TEKRARLAYAN TÜP BEBEK TEDAVİLERİ VE DÜŞÜKLER KONUŞULDU

Denizli’de tekrarlayan tüp bebek uygulamaları ve tekrarlayan düşüklerin konuşulduğu Kadın Hastalıkları ve Doğum Paneli düzenlendi.

   Özel Sağlık Hastanesi, Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi tarafından Doğa Termal Otel'de panel düzenlendi. Amerikan Hastanesi Kadın Hastalıkları Doğum ve Yardımla Üreme Teknikleri Merkezi Başkanı ve Koç Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Urman, Özel Sağlık Hastanesi Başhekimi Opr. Dr. Rıdvan Erdemir, Prof. Dr. Başak Yıldırım, Prof. Dr. Veysel Fenkçi, Prof. Dr. Erkan Alataş, Prof. Dr. Babür Kaleli, Doç. Dr. Yunus Aydın ve çevre illerden çok sayıda kadın hastalıkları ve doğum uzmanı akademisyenler ile doktorlar panele katıldı. Oturum başkanlığını Prof. Dr. Bülent Urman'ın yaptığı panelde konuşmacılar tarafından tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı ve tekrarlayan düşükler konuşuldu.



Panelin ardından açıklama yapan Prof. Dr. Bülent Urman, tekrarlayan tüp bebek uygulamaları rağmen gebe kalmayan hastalarda ne yapılmalı, tekrarlayan düşükleri olan kadınlarda ne yapılması gerektiğinin konuşulduğunu söyledi. Prof. Dr. Urman, her ikisinin de çok önemli sorunlar olduğunu belirterek, "Burada bebek sahibi olamayan çiftin çocuk isteği var, ona ulaşamama söz konusu, bunun getirdiği hem ailevi hem sosyal hem de toplumsal baskılar var. Bizim özelikle panelde vurguladığımız tekrarlayan tüp bebek başarısızlıkları ve tekrarlayan düşüklerdeki problemler, bugün için bildiklerimiz buzdağının ancak görünen kısmını oluşturuyor. Çoğunun nedenini bilmiyoruz. Bilmediğimiz için nedene yönelik tedaviler çok daha fazla elimizde yok. Bir takım özelliklere genetik konusunda, bağışıklık sistemi konusunda yeni gelişmeler oluyor. Bunları takip ediyoruz" dedi.



Kanıtlanmamış tedavilerin tüp bebek uygulanan ancak bebek sahibi olamayan çiftlere uygulandığını ifade eden Prof. Dr. Urman, "Buradan vermek istediğimiz mesaj şu; Çiftler ve hastalar çocuk sahibi olabilmek için bir dala tutunmak istiyor. Tabiri caizse denize düşen yıla sarılır gibi. Bu dala tutunurken de oldukça sömürülebiliyorlar. Bu sömürü, kanıtlanmamış tedavilerin hastaya uygulanmasıyla başlıyor. Onun dışında çok büyük paralar harcıyorlar, ellerine bir şey geçmiyor. Bizim panelde vurguladığımız, bu gibi hastalara yaklaşırken, eldeki verilerin hastaya net olarak anlatılması, kanıtlanmamış tedavilerin hastalara sunulmamasıdır. Yeni gelişmeler var. Tavsiye etmediğimiz tedavi yöntemleri var. Bunların arasında bağışıklık sistemini hedefleyen, ancak nedeni tam olarak belli olmadığı için, hedefe yönelik olmayan kortizon kullanılması, onun dışında bağışıklık sistemini baskılayan başka ilaçların kullanılması, kan sulandırıcıların kullanılması, kan pıhtılaşmasına yönelik testlerin yapılması, bazı durumlarda genetik tanı testlerinin uygulanması, bütün bunlar çok dikkatli seçilmiş hasta gurupları üzerinde yapılmış olması gerekiyor, herkese yönelik tedaviler değil" diye konuştu. DHA