“Ortadoğu’nun şımarık çocuğu İsrail”
AK Parti MKYK Üyesi ve Denizli Milletvekili Av. Cahit Özkan, İsrail’in Harem-i Şerife Müslümanların girişine ve ibadetine engel olan tavrını ve ısrarını şiddetle kınadıklarını belirterek, olayların biran önce son bularak, barış ortamının tesis edilmesi gerektiğini söyledi.
Bazı AK Parti'li milletvekilleriyle birlikte basın toplantısı düzenleyen Özkan, İsrail'in 1948 yılından bu yana Filistin halkına karşı zulüm içinde olduğunu, uluslararası hukuku hep yok saydığını ifade etti.
İsrail’in yaptığı bu insanlık dışı vahşetlere dünyanın sessiz kaldığını belirten Özkan, şöyle devam etti:
"Bugün ise İsrail, 14 Temmuz’da Mescid-i Aksa’da 3 Filistinli kardeşimizi şehit etmiştir. İlk kıblemiz Mescid-i Aksa’yı ibadete kapatmıştır. 1969’dan bu yana ilk defa Cuma namazı kılınmasına izin vermemiştir. Açıkça ibadet özgürlüğüne saldıran İsrail güçleri, Mescid-i Aksa’nın kapılarına elektronik metal arama dedektörü uygulamasını devreye koymuştur".
Özkan, artık bardağın taşmaya başladığını ve bıçağın kemiğe dayandığına işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Mescid-i Aksa’ya ibadete giden Müslümanlara terörist muamelesi yapılmasını asla kabul edemeyiz. Harem-i Şerif’in giriş kapılarında bir zulüm yöntemi icat edilmesine izin vermeyeceğiz. Nasıl ki kalbimizin bir yarısı Mekke, diğer yarısı Medine ise üzerinde bir tül gibi Kudüs vardır. Kudüs’ün işgal edilmesine asla ve asla müsaade etmeyeceğiz. İsrail, barbarca tutumundan da bir an önce vazgeçmelidir. İşgal ve çatışma son bulmalıdır. Filistin halkının hakları ve özgürlükleri tekrar geri verilmelidir. Ortadoğu’nun her karışında şu an kan akıyor. İnsanların ibadet özgürlüğü, ifade özgürlüğü, hatta yaşam hakları ellerinden alınıyor. Peki, bize her defasında basın özgürlüğünden, demokrasiden dem vuran Batı ne yapıyor? Barışı sağlaması için kurulan Birleşmiş Milletler, bunu sağlayabiliyor mu? Ne yazık ki, Batı susarken, BM susarken, İslam dünyası da susuyor ve seyrediyor. Filistin’de insanlık ölürken, Müslümanların izzeti ve şerefi ölürken biz sessiz kalamayız. Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere hükümetimiz gerekli adımı attı ve atmaktadır. Filistinli kardeşlerimiz şunu iyi bilmelidir ki ecdadımız 400 yıl boyunca Kudüs’e barış içinde nasıl hizmet ettiyse, bugün de o anlayışla onların yanındayız. Osmanlı torunları, Gazze davasında, Kudüs davasında onları asla ve asla yalnız bırakmayacaktır. Ortadoğu’nun şımarık çocuğu İsrail’in Harem-i Şerife Müslümanların girişine ve ibadetine engel olan tavrını ve ısrarını şiddetle kınıyoruz. Olaylar biran önce son bulmalı, barış ortamı tesis edilmelidir"