birkaç ay içinde yaşananlar, döviz kurları ve altın fiyatlarındaki ani yükselişler ve TL’deki aşırı değer kaybı, enflasyonun çift hanelerin üzerinde seyretmesi gibi nedenler, sayıları bir milyonu aşkın eğitim ve bilim emekçisinin çalışma ve yaşam koşullarını ciddi anlamda olumsuz etkilemeyi sürdürmektedir. Öğretmenlerin, hizmetli ve memurların aldıkları maaşlar, yapılan işin önemi ve niteliği açısından bakıldığında, insanca yaşam seviyesinin yanına bile yaklaşamamaktadır.  2012 yılında göreve yeni başlayan bir öğretmenin maaşı ile 10 adet çeyrek altın, 2013 ve 2014’te 14 adet çeyrek altın alınabiliyorken, şu anda aynı derecedeki öğretmen maaşı ile ancak  6 adet  çeyrek altın  alınabilmektedir. Bu basit örnek bile  son on yılda satın alım gücünde yaşanan azalmanın boyutlarını açıkça göstermektedir.  Ayrıca  eğitim hizmetlerinin yürütülmesinde büyük emekleri olan, ancak diğer eğitim emekçileri ile eşit haklara sahip olmayan idari ve teknik personel, memur ve yardımcı hizmetler sınıfında çalışan arkadaşlarımız, kendilerine yüklenen her türlü angaryayı, tartışmasız yerine getirmek zorunda bırakılmaktadır. Eğitim ve bilim emekçileri, öğretmenler, akademisyenler, yardımcı hizmetliler, memurlar, idari ve teknik personel ile büyük bir bütündür ve ayrım gözetmeksizin bütün eğitim ve bilim emekçilerinin sorunları çözülmeli, talepleri kabul edilmelidir” diye konuştu.   
“5 EKİM HAKLARIMIZ İÇİN MÜCADELE GÜNÜDÜR!”
 Eğitim emekçilerinin Öğretmenler gününü kutlayan Özdemir, şunları söyledi: “5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü,  sadece ‘kutlanan’ bir gün değil, evrensel ölçülerde eğitim emekçilerinin birlik, dayanışma ve örgütlü mücadele günüdür. 
 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nde Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrımız;
 ILO ve UNESCO tarafından 5 Ekim 1966’da kabul edilen ve Türkiye tarafından da imzalanan ‘Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararı’nın eksiksiz hayata geçirilmesidir.  Başta 3600 ek gösterge olmak üzere, ekonomik, sosyal, mesleki, özlük haklarımızla ilgili taleplerimiz kabul edilmelidir. Türkiye’nin dört bir yanında fedakârca görev yapan tüm eğitim ve bilim emekçilerini mesleğimize ve haklarımıza yönelik saldırılara, krizin faturasının sırtımıza yıkılmasına karşı birlikte mücadele etmeye, haklarımıza ve geleceğimize sahip çıkmaya çağırıyoruz.  Eğitim Sen olarak, bizlere dayatılan her türlü haksız ve hukuksuz uygulamanın eğitim ve bilim emekçilerinin birleşik, örgütlü mücadelesiyle kırılabileceğine inanıyor, yaşadığımız tüm baskılara ve olumsuzluklara rağmen öğretmenlerimizin, eğitim ve bilim emekçilerinin 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz.”

MESUT GÜLER