İNSANLIK TARİHİNİN KARA LEKESİ

Pamukkale Üniversitesi Kampüsünde Hocalı Katliamının 27. Yılı nedeniyla basın açıklaması yapan Çıray, “Bildiğimiz üzere bugün burada, 26 Şubat 1992 tarihinde, kardeş ülke Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında Ermeni çeteleri tarafından gerçekleştirilen Hocalı Soykırımı’nı anmak için toplanmış bulunmaktayız. Bundan tam 27 sene önce Rus güçlerinden destek alan Ermeni çeteleri Hocalı’da tüm dünyanın gözleri önünde insanlığa sığmayacak bir vahşete imza atmışlardır. Bir gecede 83’ü çocuk, 106’sı kadın tam 613 Azerbaycan Türk’ü ermeniler tarafından soykırıma uğratılmış, çok daha fazlası da ya sakat kalmış ya da yaralanmıştır. Söz konusu katliamlar sırasında şeytanın bile aklıma gelmeyecek türlü işkenceler yapılmış, kundaktaki bebekler süngülere takılmış, hamile kadınların karınları yarılmış, insanların derileri yüzülmüş, bir çok masum insan camilere doldurulup diri diri yakılmıştır” dedi.

“TÜYLER ÜRPERTEN VAHŞET”

 Ermenilerin Hocalı’da tüyler ürperten bir vahşete imza ttıklarını kaydeden Çıray, şunları söyledi: “Ermeni doktor Zori Balayan, yazmış olduğu kitabında Hocalı Soykırımıyla ilgili bir anısını şu şekilde aktarmıştır;  “ Askerler 13 yaşındaki bir Türk çocuğunu getirdiler. Çocuğu duvara çiviletip derisini yüzmeye başladım. Kafasını, göğsünü, karnını, sırtını, bacaklarını.. 7 dakika sonra Türk çocuğu kan kaybından öldü. Türk çocuğuna yaptığım bu işkence karşısında asla vicdan azabı çekmedim. Türk’lerden Ermenilerin intikamının yüzde birini bile almış olmak bana yetmişti. “Bu tüyler ürperten vahşet karşısında tüm dünya Türk’e karşı yapılan her zulümde olduğu gibi yine üç maymunu oynamış, ne medeniyetin beşiği Avrupa ülkelerinden ne de demokrasi ve insan haklarının sözde savunucusu Amerikadan tek bir yaptırım dahi gelmemiştir. Hocalı’da yaşayan Türk soydaşlarımız bu vahşet karşısında tüm dünya tarafından yanlızlığa terk edilmiştir. Aradan geçen onca zamana rağmen ülkücü Türk gençliği olarak bizim acımız bir nebze olsun dinmemiş, yüreğimizde yanan kor ateş tesirini asla yitirmemiştir. 26 Şubat 1992 de gerçekleştirilen kanlı Hocalı katliamı insanlık tarihinde kara bir leke olarak yerini almıştır. Buradan sizlere  bildirmek isterim ki bizler Ülkü Ocakları üniversite teşkilatı olarak Hocalı katliamını, Srebrenitsa katliamını, Doğu Türkistan’ı, kısacası Türk’e karşı yapılan bütün zulümleri yer yüzünde zulüm gören tek bir Türk kalmayıncaya kadar var gücümüzle haykırmaya devam edeceğiz. Bu uğurda karşımıza nasıl bir engel çıkarsa çıksın, dik duruşumuzdan hiçbir zaman taviz vermeyeceğiz. Önümüze çıkan zorluklar karşısında mücadelemizden asla yılmayacağız, yıkılmayacağız, başaracağız, başaracağız, başaracağız.”

MESUT GÜLER/ATA NAİL ALTINOLUK