PİYANGO TALİHLİLERİ PARASINA SAHİP ÇIKMIYOR

Kadınların ekonomik ve sosyal konumlarının güçlendirilmesi ve bölgesel ekonomik kalkınmada etkin rol almasını sağlayacak fırsatlar yaratılması için eğitimler devam ediyor. Seminer başlamadan önce Geleyli Kafe’nin hazırladığı çay saatine konuk olan katılımcılar daha sonra Buldan Eğitim ve Dayanışma Vakfı toplantı salonunda Sosyolog Deda tarafından yapılan sunumu dinledi. Bireyler için finansal okuryazarlık başlıklı seminer, finansal okuryazarlığın tanımı ile başladı.  Para mı bizi yönetiyor, biz mi parayı sorusunda katılımcıların harcamalar konusunda yaptıkları espriler ile renkli bir seminer gerçekleşti. Para yönetimin aslında hayat yönetimi olduğu, paranın bizi yönetmemesi için bizim onu yönetmemiz gerektiği bunun içinde herkesin bir bütçesi olması gerektiği vurgulandı. Gelirimizden fazla harcama yapmamanın bütçenin temel kuralı olduğu vurgusunun yapıldığı seminerde en çarpıcı örnek Piyango çıkanlarının parasına sahip olamaması örneği idi. 

PİYANGO 

Eğitmen ve Sosyolog Cansu Deda, piyango çıkanların en büyük hatasının bu parayı çaba harcamadan elde ettikleri bir para olarak değerlendirmeleri ve bu nedenle yönetmeye gerek duymamaları olduğunu söyledi. Deda,  havadan gelen paranın kişilerin tüketim alışkanlıklarını değiştirdiğini, piyango çıkanların bu paranın her türlü lükse sonsuz yeteceği gibi bir yanlış algıya sahip olmaları nedeniyle kısa sürede yeniden parasız kaldıklarını anlattı. İyi bir bütçe yapmanın diyet değil sağlıklı yaşam gibi görülmesi gerektiğini belirten Cansu Deda, “Eğer çok sıkı bütçe yapılırsa bunun uygulanamayan diyetler gibi olacağını bu nedenle bütçelerin gerçekçi, esnek ve uzun süreli uygulanabilir olması gerekiyor” diye konuştu. Harcamaların bütçelerin en büyük kalemi olduğunu, harcama yaparken gerçekten ihtiyaç olup olmadığının 10 saniye düşünülmesi gerektiğini vurgulayan Deda, satın alınan bir ürün için aylık geliri düşünüp o ürünü satın almak için kaç saat çalışılması gerektiğini hesaplamanın ürünü alma kararında etkili olduğunu savundu. Küçük harcamaların toplandığında bütçede büyük kalemler oluşturduğuna dikkat çeken eğitmen tasarrufun önemli olduğunu, acil durumlar için küçük de olsa tasarruf yapılması gerektiğini anlattı. 

KREDİ KARTI

Sunumunda Kredi kartı kullanımının nasıl olması gerektiğine de değinen Cansu Deda, kredi kartının bir ödeme aracı olduğunu, kart ile yapılan harcamalarında planlı olması gerektiğini kısa dönemli harcamalar için faizsiz kaynak sağladığını, zamanında ödeme yapılmaması durumunda faiz ödenmesi gerektiğini anlattı. Küçük tasarrufları değerlendirme yöntemlerinden de bahseden eğitmen, sözlerini tutumlu ile cimri arasındaki farkı söylerek semineri noktaladı. Cimri harcamaz, tutumlu ise doğru harcar. Seminer sonunda Katılımcılara Sertifika verildi.

YALÇIN BAĞBOZAN