OMBUDSMAN HALKLA BULUŞUYOR
İnsan Haklarının Korunması ve Tanıtımında Kamu Denetçiliği Kurumunun Rolünün Güçlendirilmesi İçin Teknik Destek Projesi kapsamında Denizli’ye gelen Kamu Başdenetçisi (Ombudsman) Şeref Malkoç, beraberindeki kamu denetçileriyle birlikte Vali Hasan Karahan’ın da katılımıyla Anemon Otelde gerçekleştirilen toplantıda vatandaşlarla bir araya geldi.
Anemon Otelde düzenlenen toplantıya; Kamu Başdenetçisi (Ombudsman) Şeref Malkoç, Vali Hasan Karahan, Büyükşehir Belediye Başkan V. Ali Değirmenci, Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Ergül Yılmaz, Baro Başkanı Av. Müjdat İlhan, İlçe Kaymakamları, İlçe Belediye Başkanları, STK Temsilcileri, Kurum Müdürleri, Muhtarlar ve vatandaşlar katıldı. Vali Hasan Karahan, “Biz Valilik olarak Devletin kamu gücünü kullanıyoruz. Bir takım kararlar alıyoruz. Bu vesileyle bir uygulama gücümüz var. Çözemediğimiz konularda Kamu Denetçiliği devreye girerek, sorunları daha usulünce daha sükûnetle dostane şekilde çözüyor. Çok güzel bir hizmet yürütüyorlar. Türkiye’de açılan yeni bir müessese ama tarihine bakılırsa daha eski bizim çeşitli yöntemlerle mahalledeki sorunları teyzemizden, amcalarımıza gelin şu mevzuyu tatlı dil ile çözelim diyen bir yöntem. Şimdi bu mevzuatımıza girdi. Sayın Başdenetcim Denizlimizi iki gündür geziyorsunuz. Umarım Denizli’den memnun ayrılacaksınız. Denizli sıcak kanlı, güler yüzlü, tatlı dilli insanların diyarıdır. Denizli bereketli bir şehirdir. İlimiz üreten ve dünyanın 182 ülkesine ihraç edebilen bir ihracat ve ticaret şehridir. Hepinize saygılar sunuyor hoş geldiniz diyorum” dedi. Kamu Başdenetçisi (Ombudsman) Şeref Malkoç yaptığı konuşmada, “Son zamanlarda Türkiye’de muazzam gelişmeler oldu. Bunlar eğitim alanından sağlık alanına, ulaşımdan ekonomiye, sosyal hayata varıncaya kadar hayatın her noktasında fevkalade gelişmeler oldu. Kamu hizmetleri çeşitlendi, sayıları arttı. Her yere ulaşmaya başladı. Bu kamu hizmetleri verenlerin başındaki arkadaşlarımız Valilerimiz, Belediye Başkanlarımız bu tür kurumların başındakiler… hani devletin yüzü soğuk derler ya artık bu tür kurumdakilerin yüzlerinde tebessüm artmaya başladı. Halk ile Devlet arasındaki bağ sağlamlaştı. Türkiye tarihiyle yeniden buluştu dini ile yeniden barıştı, kültürü ile kucaklaştı. Bu muazzam birşey işte. Bu gelişmelerin yanı sıra Türkiye’deki hak ve özgürlük alanında da yenileşme ve gelişmeler olsun özellikle 2010 yılındaki anayasadaki yasa değişikliklerinden sonra hak ve özgürlükler alanında muazzam gelişmeler oldu ve yeni kurumlar kuruldu. Mesela Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru anayasal hak olarak hayatımıza girdi. Kamu Denetçiliği Kurumu da bu yeni kurumlardan birisi. Hak ve özgürlük alanındaki bu gelişmeler, bu gelişim daima ileri giderken DEAŞ, PKK ve FETÖ terör örgütü bu ortamı zehirledi. İster istemez zehirlenen ortamda olağanüstü tedbirler almak gerekiyordu. Anayasal bir sözleşme olan olağanüstü hal mecburen yayınlandı. Bunu şöyle düşünelim çok sağlıklı bir insan değişik sebeplerden dolayı hastalanıyor, yoğun bakıma giriyor, ağır ameliyatlar geçirmesi gerekiyor. Çok şükür bunlar geride kaldı. Var olan hak ve özgürlükler yeniden kullanılmaya başlandı. Bu anlamda da hem sivil toplum örgütlerine hem de muhtarlarımıza çok önemli görevler düşüyor. Bu kadar çok kamu hizmeti verilirken güler yüzle vatandaş ile muhatap oluyorlar ama oldu ki eksik noksan bir yer oldu. Ya da yasaları yorumlamada bir noksanlık oldu. İşte orada itilaf çıktığında bizim insanımız idarede dava olmasın diye bir ara bulucu kurum olarak Kamu Denetçiliği Kurumu kuruldu. Kamu kurumları arasında bir sıkıntı olduğunda mahkemeye gitme Kamu Denetçiliği Kurumuna git… Kamu Denetçiliği Kurumunun birçok yönü var. Bir tanesi adalete erişimi kolaylaştırması, adalete ulaşmada 3 unsur önemli. Birincisi kolay müracaat olması, ikincisi ucuz olması, üçüncüsü kararın kısa sürede çıkması. Geciken adalet adalet değildir. Kamu Denetçiliği Kurumu yani dünyadaki yeni adıyla Ombudsmanlık 6328 sayılı Kanun ile düzenlenirken denmiş ki; Kamu Denetçiliği Kurumuna çok kolay başvurulsun, herhangi bir şekil şartı aranmasın, vatandaşımız derdini anlatsın, imzası olsun, kimlik numarası olsun, geri kalanını biz çözüyoruz. İkinci adalete ulaşım ucuz olsun. Biz de ucuz değil bedava. Başvurulardan harç parası almıyoruz, tanık ücreti almıyoruz, bilirkişi parası almıyoruz, hepsini kurum karşılıyor. Üçüncü de hızlı olması. Yargının kendine göre işleyişi var. İster istemez uzayacak farklı şeyler ve usuller var ama 6328 sayılı Kanun düzenlenirken denilmiş ki; Kamu Denetçiliği Kurumuna başvurduktan sonra en geç 6 ay içerisinde karar verilecektir. Biz de çalışmalarımızı ona göre yapıyoruz. Şimdi ben size 2019 yılında yapılan başvuruları söyleyeyim 105.000 kişi telefonla, e-maille ya da yüz yüze görüşerek onlara danışmanlık yapmışız, yol göstermişiz. Bunlar ayrı ama 2019 yılında 20.218 kişi yazılı şikayette bulunmuş yine 2019 yılında 21.292 karar vermişiz yani bütün müracaatları bilir kişi raporu geç geliyor o ayrı süresi içerisinde aldığımız şikayetten daha fazla karar vermişiz. Yani hızlı çalışıyoruz. Kurumdaki arkadaşlar gecelerini gündüzlerine katıyorlar” dedi. Konuşmaların ardından Kamu Denetçiliği Kurumu Heyeti ile katılımcılar arasında soru cevap bölümüne geçildi.