“ MEMURA BAYRAM İKRAMİYESİ MÜJDESİNİ BEKLİYORUZ”

Kurşunoğlu,   “Ramazan bayramı öncesi bir müjde bekliyoruz. Çalışan kesimin hepsi ikramiye alıyor sadece memurlar kaldı. 12 milyon emekliye 12 milyar TL ödeme yapılıyorsa 3 milyon kamu çalışanına da 3 milyar TL daha ödeme yapılabilir. Bu ikramiye emin olun ekonomiye de can verecektir” dedi.

HEP KAYBETTİLER

Ağustos ayında yapılacak olan toplu sözleşme görüşmelerine değinen Kurşunoğlu,  “Toplu sözleşmede milyonlarca insanın kaderi iki kişinin eline bırakılamaz. Bu seneki toplu sözleşmede  çoğunluk imzası ile bağıtlamanın yapılmasını talep edeceğiz” dedi. Kurşunoğlu,  “Yetkili konfederasyonun bugüne kadar yaptığı toplu sözleşmelerde çalışanlar hep kaybetti. Eğer bu konfederasyon diğer konfederasyonlarla güç birliği yapsa daha farklı şeyler olabilirdi ama kendi başına hareket etmeyi seçti. Bu seneki toplu sözleşme döneminde de bunlar masaya oturacak. Bu demek oluyor ki, 2020 ve 2021 yıllarını da kaybettik. Sendikal alanda yaşanan tüm gelişmelere rağmen Türkiye Kamu-Sen bu sene üye sayısını tüm hizmet kollarında artırarak yoluna devam ediyor. Baskı ve yıldırmalar halen devam ediyor. Biz istiyoruz ki, sendikal ayrım bitsin, çalışanlara bir zorlama olmasın, özgür iradeleri ile seçimlerini yapsınlar. Sendikal alanın kirlenmesine kimse izin vermemeli. Belediyelerde istifalar olunca Malum-Sen veryansın ediyor. Biz 17 yıldır yaşadıklarımızı biliyoruz, siz daha kışı görmediniz durun bakalım. Zorla üye yaptıklarınız şimdi sizden kopuyorlar. Biz sayın Cumhurbaşkanına da söyledik, “Sendikal ayrım ortadan kalksın, hak, adalet, ehliyet, liyakat göz önünde bulundurulsun” dedik. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak ahlaklı bir sendikacılık yapıyoruz. Ama 40 binden 1 milyona ulaşanlar dünyada örneği olmayan bu büyümeyi nasıl sağlamışlar bunu iyi okumak ve görmek gerekir.  Sorunların çözümü için önerisi olmayanlar, topu taca atma gayreti içindeler. Ancak bunlar beyhude çabalardır. Türkiye Kamu-Sen o masada kanunun ve 400 bin üyesinin verdiği yetki ile oturmaktadır. Bu konfederasyon memur için yüzde 20 zam aldı da biz ellerini mi tuttuk? ya da binlerce talebi çözdüler de önlerine mi durduk? Biz bunlara açık çek verdik, “Her şekilde yanınızdayız, her türlü eylem ve etkinliğe varız” dedik ama bunlar yanaşmadı. O masada ne kadar çok sendika olursa bunların eli daha güçlü olur. Toplu sözleşmeyi bağıtlama yetkisi iki kişinin eline bırakılamaz. O masada toplam 14 kişiyiz ve bu seneki toplu sözleşmede ben çoğunluk imzası ile bağıtlamanın yapılmasını talep edeceğim. Katılımcılık, demokrasi diyoruz ama tek adamın imzası ile milyonların kaderini belirliyoruz. Bu durum bize yıllardır kaybettiriyor” dedi.

“TEK ÇARE KADRO”

TBMM’ye gönderilen torba yasaya ilişkin eleştirilerini de dile getiren Kurşunoğlu,  “Ek gösterge ve sözleşmelilere kadro başlıkları bu torba yasa içine eklenmelidir” dedi. Kurşunoğlu “Ek gösterge konusunda verilen sözün üzerinden 1 yıl geçti. Artık verilen söz ötelenmemeli. Kamuda ciddi bir beklenti var ve dört meslek gurubu değil tüm kamu çalışanlarını kapsamalıdır ek gösterge meselesi. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak bir yol gösterici çalışma hazırladık ve bu TBMM Plan Bütçe Komisyonunda bekliyor. Sözleşmelilere kadro demekten yorulduk. Bu insanlar mağdur. Aileler parçalanmış, motivasyon sıfır. Artık bu feryada kulak verilmeli ve bu konuda adımlar atılmalı. 2011 ve 2013 yıllarında kadro verdiniz, 2019’da da verin. Vekil, Fahri, sözleşmeli...bunlara artık son verilsin. Üniversiteli işçiler, yardımcı hizmetliler gibi çözülmesi son derece kolay, bütçeye maliyeti olmayan konuları bir an önce çözüme kavuşturulalım ve insanların mağduriyetlerini giderelim. Eğer insanların gelecekten endişesi var ise verimlilikleri de düşer. Tek çare kadrolu çalışmadır. Bu sorunları belki de rahatlıkla çözebileceğimiz alanlardan birisi KPDK masası ancak, henüz toplanmadı.  Bu masa işlevsel olmalıdır. Bir kaç başlığa yoğunlaşıp çözüm sağlanmalıdır. Mart ayında kanunen yapılması gerekirdi KPDK’nın ancak hala ses yok. Bunu göz ardı etmek ihmaldir. Ekonomik ve Sosyal Konsey de yıllardır toplanmıyor, bu çok yanlış. Bizim töremizde konuşmak vardır ama biz konuşmuyoruz. Sosyal diyalog ne yazık ki yok denecek kadar az.  Mülakat kul hakkı demektir. Türkiye Kamu-Sen mülakata cepheden karşıdır. Mülakat kul hakkı demektir. Biz bunu asla doğru bulmuyoruz. Yazılı sınavda 90 puan alan birine mülakatta 10 puan verip elemek nasıl izah edilebilir? Vicdanlar bunu kabul eder mi? Bu sistemle bir yere varamayız” dedi.

MESUT GÜLER/ATA NAİL ALTINOLUK