“KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELENİN EN ETKİLİ YOLU EĞİTİMLİ NESİLLER YETİŞTİRMEKTİR.”

Türkiye Kamu Sen Denizli İl Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen (TES) Şube Başkanı Emre Erdoğan, kadına yönelik şiddetle mücadlenin en etkili yolunun eğitim olduğunu söyledi.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle açıklama yapan Erdoğan, “Kız çocuklarının okullaşmasının önündeki tüm engellerin kaldırılması gerektiğini belirterek,  “Hem kız hem erkek çocuklarında okullaşma oranlarındaki düşüş 2012-2013 eğitim-öğretim yılından bu tarafa dikkatlerden kaçmamaktadır. Özellikle kız çocuklarının okullaşma oranlarını incelediğimizde; 2012-2013 eğitim-öğretim yılında ilkokulda yüzde 98,92 iken, 2020-2021 eğitim-öğretim yılında yüzde 93,11’e düşmüştür. Ortaokulda 2012-2013 eğitim-öğretim yılında okullaşma oranı ortaokulda 92,88 iken, 2020-2021 eğitim-öğretim yılında 88,74’e düşmüştür. Tabi ki bu durumun nedenlerinin başında pandemi döneminin getirdiği olumsuzların etkisi de söz konusudur. Ortaöğretim okullaşma oranlarında ise kız çocuklarında 18.4 puanlık artış söz konusudur. Bu da elbette sevindiricidir. Ancak erkek çocukları ile kıyaslandığında kız çocuklarındaki okullaşma oranlarının daha düşük olması toplumuzun temel dinamiklerini sekteye uğratan bir duruma yol açmaktadır. Bu noktada kız çocuklarının okullaşma oranlarının artırılması için “Haydi Kızlar Okula” kampanyasının bir benzeri yeniden hayata geçirilmeli, eğitimin kız çocukları için hayati öneme sahip olduğunun altı çizilerek, aileler ikna edilmeli, ebeveynlerin çocuklarını okula göndermemeleri durumunda ise daha ağır yaptırımlar uygulanmalıdır.   Medeni Kanunun yürürlüğe girmesinin üzerinden 96 yıl geçmesine rağmen yasa dışı olarak evlendirilen, okutulmayan, evde çalıştırılan, istismar kurbanı olan kız çocukları, feodal yapı geleneğinin devamı olan başlık parası ya da berdel gibi gelenekleri sürdüren, kadından itaatçi davranmasını bekleyen aileler,  diğer yandan normları sadece kadına indirgeyen, olumsuz “algı”lardan, “işleyiş”ten sadece kadını sorumlu tutan anlayış… İşte tüm bunlar, kadın-erkek birlikte daha çok mücadele etmemiz, kadının da bir “vatandaş” olarak, bu toplumun asli öğesi olduğu gerçeğini kabul etmemiz ve normları buna göre düzenlenmemiz gerektiğini bir kez daha göstermektedir” dedi.
“MİNNETTARIZ”
Tüm Kadınların Dünya Kadınlar Gününü kutlayan Erdoğan, şunları söyledi: “Büyük Atatürk’e omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layık gördüğü kadınlarımız için yaptıklarına minnettarız. İşgale karşı direnişi yaymak için çabalayan Halide Edip Adıvar’ın Sultanahmet Meydanı’ndaki o muhteşem konuşması, kadın öğretmenlerin, kız öğrencilerin, kadın örgütlerinin mücadelesi belleklerde taptazedir. Ya köylü kadınların var gücüyle cephane taşımasını, Türk kadınının Kurtuluş Savaşı’nda yaralıların bakımını üstlenmesini nasıl unutabiliriz? Gördesli Makbule, Şerife Bacı, Halime Çavuş, Kara Fatma, Nezahat Onbaşı ve daha nice milli mücadelenin kadın kahramanları da tarihimizin zühre yıldızıdır. Bu vesileyle cesareti önüne katıp, al bayrağımız için hem cephede hem de cephe gerisinde insanüstü bir gayret ortaya koyarak savaşan kahraman Türk kadınlarını saygıyla, minnetle, rahmetle yâd ediyoruz.Cumhuriyetimizin kurucusu büyük Atatürk’ün omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layık gördüğü kadınlarımız için başlattığı okuma-yazma seferberliği, çıkardığı Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu, kadınların, kız çocuklarının eğitime katılması için gerçekleştirdiği atılımlar, hem iktisadi hem de toplumsal hayatta var olmaları için gerçekleştirdiği inkılaplar kadının bugünkü konumuna ulaşmasının mihenk taşını oluşturmuştur. Atatürk’ün, “Çift süren, tarlayı eken, aile ocaklarının dumanını tüttüren, bütün bunlarla beraber sırtı ile, yağmur demeyip, kış demeyip, sıcak demeyip, cephanenin mühimmatını taşıyan hep onlar, hep o ulvi; o fedakar, o ilahi Anadolu kadınları olmuştur” sözleri mıh gibi aklımızda, kalbimizdedir. Atatürk’ün, 5 Aralık 1934 tarihinde kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanıması da onları siyasi hayata taşıyan en önemli yasal düzenlemedir.Şehit kadın öğretmenlerimizi de unutmuyor, unutturmuyoruz. Eğitimin kutsal meşaleleri olan şehit öğretmenlerimizin hatıralarını söndürmeye hiçbir güç yetmeyecektir. 25 Ekim 1993’te Bitlis'in Yolalan Beldesi'ne bağlı Düzköy’de şehit olan öğretmenimiz Yasemin Tekin, 26 Ekim 1993 tarihinde Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde şehit olan öğretmenlerimiz Neşe Alten ve Ayşe Konakçı, 9 Haziran 2017 tarihinde henüz 22 yaşında Batman Kozluk’ta şehit olan öğretmenimiz Şenay Aybüke Yalçın başta olmak üzere tüm şehit öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle yad ediyoruz. Vatanımızın selameti için toprağa düşen, şehit olan tüm yiğit Mehmetçiklerimizin annelerinin, eşlerinin önünde saygıyla eğiliyoruz. Kadın eğitim çalışanlarımızın ve tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyoruz.” MESUT GÜLER