Kuruluşunun 83.  Yıldönümü kutlandı! Köy Enstitüleri'nin ışığı sönmeyecek

MUSTAFA DEĞİRMENCİOĞLU

Köy Enstitüleri'nin kuruluşunun 83. yıldönümü nedeniyle Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş), Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği (YKKED), Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Türkiye Emekli Öğretmenler Derneği ve Anadolu Kadınları Türk Halk Müziği Topluluğu tarafından Merkezefendi Kültür Merkezinde etkinlik düzenlendi.

"Köy  Enstitülerinin Işığı Sönmeyecek" başlığı ile düzenlenen programda Demandos Mandolin Topluluğu'ndan mandolin dinletisi, Ülkeyi Kucaklayan Adam İsmail Hakkı Tonguç belgeseli ile AnadoluKadınları Türk Halk Müziği Topluluğu konseri gerçekleştirildi. Eğitim-İş Denizli Şube Başkanı Namık Kemal Aydoğan ve YKKED Denizli Temsilcisi Ayşegül Odabaşıoğlu, Anadolu aydınlanma devriminin özgün projesi olan Köy Enstitülerinin Türk eğitim tarihine ilişkin önemini anlattı.

Atatürk Anıtına çelenk sunuldu

Etkinlikler kapsamında Eğitim-İş ve YKKED tarafından Denizli Valiliği önünde Atatürk Anıtına çelenk sunuldu. Eğitim-İş Denizli Şube Başkanı Namık Kemal Aydoğan, 17 Nisan 1940'ta dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ile İsmail Hakkı Tonguç'un önderliğinde kurulan Köy Enstitüleri'nin Cumhuriyet'in aydınlanma devrimlerinin en önemli hamlelerinden biri olduğunu belirtti.

Köy Enstitüleri'nin dünyada eşi benzeri olmayan, Türkiye'nin dünya eğitim tarihine kazandırdığı en özgün eğitim projelerinden biri olduğunu ifade eden Aydoğan, "Bu proje ile birlikte eğitim ve kültür alanında gerçekleştirilen yenilikler, yüzyıllardır kul zihniyetiyle yetiştirilmiş olan halkın özgürleştirilmesi temeline dayandırılmıştır" dedi.

“Amacımız Köy Enstitülerinin felsefesi, heyecan ve ruhunu okullarımızda yaşatmak “

Ülkenin toplumsallaşma sürecini kolaylaştırmak için gerçekleştirilen Köy Enstitüleri girişiminin, kazandığı onca olumlu sonuca karşın dinsel değerlerin çöküşüne neden olduğu gerekçesiyle tamamlanamadığını dile getiren Aydoğan, "Bugün Köy Enstitüsü ruhunu yeniden yakalamak ancak çağdaş, üretken, demokratik, bilimsel ve laik eğitim yöntemini, eğitim sistemimizin her aşamasına uygulayarak, eleştiren, sorgulayan çağdaş bireyler yetiştirmekle olur. Üretken ve yaratıcılığın desteklendiği eğitim anlayışı bugün yaşadığımız eğitim sorunlarının da çözümü olarak görülmelidir. Yaşanan karanlık tablodan çıkışın tek yolu ise eğitimin eşit, parasız, bilimsel, laik, ulusal ve kamusal niteliğinin artırılmasıdır. Amacımız Köy Enstitülerinin felsefesi, heyecan ve ruhunu okullarımızda yaşatmak, tüm yurtta Cumhuriyetin, aydınlanmanın ateşini yeniden yakmak, ülkemizin geleceğine umut ve ışık olabilmektir" ifadesine yer verdi.