MEMUR-SEN’DEN EĞİTİM-İŞ’E SERT TEPKİ

Memur-Sen Denizli İl Temsilciliği, Eğitim-İş Denizli Şubesinin din görevlilerinin okullarda “Çanakkale Zaferi”ni anlatmalarına yönelik yaptığı açıklamaya sert tepki gösterdi

Açıklamada; Çanakkale, milletimizin ve ümmetin hayatı pahasına koruduğu asla çiğnenemez, geçilemez değerler hattıdır. Çanakkale; imanlı, onurlu, hür yaşama, azim ve kararlılığının parolasıdır. Çanakkale’nin geçilmez olması, vatanın işgal edilemeyeceği, milletin dize getirilemeyeceği, imanın yok olmaz, umudun tükenmez, bayrağın düşmez, ezanın dinmez olması demektir. Çanakkale; geçmişten geleceğe tarih boyunca milletimize güven, anlam, önem ve ufuk kazandıran ruhtur. 

Bu ruhun manevi ikliminin yaşatılması, anlatılması ve diri tutulması amacıyla İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Denizli Müftülüğü arasında yapılan protokol kapsamında okullarda, konunun manevi iklimine haiz müftülük görevlileri tarafından “Çanakkale Zaferi”nin anlatılmasını hazmedemeyerek, konuyu farklı bir mecraya çekmeye çalışan sendika görünümlü yapılar; devletin anayasal bir kurumu olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nı ve toplumun bir öğretmen, bir önder, örnek bir insan olarak gördüğü imamlarımızı farklı bir kalıba sokmaya çalışmasını; ayrışma, ayrıştırma ve toplumsal kimliğini yıpratmaya yönelik açıklamalar ile kin ve nefret kusmalarını görmekteyiz.

15 Temmuz işgal gecesinde televizyon karşılarında vizyonda ki son filmi izler edasıyla keyifle sonunu bekleyen bu güruh, bu gün milli ve manevi ruhun genç nesillere aktarılmasını hazmedemeyerek, 15 Temmuz’u ağzına alması ne kadar da ilkesiz olduklarını, amaçlarının ne olduğunu da açıkça göstermektedir. İşinize geldiğinde 15 Temmuz bir darbe girişimi, gelmez ise kurgulanmış bir tiyatro.

15 Temmuz gecesi kin kustukları din görevlileri değil mi selalar ile kurtuluşa, direnişe ve dirilişe çağrı yapan. Hayatı pahasına o gür sedayı selalar ile inleten. Yine, “Bu işgale karşı hareketsiz kalmak, din ve devlete ihanettir” diyerek kurtuluş savaşı fetvası ile milleti işgalcilere karşı örgütleyen Müftü Ahmet Hulusi Efendi değil midir.

Çanakkale bir savaş değil, milli  bir ruh, ilayi kelimetullah’ın ilelebet bu topraklarda var olacağının mücadelesidir. Korkmadan bu şafaklarda yüzecek al sancağın göklerdeki heybetli duruşudur. Bu ruhu yaşamak ve yaşatmak, bizleri var eden değerlerimizi gelecek kuşaklara aktarmak sorumluğumuzdur. Bu sorumluluğumuzu sizler ayak bağı olsanız da; bizler, yeni işgallere kapı aralayacak milli ve manevi erozyonlara karşı mücadelemizi sürdürecek, değerlerimizi yaşatacak bu atmosferi diri tutmanın gayretinde olacağız. Bu nesle; Müftü Ahmet Hulusi Efendi hassasiyetini, Sütçü İmam cesaretini, Nene Hatun’daki vatan sevgisini var etmeye devam edeceğiz. Toplumu; değerlerimizi yok sayarak medeniyetimizden koparmaya çalışmanıza, seküler bir yaşam tarzını aşılamaya çalışmanıza, özünden ve ruhundan arındırılmış bir toplum inşa etmenize müsaade etmeyeceğiz.” ifadeleri yer aldı.