"RİSK YÖNETİM" SİSTEMİ OLUŞTURULMALI”

TMMOB Denizli İKK Sözcüsü İnşaat Mühendisi Mehmet Akköse,  yapılaşmadan kaynaklanan risklerin bertaraf edilmesi için çağdaş bir "risk yönetim" sisteminin oluşturulmasını istedi.

17 Ağustos depreminin 21. Yıldönümünü nedeniyle açıklama yapan Akköse, “17 Ağustos 1999 yılında yaşanan ve ülke tarihimizin sonuçları itibariyle en acı depremlerinden biri olan 7.4 büyüklüğündeki depremin üzerinden 21 yıl geçti. Resmi sonuçlara göre 18.873 insanımız yaşamını yitirdi, 23.781, insanımız yaralandı, Marmara Bölgesi başta olmak üzere 16 milyon insanımız bu depremin sonuçlarını yakından hissetti. Marmara depreminin 21. Yıldönümünde kaybettiğimiz canlarımızı saygı ve rahmetle anıyoruz. Ülkemiz, sahip olduğu jeolojik, sismik, jeomorfolojik yapısı ve iklim özellikleri nedeni ile büyük can ve mal kayıplarına yol açan doğal afetlerle sık sık karşılaşmaktadır. Topraklarımızın Yüzde  66’sı 1.'inci ve 2'inci derece deprem bölgesinde bulunmaktadır. Sadece depremler yüzünden, 1950'lerden bu yana yaklaşık 32.0O0 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Son 60 yıllık istatistiklere bakıldığında; doğal afetlerin ülkemizde neden olduğu doğrudan ve dolaylı ekonomik kayıpların, GSMH'nın Yo 3'ü kadar olduğu görülmektedir. Büyük kentlerimizde meydana gelebilecek bir büyük depremde bu rakamın ikj katına kadar çıkacağı hesaplan maktadır. 

Yapı stokunun özellikle 20O0 yılından önce yapılan yapıların ciddi bir deprem riski altında bulunduğu bulunduğunu kaydeden Akköse,  “Bina envanterinin ve binaların hasar görebilirliklerinin değerlendirilmesi için öncelikle mevcut bina sayısının ve tipolojisinin belirlenmesi gerekmektedir. Yeni depremler sırasında mevcut yapıların görebileceği hasarların önceden tahmini ve alınabilecek önlemler açısından hasar görebilirlik çalışmalarına ağırlık verilmelidir. Öncelikle okul ve hastaneler olmak üzere, mevcut binalar değerlendirilerek deprem risk gruplan tanımlanmalıdır. Gelecekte yaşanabilecek depremler öncesin de yapılacak zarar azaltma çalışmaları ve riskli görülen yapılarla ilgili alınacak kararlar ve uygulamalar depremin etkilerini azaltacaktır. Yapı stoklarımızın hızlı bir şekilde yenilenmesi gerekir. TMMOB bünyesindeki mühendis ve mimarların mesleki sorumluluklarının bir gereği olarak, yapılaşmadan kaynaklanan risklerin bertaraf edilmesi için çağdaş bir "risk yönetim" sisteminin oluşturulması, bölgesel ve kentsel ölçekte "sakınım planları"nın hazırlanması, mevcut yapı stokunun iyileştirilmesi, güvenli yapılaşmanın sağlanması ve tüm bu süreçlerin sağlıklı işletilebilmesi için meslek odalarının sürece etkin katılımını sağlayacak yeni bir planlama, tasarım, üretim ve denetim süreci modelinin benimsenmesi gerekmektedir” diye konuştu.

MESUT GÜLER