MÜFTÜLÜK MÜ, YOKSA BİRİ BİZİ GÖZETLİYOR BÜROSU MU?

Türk Diyanet Vakıf Sen (TDVS) Denizli Şube Başkanı Mehmet Çoban, memurların çalışma ortamlarının gözetlenmesine tepki gösterdi.

Müftülüklerin, “biri bizi gözetliyor Bürosuna dönüştürülmemesini isteyen Çoban, “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurumlarının, elbette İl ve İlçe Müftülüklerimizin güvenliği için giriş, çıkış, veya etrafını çevreleyen yerleri görebilecek şekilde kamerayla gözetilmesi, izlenmesi elzem, zorunlu ve şarttır. Ancak bunun dışında asli görevi sadece devletine, milletine, kurum personeline 657 SDMK'nun 6-7-11- maddeleri, görev ve çalışma yönetmeliğinin 100. Maddesinde belirtildiği şekliyle hizmet etmek olan Müftülük personellerini, memurları çeşitli ön yargı ve art niyetli düşüncelerle, özellikle sendikal üyelik ve temsilciliklerinden dolayı gözetlemek amacıyla çalışma odalarına, memurların tam çalışma masalarının başına veya onları gözetlemeye müsait yerlere takılan kameraların kurum güvenliğiyle, çalışma hayatıyla, çalışma barışı ve başarısıyla kesinlikle ilgisi ve alakası yoktur. Bu kameralar çalışan memurları rahatsız etmekte, onlara duyulan güveni tamamen yok etmektedir. Mevzuat ve hukuken de bu kameraların yeri de yoktur. Memurların çalışmalarını gözetlemek, onların ortamını görecek şekilde kamera takılmaması yönünde sayısız yargı kararı da mevcuttur” dedi.

“YARGI KARARLARI YOK SAYILAMAZ”

Konuyla ilgili yargı kararlarının yok sayılamayacağını kaydeden Çoban, “Hal böyleyken bazı İl ve İlçelerdeki idarecilerin işgüzarlık yaparak, yargı kararlarını ve mevzuatı yok sayarak adam gibi işini yapan memurların odalarına kamera taktıran, bu kameraların kayıtlarını yargı kararı olmadan, yandaş sendikaya yaranmak, Türk Diyanet Vakıf-Sen üye ve temsilcilerini sindirmek, harcamak, karalamak amacıyla başka şahıslarla paylaşan, üyelerimizi, temsilcilerimizi pasifize etmek, yok saymak karalamak amacıyla Müftülüklerimizi müftülük vasfından çıkararak biri bizi gözetliyor bürolarına çeviren idarecilerimizle ilgili kanun ve mevzuat çerçevesinde gerekli girişimlerimizi vakit geçirmeden , çekinmeden, korkmadan yapacağız, ve bu konuların sonuna kadar takipçisi olacağız. Üye ve temsilcilerimiz asla yalnız değildir. Bu idarecilerimize 657 SDMK'nun 16 ve 31. Maddelerini iyi okumalarını, yargı kararları ve mevzuatı yok saymamalarını özellikle ve hassaten hatırlatmak isteriz. İlkeli ve omurgalı sendikacılığı kendine şiar edinen ve bu yolda emin adımlarla ilerleyen, üyelerimize hizmet eden Türk Diyanet Vakıf-Sen sendikası olarak kanun ve kurallar çerçevesinde bize üyeliğini emanet eden üyelerimize onur ve şerefimizle azimli ve kararlı bir şekilde hizmete devam edeceğiz. Bugün ve yarın üyelerimize yapılan kasıtlı ve ön yargılı yanlışların, sindirme ve pasifize etme, yıldırma hareketlerinin kim tarafından yapılırsa yapılsın kesinlikle karşısında olacağımızı, hesabını da soracağımızı, üyelerimizin de sonuna kadar hep yanında ve yakınında olacağımızı hatırlatır, saygılarımı sunarım” diye konuştu.

MESUT GÜLER