JEOTERMAL ALANDA GENİŞ ÇALIŞMA AĞI

Pamukkale Üniversitesi Sarayköy MYO tarafından düzenlenen ‘I.Uygulamalı Jeotermal Eğitimi’ ile akademisyenler, eğitimciler, jeotermal sektöründen yetkililer ve şirket yöneticileri bir araya gelerek bu alanda bir çalışma ağı oluşturulmasında önemli bir katkı sağladı.

Konuyla ilgili bilgi veren PAÜ Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Bülbül verilen eğitim ile ilgili sonuçları şöyle aktardı; ‘‘Üniversite-özel sektör ortaklığında çeşitli projeler üretilmelidir. Üniversiteler, özel sektörü hem teknolojik anlamda hem de laboratuvar anlamında besleyen kurumlar olmalıdır. Bizler bu yıl ilkini gerçekleştirdiğimiz Uygulamalı Jeotermal Eğitimi ile diğer çalışma alanlarında olduğu gibi Jeotermal alanında da bu sektörde çalışan yetkin personel anlamında da çok önemli yol kat ettik. Önceden yurt dışından ülkemize ve bölgemize danışmanlar gelirdi. Şu anda özel sektörde çalışan insanların kendini geliştirmesi sonucunda yerli ve milli anlamda oldukça ciddi bir insan kaynağı potansiyeli jeotermal sektöründe ortaya çıktı. Jeotermal uygulamalarını yaptığımızda bunu açıkça gördük ve jeotermal alanında çalışan mühendislerimize Türkçe eğitim vermek istedik. Faaliyetimize jeotermal elektrik üreten şirketlerin organizasyonu olan Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği (JESDER) ve dünya jeotermal sektöründe çalışan bayanların bağımsız organizasyonu olan Women in Geothermal/Jeotermalde Kadınlar (WINGS) de destek verdi. Teoriden başlayarak bu işin mantığını anlatmak istedik. Bu eğitim ile Pamukkale Üniversitesi liderliğinde jeotermal alanında çalışan deneyimli çalışanlar tecrübesi daha az olan çalışanlara deneyimlerini aktarmış oldu. Bu eğitimleri geleneksel hale getirmeyi, uluslararası kongreye dönüştürmeyi hedefliyoruz.” I. Uygulamalı Jeotermal Eğitimi’ ile sektörde çalışan insanların birbirlerini tanıması adına bir platform oluşturduklarını vurgulayan Doç. Dr. Ali Bülbül, jeotermal anlamda özellikle bu bölgede iş bulma olasılığının oldukça yüksek olduğunun altını çizdi. Devlet tarafından verilen destekler de olduğunu belirten Doç. Dr. Bülbül, jeotermal sahaların belirlenmesinde araştırma ve geliştirme çok önemli olduğunu ve doğru yapılan bir Ar-Ge ile bu anlamda işletmeye maddi olarak da fazla kaybın önüne geçilebildiğini söyledi.  Konuyu örnekleyen Doç. Dr. Bülbül, ‘‘Sondajın metresi 850 ile bin dolar arasında değişmektedir. Şirket olarak 1000’er metre derinliğinde on adet sondaj yaptığınızı düşünürsek bu miktar 10 milyon dolara ulaşır. Gerekli araştırmalar yapılmadan kuyular açıldığında, harcanan bu paranın geri dönüşü de olmayabilir. Ar-Ge safhasında iyi bir jeofizik, iyi bir hidrojeokimya iyi bir tektonik çalışma yapmazsanız bu parayı riske atmış olursunuz. Kuyu sondajına geçildiğinde maliyetler daha da yükselmektedir. İyi yapılmamış bir Ar-Ge sonucu açılan kuyulardan beklenen verimde enerji elde edilemediği takdirde şirketler için ciddi maddi kayıplara neden olabilir. Bu noktada bulunduğu konum itibarı ile üniversitemizin jeotermal sektörü ile geliştirebileceği karşılıklı işbirliği ve eğitim faaliyetleri önem arz etmektedir.’’ şeklinde sözlerini tamamladı.

PAÜ Sarayköy MYO tarafından gerçekleştirilen I. Uygulamalı Jeotermal Eğitimi ile ilgili duygularını aktaran Sarayköy MYO Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Aslı Öztürk Kiraz şunları dile getirdi, “Beklediğimizden çok daha fazlasını aldık. Türkiye’deki jeotermal kaynaklardan en sıcak üç kaynak Kızıldere, Alaşehir ve Germencik bölgesinde yer almaktadır. Sarayköy olarak bu üç kaynağa da oldukça yakın olduğundan Sarayköy merkezli bir eğitim vermek istedik. Bizlere destek veren PAÜ Yöneticilerimize, misafirperver Sarayköy halkına, sponsorluk ve ev sahipliği yapan Sarayköy Belediyesi ve sponsorluk alarak faaliyetimize maddi katkı veren firmalara ve teknik gezimize destek veren, eğitimci desteği sağlayan Zorlu Enerji’ye ve tüm katılımcı ve eğitimcilerimize, emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunarız. Bu vesileyle oluşturduğumuz katılımcı grubunu jeotermal ile uğraşan yerbilimciler için paylaşım platformuna çevrilmesi azmindeyiz. Yakın bir zamanda izin alınan öğretim üyelerimizin konularını referanslarıyla anlatan bir kitap basmak niyetindeyiz.”