“Sürdürülebilir Kalkınma İçin Aktif Sivil Toplum” projesi tamamlandı
DOÇEV DEĞİŞİKLİK ÖNERDİ
Doğa ve Çevre Vakfı’nın (DOÇEV), CO-SEED Programı ve WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) katkılarıyla, Pamukkale Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü ve Çevre Mühendisleri Odası Denizli Temsilciliği işbirliğiyle sürdürdüğü “Sürdürülebilir Kalkınma İçin Aktif Sivil Toplum” projesi tamamlandı. ÇED-Çevresel Etki Değerlendirmesi uygulamalarında sivil toplum kuruluşlarının kapasitelerini artırmayı hedefleyen projenin faaliyetleri, DOÇEV Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ercüment Erdem ve DOÇEV Müdürü Bahtiyar Aksoy tarafından düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyu ile paylaşıldı. İki yıl süren proje kapsamında; Güzelpınar Kalker Ocağı Genişletme ve Kızıldere-V Jeotermal Elektrik Santrali projelerinin ÇED sürecine iştirak edilerek yerel halkın görüşlerini tespit etmek amacıyla anket çalışması ve saha araştırması yapıldı. Elde edilen veriler, halkın katılımı toplantılarında katılımcılara aktarıldı.
1- Konya Selçuk Üniversitesi ve Pamukkale Üniversitesi Çevre Mühendisliği bölümlerinde konferanslar düzenlendi.
2- DEGİAD-Denizli Genç İşadamları Derneği’nde bilgilendirme toplantısı yapıldı.
3- Denizli Barosu ve Denizli Gazeteciler Cemiyeti üyelerine yönelik “ÇED Okuryazarlığı” etkinliği düzenlendi.
4- Aydın, Muğla, Uşak, Burdur ve Denizli’deki çevre alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla “ÇED Uygulamaları ve Sivil Toplum Kuruluşları” konulu çalıştay düzenledi.
5- Arnavutluk, Sırbistan ve Karadağ ülkelerinde düzenlenen ÇED uygulamaları toplantılarına katılım sağlandı.
Proje sonunda, ÇED-Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’nde değişiklik önerisi hazırlandı. Değişiklik öneri mektubu, başta ÇED Genel Müdürlüğü, Çevre Mühendisleri Odası, TBMM Çevre Komisyonu ve Kanunlar Genel Müdürlüğü olmak üzere elliye yakın kamu ve özel kuruma iletildi.
MEKTUPTA
Yatırım projelerinin yapılacağı bölgelerde yaşayan halkın, çeşitli nedenlerle proje dosyalarını değerlendiremediği ve halkın katılımı toplantılarında yatırımların olası çevresel etkilerini yeterince dile getiremediği vurgulanarak;
Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’nin 8. Maddesinin “(7) Bakanlık, gerekli gördüğü hallerde, projenin konusu, türü ve proje için belirlenen yerin özelliklerini de dikkate alarak, üniversiteler, enstitüler, araştırma ve uzman kuruluşları, meslek odaları, sendikalar, birlikler, sivil toplum örgütlerinden temsilcileri de Komisyon toplantılarına üye olarak çağırabilir.” içeriğinin, sivil toplum kuruluşlarının komisyonlarda yer almasını “gerekli görülen hallere” indirgediği, Oysa sivil toplum kuruluşlarının, ÇED süreçlerine katılımları ve komisyonlarda asli üye olarak yer almalarının mevzuat kapsamına alınması ile ÇED süreçlerinin özellikle yerel halkın görüşlerinin tespiti ve halkın katılımı toplantılarında dile getirilmesinde daha etkin ve güçlü bir paydaş olabilecekleri öngörüldü.
Bu kapsamda ilgili maddenin “Bakanlık, projenin konusu, türü ve proje için belirlenen yerin özelliklerini de dikkate alarak, projenin ÇED sürecine katılma talebinde bulunan üniversiteler, enstitüler, araştırma ve uzman kuruluşları, meslek odaları, sendikalar, birlikler, sivil toplum örgütlerinden temsilcileri de Komisyon toplantılarına üye olarak çağırır.” olarak değiştirilmesi önerildi.