TES’DEN TORPİL İDDİASI

Baklan’a atandı, rapor aldı, merkeze geldi.

Türk Eğitim Sen (TES) Denizli Şube Başkanı Emre Erdoğan, Milli Eğitim Müdür Yardımcısı H.B’nin kızı N.Ç’nin Baklan’daki görevine başlamadan Denizli’ye atanmasının eğitim camiasında rahatsızlığa neden olduğunu söyledi.

 Milli Eğitim Müdürü Mahmut Oğuz’a vekalet eden H.B’nin adil olmayan davranışlar sergilediğini ileri süren Erdoğan, “Denizli İl Milli Eğitim Müdürü Mahmut Oğuz’un rahatsızlığı nedeniyle raporlu olduğu süre boyunca vekâleten İl Milli Eğitim Müdürlüğü görevini yürüten Müdür Yardımcısı H.B.  görev süresi içerisinde adil olmayan davranışlar sergilemiştir. Babadağ ilçesinde öğretmen olarak görev yapan H. B’nin kızı N.Ç. girmiş olduğu idarecilik mülakatlarında yüksek puan alarak Baklan ilçesine Halk Eğitim Merkezi müdür yardımcılığı görevine atanmış  fakat göreve başlar başlamaz rapor almıştır. Rapor süresinin bitiminde ise yine Baklan’daki idarecilik görevine  başlamadan istifa etmiş ve Denizli Merkezdeki Vilayetler Hizmet Birliği Anaokuluna  öğretmen olarak atanmıştır. Şu anda Baklan Halk Eğitim Müdür Yardımcılığı kadrosu ise boştur. Görevi layıkıyla yerine getirmek için istekli olan başka adaylar varken bu görevin merkeze tayin olmak için basamak olarak kullanacaklara verilmesi ve sonrasında yapılan istifanın ardından kadronun boşta kalması son derece rahatsız edici bir durumdur. Ben yaptım oldu anlayışla hareket edenler İl Milli Eğitim Müdürlüğü makamını bir çeşme olarak görmekte ve çeşmenin başına geçince de kendi testilerini doldurmaya mı çalışmaktadırlar?” dedi.

Söz konusu atamadan rahatsız olduklarını kaydeden Erdoğan, “Yine aynı kişinin damadı K.A.Ç.  kadrosu Babadağ’da olduğu halde kaç dönem Babadağ da çalışmıştır? Bilim ve Sanat Merkezi sınavında nasıl yüksek puan aldığı da kafalarda soru işareti oluşturmuştur? Hizmet puanları yüksek olduğu halde yıllardır ilçelere gidiş geliş yapan, her gün kilometrelerce yol giden ve sıra tayinleri işletilmediği için merkeze bir türlü gelemeyen öğretmenlerin suçu günahı nedir? Eğitim çalışanlarına adil davranması gereken yöneticiler, yıllardır tayin bekleyen öğretmenler için de merkeze gelmenin bir yolunu biliyorlar mıdır? Yoksa merkeze gelebilmek için illaki müdür koltuğunda oturan bir “hacı baba”ya mı sahip olmak gerekmektedir? Bu yanlış Milli Eğitim camiasında tayin bekleyen-beklemeyen herkesi rahatsız etmiştir. Yapılan uygulamanın  yasalara uygun olduğu söylense de  neresi meslek ahlakına sığmaktadır? Haksızlığa karşı hiçbir zaman susmayanların sendikası Türk Eğitim-Sen olarak bu konuyu gündeme getiriyor ve artık bir hastalık boyutuna ulaşan “benim akrabam, benim tanıdığım, benim adamım” anlayışından bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini belirtmek istiyoruz. Bu bağlamda, yönetici koltuğunda oturanların liyakat esas alınarak seçilmesinin önemini de bir kez daha vurguluyor, hakkaniyetli ve adil olmayan her türlü kararın karşısında duracağımızı ve sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuyla paylaşıyoruz” diye konuştu.

MESUT GÜLER