ÖZKAN:YEŞİLAY HAFTASI MÜNASEBETİYLE KONUŞTU

“1-7 Mart tarihleri arasında kutladığımız Yeşilay Haftası’nın ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.”diyerek sözlerine başlayan Özkan, Yeşilay’ın ilgilendiği konuların sadece ülkemizin değil, tüm dünyanın, tüm insanlığın mücadele ettiği sorunlar olduğunu ve bu konuda uluslararası dayanışma olmazsa başarı sağlanamayacağını belirtti.

DIŞ GÜÇLERİN KARANLIK PLANLARINA TEPKİ OLARAK DOĞMUŞTUR

Birinci Dünya Savaşı sonunda, İngiliz işgal güçleri binlerce kasa alkollü içkiyi gençlerimize bedava dağıtmak istediklerini, gençlerimizin zehirlemesine, işgale karşı direnişi kırarak özgürlüklerini ellerinden alma gayesinde olduklarını ifade eden Özkan: “ Yeşilay alkolle mücadele amacıyla, dönemin Şeyhülislam’ı İbrahim Haydarizade’nin himayesinde, Dr. Mazhar Osman ve arkadaşları  tarafından 5 mart 1920’de İstanbul’da “Hilal-i Ahdar” adıyla kurulmuştur. Yeşilay: ülke genelinde 110 şube, dünyada 40 ülke yeşilayı ve yüz binlerce gönüllüsüyle çalışmalarına devam etmektedir. Halkımızın ve bilhassa gençlerimizin bütün zararlı alışkanlıklardan korunması için yaptığı çalışmalarla kamuya hizmet veren, millî değerlerine bağlı nesiller yetiştirmeyi amaçlamayan, 19 eylül 1934 tarihli bakanlar kurulu kararıyla “kamuya yararlı cemiyetler” arasında yer alan bir sivil toplum kuruluşudur.”dedi.

TÜRKİYE BAĞIMLILIKLA MÜCADELE EĞİTİM PROGRAMI GELİŞTİRİLMİŞTİR

Özkan sözlerine şöyle devam etti:

“Geçmişte İlkokullarda kurulan Yeşilay kolu günümüzde yerini ilk, orta ve liselerde Yeşilay Kulüplerine bırakmıştır. Kurulan kulüpler aracılığıyla Yeşilay bilinci ve bağımlılıklarla ilgili farkındalık oluşturulması sağlanmaktadır. Yeşilay, farkındalığını genç kesimlere ulaştırmak amacıyla hedef kitlesine üniversiteli gençleri de katarak, genç Yeşilay topluluklarının kurulmasına öncülük etmiştir.

 Bu topluluklar, gençliğimizi hedef alan bağımlılık türlerinin tümü ile mücadele etmekte, gençliğimizi bu konularda bilgi ve fikir sahibi yapmaktadır. Yeşilay türkiye’de toplumun tüm katmanlarını bağımlılıkla mücadele konusunda mobilize etmek amacıyla, milli eğitim bakanlığı ile bir protokol imzalamıştır. Bu protokol ile toplum tabanlı bir mücadele başlatmak adına, dev bir eğitim hareketi olan  “Türkiye bağımlılıkla mücadele eğitim programı” (TBM) geliştirilmiştir. Bu program ile çocuk ve gençlerin daha güvenli ve sağlıklı bir hayat sürdürmeleri hedeflenmektedir. Bu program kapsamında yaklaşık 28 bin rehber öğretmen tbm uygulayıcısı olarak yetiştirilmiştir.”diye belirtti. 

HÜKÜMETİMİZ TÜM ZARARLI ALIŞKANLIKLARA SAVAŞ AÇMIŞTIR

Hükümetimizin zararlı alışkanlıklar ve bağımlılıkla mücadelede nasıl menfi bir rol üstlendiğini çok iyi biliyorsunuz. Birkaç yıl önce alkol düzenlemesi yaptığımızda koparılan gürültüyü eminim hepiniz çok iyi hatırlıyorsunuz. Ülkenin tamamı için hayırlı olduğu açık olan bu düzenleme, ekran yorumcuları, gazeteler, ve kimi siyasetçiler tarafından günlerce eleştirilmiş, yadırganmıştı. Alkol yasaklanıyor, özel hayatımız kısıtlanıyor, yaşam tarzımıza müdahale ediyor’ söylemleriyle felaket tellallığı yapıldı. Hatta ana muhalefet partisi düzenlemenin iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Bu gibi zihniyetler insanımızın rahatsızlığında, hastalığında, kendilerine hayat arıyorlar. biz ise insanımızı seviyoruz, sağlıklı bir nesil için ne gerekirse onu yapmaya çalışıyoruz. Milletin faydasını gözeten bir milletvekili, neden alkollü araç kullananlara verilecek idari cezanın arttırılmasından rahatsız olur? Allah aşkına, evlatlarımızı alkol ve zararlı alışkanlıklardan korumanın özgürlükle, yaşam tarzına müdahale ile ne ilgisi olabilir? 

BİZLERE DÜŞEN, BU ÇALIŞMALARI, BU ÇABALARI DESTEKLEMEKTİR.

Ben bu noktada yeşilay cemiyetimiz tarafından hayata geçirilen projeleri çok önemsiyor, son derece anlamlı buluyorum. Aynı şekilde diyanet işleri başkanlığımız, milli eğitim bakanlığımız, sağlık bakanlığımız, üniversitelerimiz, emniyet teşkilatımız ve sivil toplum kuruluşlarımızın yürüttükleri ortak faaliyetleri de önemsiyorum. Bizlere düşen, bu çalışmaları, bu çabaları desteklemektir. Ben bu düşüncelerle sözlerime son verirken Yeşilay’a; Allah gücünüzü kuvvetinizi artırsın demek istiyorum. Bu vesileyle 98 yıl boyunca ülkemize ve milletimize hizmet eden tüm yeşilay mensuplarına şükranlarımı sunuyor, ebediyete irtihal etmiş olanlara da Allah’tan rahmet diliyorum.